ويكيبيديا

    "كان يتحدث" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • konuştu
        
    • konuşuyor
        
    • konuştuğunu
        
    • bahsederdi
        
    • söz
        
    • konuşur
        
    • bahsediyor
        
    • konuşup
        
    • konuşan
        
    • konuştuğu
        
    • konuşurdu
        
    • anlatırdı
        
    • anlatırken
        
    • söylüyordu
        
    • bahsettiğini
        
    Çok hızlı konuştu. Bir iki pişmanlığı olan ender bir adam. Open Subtitles لقد كان يتحدث بسرعة رجل مميز مع قليل جداً من الندم
    (Kahkahalar) İşte bir şekilde bu fotoğrafçıyla yemekteyim ve o başka bir fotoğrafçıyla bir fotoğraf çekimi üzerine konuşuyor yine kızılderili bölgesinde. Fotoğrafı çekmek için TED عندما كنت معه في حفله العشاء وهو كان يتحدث مع مصور محترف اخر عن تصوير حدث في محميه للهنود الحمر.
    Hadi ama, içeri girdiğinde benim kalçalarım hakkında konuştuğunu duyduk. Open Subtitles بربك،لقد سمعت أنه كان يتحدث عن أفخاذي أنا عندما دخل
    Yapılan iş ve başarma hissinin farkından bahsederdi. TED كان يتحدث دوما عن الفرق بين المهام والانجاز من ناحية الأفعال.
    Fakat Cleaver sanki nükleer bir soykırımdan söz etmiş gibi. Open Subtitles لكن بدا وكأن كليفر كان يتحدث . عن كارثةٍ نووية
    Senin hakkında farklı konuşur sonra diğerleri hakkındada sana farklı konuşuyordu. Open Subtitles كان يتحدث عنك باختلاف عن الطريقة التي يتحدث بها عن الاخرين
    Öyle bir sorun ki herkes ondan bahsediyor ve sizleri de doğrudan etkiliyor. TED مشكلة كان يتحدث عنها الجميع، مشكلة أثّرت بك بشكل مباشر.
    Jack Bauer'ı arıyoruz. En son Encino ve Studio City arasında cepten konuştu. Open Subtitles اننا نبحث عن جاك باور لقد كان يتحدث طريق هاتف نقال ما بين إنسينو وستوديو سيتي
    Üs kumandanı dava kapanmış gibi konuştu. Hayır, çıkmaza girdik. Open Subtitles قائد القاعدة كان يتحدث وكأنّ القضية قد أُغلقت.
    Ama orada onunla konuşurken bir kadınla konuşuyor gibiydi. Open Subtitles لكن طريقة حديثة لها كما لو كان يتحدث لأمرأة بالغة
    Kendisi konuşuyor ise Bak, söylüyorum, hepsi bu sorunları, sihirli değil normal olabilir. Open Subtitles ، انظري ، كل ما أقوله أنه إذا كان يتحدث مع نفسه . فربما مشاكله قد تكون طبيعية و ليست سحرية
    Bense oynamaya devam ettim. Benimle konuştuğunu düşünmemiştim. TED واستمريت باللعب. لم أظن أنه كان يتحدث إليّ.
    Evet, ben de o zaman çocuktum ama herkesin bunu konuştuğunu hatırlıyorum. Open Subtitles أجل , لقد كنت فتى صغير , لكنني أتذكر أن الجميع كان يتحدث بشأن هذا الأمر
    Adamlarına karşı iyiydi. Hep karısı ve çocuklarından bahsederdi. Open Subtitles جيداً مع رجاله ، كان يتحدث عن زوجته وإبنه طوال الوقت
    Fakat Cleaver sanki nükleer bir soykırımdan söz etmiş gibi. Open Subtitles لكن بدا وكأن كليفر كان يتحدث . عن كارثةٍ نووية
    Kendini iyi işlerine adamakla ilgili konuşur oldu, diğer bir deyişle, insanlığın iyiliği. Open Subtitles ومؤخراً، كان يتحدث بكثرة عن تكريس نفسه بالكامل لأعماله الصالحة أي تحسين البشرية
    ED: Bu filmi gördünüz ve bununla ilgili harika olan konferanstaki herkes ölçeklendirmekten bahsediyor. TED كنتم قد رأيتم هذا الفيلم ، وما هو رائع جدا في هذا المؤتمر كله هو أن الجميع كان يتحدث عن النطاق.
    Yabancı bir dilde konuşup yüksek sesle bir şeyler anlatıyordu. Open Subtitles كان يتحدث بتلك اللغة الأجنبية و يقص العديد من القصص
    konuşan her kimse Japoncası çok düzgündü. Open Subtitles اى كانت شخصيته فقد كان يتحدث بلغة يابانية لطيفة للغاية
    konuştuğu bir arkeologdan bir mesaj var orada. Open Subtitles هناك رسالة هناك من عالم أثري كان يتحدث اليه
    Durmadan konuşurdu. Bu da başka bir konu. Hiç susmazdı. Open Subtitles كان يتحدث طول الوقت لا يصمت أبدا و هذا كان ثانى شىء
    Deden, Williamson ve Umpqua nehirlerinde nasıl balık tuttuğunu anlatırdı. Open Subtitles جدك كان يتحدث عن الصيد نهر ويلمسون والأمبكا ملاحظة المترجم.. الأمبكا أسم لغابه
    Evet Bill Kurtis organize suçların tarihçesini anlatırken ondan bahsetti. Open Subtitles ياه, حسنا, بيل كريست كان يتحدث عنه وعن الجريمه في الماضي.
    Şartlı tahliye kurulunun, evine kimin gideceğine karar vermesini çok merak ettiğini söylüyordu. Open Subtitles كان يتحدث عن كم سيعني للجنة إطلاق سراحه أن تستمع إلى الذي سيسكن والدك معه
    pert olan SUV hakkında rapor doldurmadın, dolayısıyla ben de neyden bahsettiğini bilemedim. Open Subtitles لم تقدم أي أوراق حول سيارة متحطمه لذلك لا أعلم عما كان يتحدث

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد