ويكيبيديا

    "كان يجب عليك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gerekiyordu
        
    • gerekirdi
        
    • gerek yoktu
        
    • lazımdı
        
    • zorundaydın
        
    • zorunda mıydın
        
    Ben şarj bulmak için gerekiyordu bu nerede ise, benim Jimmy Choo giymek bana söylediler olabilir. Open Subtitles إذا كان هذا المكان الذي سأجد فيه مهمتي فقد كان يجب عليك أن تقول لي أن لا ألبس حذاء جيمي
    502 00:30:59,035 -- 00:31:02,000 ama demek istediğim şu ki, sen doğru şeyi yaptın. Yani, oradan uzaklaşman gerekiyordu... Open Subtitles ولكن ما أقصده هو أنك قمت بالعمل الصواب كان يجب عليك الخروج من هناك، لتفكر بهدوء
    Yutman gerekiyordu, dostum. Tutuklusun. Open Subtitles كان يجب عليك أن تبتلعها أنت رهن الإعتقال
    Evet, ama ilk olarak, kaymayı öğrenmen gerekirdi. Open Subtitles نعم ولكن في النهاية كان يجب عليك أن تترك هذا الجانب
    Bunu yıllar önce yapman gerekirdi. Open Subtitles هذا الشئ كان يجب عليك أن تفعله منذ سنوات
    Bıraktığın için teşekkür ederim. Yukarı kadar gelmene gerek yoktu. Open Subtitles شكرا على اصطحابى الى المنزل ,ما كان يجب عليك ان ترافقنى للاعلى.
    Gondolcuyla "O Sole Mio" şarkısını söylemesini duyman lazımdı. Open Subtitles كان يجب عليك سماعه عندما كان يغني و هو راكباً الجندول
    Ama kendi başına buyruk gidip Bay Maço olmak zorundaydın. Open Subtitles ولكن كان يجب عليك أن تأتي به لتصبح السيد العنيف
    Hyde, ağaca bu kadar yakınken ismini... kara yazmak zorunda mıydın? Open Subtitles هايد هل كان يجب عليك انت تكتب اسمك على الثلج قريب جدا من الشجره التي نقطعها؟
    Burada beklemen ve klübün içinde sarhoş olman gerekiyordu, dışında değil. Open Subtitles كان يجب عليك ان تنتظري وتثملي داخل النادي وليس خارجه
    Senin de korkularını yenmen gerekiyordu. Open Subtitles لم تكن مختلفاً عنه كثيراً كان يجب عليك التخلص من مخاوفك, ايضاً
    Dinle, her ne yaptıysan dostum, yapman gerekiyordu ve ben tek kelime etmeyeceğim. Open Subtitles إسمع , بغض النظر عما فعلته , أنت كان يجب عليك فعله و أنا لا أقول ذلك للتهوين عليك
    Kasabaya döndüğünde beni araman gerekiyordu. Open Subtitles كان يجب عليك أت تتصل بي عندما تعود إلى المدينة
    - Bu kararı kolay aldığı anlamına gelmiyor. Bana söylemen gerekiyordu. Open Subtitles هذا لايعني انه كان سهل كان يجب عليك ان تخبريني
    Eva Heissen'le benim küçük düetimiz dışında kalman gerekiyordu. Open Subtitles كان يجب عليك أن تبقى بعيداً عن أعمالي مع أيفا هيسن كان عليك ذلك
    Benim paramı kabul ederken bunu düşünmen gerekirdi. Open Subtitles كان يجب عليك أن تفكري بشأن ذلك عندما أخذتي نقودي
    Eskiden okyanusa şişe atmanız gerekirdi ya da bir güvercin yollamanız ya da ateş yakmanız. Open Subtitles في السابق كان يجب عليك ان ترمي زجاجة في المحيط أو أن تقوم بتدريب حمامة أو تقوم بحرق شئ
    - Evet. Senin araman gerekirdi. Open Subtitles ذلك صحيح ، كان يجب عليك أن تعاود الإتصال بي لأنني إتصلت بك ثلاث مرات و أربع مرات
    - Aceleyle işi bırakıp gelmene gerek yoktu. Open Subtitles ما كان يجب عليك أن تتركي العمل وتسرعي إلى هنا ‎جئت..
    - Gelmene gerek yoktu, yapacak daha iyi işlerin vardır. Open Subtitles - ما كان يجب عليك أن تأتي , لديك أعمال آخرى لتفعلها ..
    Kardeşinin yüzünü görmen lazımdı. Çıldırmak üzereydi. Open Subtitles كان يجب عليك أن ترى كيف كان وجه إختك ، لقد كانت تماماً خائفة جداً
    Annen yüzünden psikoloğa gitmek zorundaydın. Open Subtitles كان يجب عليك رؤية طبيب نفسي بسبب الأم التي لديك
    Şunu gerçekten buraya getirmek zorunda mıydın? Open Subtitles هل كان يجب عليك حقا ً أن تحضر هذه إلى هنا؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد