İşte bu! Tek yapmamız gereken zaman kapsülünü kazıp çıkarmak. | Open Subtitles | هذا هو، كلّ ما علينا فعله هو استخراج كبسولة الزمن |
zaman kapsülünü çıkarmak için izninizi istiyoruz. | Open Subtitles | . نحن نريد موافقتك للحفر واخراج كبسولة الزمن |
- zaman kapsülünü... şu beş yıl önce gömüleni. | Open Subtitles | ـ كبسولة الزمن التي دفنتها قبل خمسة سنوات |
ve benzeri." 10 farklı dile tercüme edilen bu Zaman kapsülü internet ortamına yaklaşık 1 ay bulundu, ve bu da onun nasıl göründüğü. | TED | كبسولة الزمن كانت متاحة على الإنترنت لمدة شهر، تمت ترجمتها لعشرة لغات، وهكذا كانت تبدو. |
Ne, ilk önce yaşlı adam, şimdi ise Zaman kapsülü? Ne? | Open Subtitles | أولا الرجل العجوز الآن كبسولة الزمن لماذا؟ |
Yani zaman kapsülüne, yıllığı koyan iki çocuğu ve bir cesedi mi arıyoruz? | Open Subtitles | حسناً، نحن نبحث عن شخصين وضعا الكتاب السنوي والجثّة في كبسولة الزمن |
Birileri zaman kapsülünü görme fırsatı bulacak hiç olmazsa. | Open Subtitles | ما لا يقل عن شخص ما سيحصل لرؤية كبسولة الزمن. |
Şimdi, oraya inin ve zaman kapsülünü bulun. | Open Subtitles | والآن، انزلوا إلى الأسفل و أحضروا كبسولة الزمن |
Sanırım zaman kapsülünü aramaya başlasak iyi olur. | Open Subtitles | أعتقد بأنه من الأفضل أن نبدأ البحث عن كبسولة الزمن |
Ve biliyor musunuz, zaman kapsülünü bulmayı başarsak bile her şeyi üzerimize düşürebilir. | Open Subtitles | و أتعلمون أمراً؟ حتى إن قررنا العثور على كبسولة الزمن فهو مازال يستطيع إلصاق التهمة بنا |
Bir tane zaman kapsülünü gömmüştü ben de her zaman öyle yapmalıyım demiştim ama asla yapmamıştım. | Open Subtitles | هي من دفنت كبسولة الزمن وأنا لطالما ظننت انه يجب علي فعل ذلك ولم أقم بذلك أبداً |
Ve söz veriyorum Cuma'ya kadar o zaman kapsülünü buradan çıkartacağım. | Open Subtitles | أوه، وأنا أعد بالحصول على كبسولة الزمن من هنا بحلول يوم الجمعة |
Ba Woo Hye Jin'in eşyaları arasında zaman kapsülünü buldu. | Open Subtitles | با وو يجد كبسولة الزمن بين متعلقات هي جين |
Ve şimdi, bu özel gün için Coolsville Akademisi zaman kapsülünü resmi olarak gömeceğiz. | Open Subtitles | والآن لإحياء المناسبة... فسنقوم رسمياً بدفن كبسولة الزمن لأكاديمية "كولزفيل" |
Bu insanlar FBI'dan. Zaman kapsülü cinayetini araştırıyorlar. | Open Subtitles | إنّهم يحققون بجريمة القتل في كبسولة الزمن |
Yani bu da demektir ki, Zaman kapsülü hala eski okulun içinde. | Open Subtitles | إذن هذا يعني بأنَّ كبسولة الزمن مازالت بالمدرسة |
Zaman kapsülü, her şey zaman kapsülüyle ilgili. | Open Subtitles | إنها كبسولة الزمن. كل هذا لأجل كبسولة الزمن |
Zaman kapsülü, bir istifçinin düşünmeden, farklı eşyaları bir anda bir kutuya koymasına denir. | Open Subtitles | ان كبسولة الزمن هو فعل تلقائي من قبل المكتنز ان يضع مجموعة من الاشياء |
Bu bir ders olsun. İşe yaramaz çöpleri asla bir zaman kapsülüne koyma. | Open Subtitles | ليكن هذا درسًا لا ترموا أيّ هراء داخل كبسولة الزمن |
Hatta onu zaman kapsülüne bile koydular. | Open Subtitles | هم حتى وضعوه في كبسولة الزمن |
Bu 10 tema ışık saçıyor ve zaman kapsülünün yörüngesinde dönüyor. | TED | المواضيع العشرة تشع وتدور في فلك كبسولة الزمن. |
Zaman kapsülümüz, 1987'de gömüldü. | Open Subtitles | كبسولة الزمن الخاصّة بنا دفنت في عام 1987... |