Kısaca, vergilerdeki bu küçük indirim, devlet okullarında büyük bir fark meydana getirecektir. | Open Subtitles | باختصار هذه الزيادة الضريبية البسيطة يمكن أن تحدث فرقا كبيرا في مدارسنا العامّة |
Böyle bir fotoğraf, birine bu şekilde iade edildiğinde onu alan insanın hayatında büyük bir fark yaratacaktır. | TED | إن أمكن إعادة صورة كهذه لشخص كهذا، فهي تصنع فرقا كبيرا في حياة الشخص الذي يحصل عليها. |
Artık hayatlarında doldurulması gereken büyük bir boşluk var. | Open Subtitles | و الآن ترك فراغا كبيرا في حياتهم ليتم ملأه |
Uzun bir süre önceydi ama zamanı için çok büyük bir olaydı. | Open Subtitles | كان هذا منذ مدة و لكنه كان شيئا كبيرا في وقته |
- Aç değilim. Klüpte büyük bir öğle yemeği yedim. | Open Subtitles | . أنا لست جائعة تناولت عشاء كبيرا في النادي |
Sahnede, üzerimde elbiseyle yürümemiş olabilirdim,... ama çok büyük bir şey başardığımı hissediyordum. | Open Subtitles | قد لا أكون على المسرح مرتديا ثيابة أنيقة ولكني شعرت بأنني فعلت شيئا كبيرا في حياتي |
- Malibu'da şömineli okyanus manzaralı büyük bir ev. | Open Subtitles | وسأشتري بيتا كبيرا في ماليبو في مكان مناسب |
Portresi Londra'da ki müzayede büyük bir başarıya ulaştı. | Open Subtitles | نجحت لوحته نجاحا كبيرا في المزاد في لندن |
Eğer zanlı hamile kadın kaçırmaya başladıysa kurban seçiminde büyük bir değişiklik yapıyor. | Open Subtitles | ان كان هذه جانيتنا و ستخطف إمرأة حامل ذلك سيكون تغيرا كبيرا في اسباب أخذ الضحايا |
"bunun şehrin çetelere karşı giriştiği savaşta elde edilmiş büyük bir zafer olduğunu söyledi." | Open Subtitles | قال أن هذا كان نصرا كبيرا في صراع المدينة مع عنفالعصابات. |
Normal zamanlamasından vazgeçmek onun yönteminde çok büyük bir şey. | Open Subtitles | التحول عن جدول مواعيده سيكون تغيرا كبيرا في أسلوبه |
Korkunun cinselliğimde büyük bir rol oynadığını keşfettim. | Open Subtitles | اكتشفت ان الخوف يلعب دورا كبيرا في رغبتي الجنسية |
Hiç içinden birinin hayatında büyük bir rol oynayacağını bildiğini hissettiğin oldu mu? | Open Subtitles | هـل حدث وراودك شعـور علمت فيه حتـى النخـاع أن شخصـا سيلعب دورا كبيرا في حيـاتك ؟ |
Ve bu şeyi bulmamızda büyük bir rol oynadığın için sana övgülerimi iletiyorum. | Open Subtitles | ومجد لكم للعب دورا كبيرا في العثور على هذا الشيء. |
Gerçi parayı çekmek hesabımızda büyük bir boşluk yaratacak ama iki kişinin hayatını kurtarmak için buna değer. | Open Subtitles | رغم أن السحب صنع نقصا كبيرا في مدخراتنا لكن أعتقد أن حياة شخصين تستحق التضحية |
Philip, Samiriye'de büyük bir başarı göstermiş. | Open Subtitles | آه. أسمع جعلت فيليب بعض تقدما كبيرا في السامرة. |
Tıp fakültesinden mezun olduğum gün ailemle büyük bir kavga etmiştik. | Open Subtitles | لكن أهلي و أنا خضنا شجارا كبيرا في اليوم الذي تخرجت من مدرسه الطب. |
Önümüzdeki 48 saat içerisinde büyük bir toplantı olması bekleniyormuş. | Open Subtitles | يفترض ان يكون اجتماع كبيرا في الـ48 ساعة المقبلة |
Bu yılın Temmuzunda, buzula çıktık, ve buzda büyük bir çalak bulduk. | TED | في شهر يوليو/جويلية من نفس السنة، ذهبنا إليه و اكتشفنا تصدّعا كبيرا في الجليد. |
Boston'da büyük bir törenle de evlenebiliriz. | Open Subtitles | أقصد،نستطيع أن نقيم حفلا كبيرا في بوسطن |