| Belki de hikâyenin sonu olacağından ve yazmak zorunda kalacağımdan korkuyorsun. | Open Subtitles | خائفٌ أن تكون هذه نهاية القصة ؛ وسيتوجّب عليّ الآن كتابتها |
| Şiir-1’in gayet insan olan şair Gertrude Stein tarafından yazılmış olduğunu görünce şaşıracaksınız. | TED | سوف تتفاجؤن كون أن القصيدة الأولى كتابتها شاعر بشري جدا يُدعى "جيرترود شتاين". |
| Söylemekte bile zorlandığınız bazı şeyleri yazmayı daha zor bulabilirsiniz. | Open Subtitles | أشياءً تواجهون صعوبة في قولها و صعوبة أكثر في كتابتها |
| seninle ,şu yazmaya çalıştığım önsöz hakkında konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد حقاً محادثتكي عم تلك المقدمه التي أحاول كتابتها |
| Simdi odana git, yeniden yaz ve kardesine odayi toplarken yardimci ol. | Open Subtitles | اذهبي واعيدي كتابتها وساعدي اخوك في تنظيف الغرفة |
| Suç geçmişleri, günlük olay kayıtları gazete küpürleri üzerine de yakalandıklarını yada öldüklerini yazmış. | Open Subtitles | هُناك سوابق إجرامية ، وأوراق قصاصات أخبار تمت كتابتها عندما تم إلقاء القبض عليهم أو قتلهم |
| Yeniden yazarken kendimden de biraz kattım. | Open Subtitles | أضفت الكلام على لساني عندما أعدت كتابتها |
| Öyle hissetmenize üzüldüm dedektif ama gördüğüm şekilde yazmak zorundaydım. | Open Subtitles | أنا كتبت تلك القصة. يؤسفني شعوركَ بذلك يا مفتش لكن عليَّ كتابتها هكذا. |
| Sevgili anne ve baba, bu yazmak zorunda kaldığım en zor mektup. | Open Subtitles | ابي وامي الغاليين .. هذه أصعب رسالة كان علي كتابتها |
| 10 tane daha basın açıklaması yazmak zorundayım. | Open Subtitles | لدي أكثر من عشرة بيانات صحفية عليا كتابتها |
| Bay Thenier, bence sizin günlüğünüz sadece bulunmak için yazılmış. | Open Subtitles | يا سيد "تينييه", أظن أن مفكّرتك تمت كتابتها ليتم اكتشافها. |
| Ama bütün o mektuplar odanızda bulunan daktiloda yazılmış. | Open Subtitles | لكن كل تلك الخطابات تم كتابتها بواسطة تلك الآلة في غرفتك |
| Onu bilgi almak için sıkıştırdım, Aklımda, yazmayı planladığım hikaye için notlar karalıyordum. | TED | سآخذ منه بعض المعلومات كنت اكتب بعض الملاحظات في ذهني للقصص التي انوي كتابتها |
| Yaşını büyütmeyi düşünüyorlar, Will Ferrell için tekrar yazmayı, bilirsin. | Open Subtitles | أنهم يحاولون جعلها لشخصية كبيرة في العمر تعلمين يحاولون كتابتها لويل فيريل |
| Onu da o ortadan kaybolduktan sonra gönderdiler. yazmaya zorlamışlardır. | Open Subtitles | . أرسلوها بعد إختفائها من المحتمل أجبروها على كتابتها |
| Bak, yeminleri kendininkini yazıyormuş gibi yaz. | Open Subtitles | اسمع ، أكتبي النذور التي ترغبين في كتابتها .... |
| Mektupları aynı kişi yazmış. | Open Subtitles | الرسائل تمّت كتابتها من طرف الشخص نفسه. |
| Bunlar, kendisini sık sık yazarken bulduğu kelimelerdir. | Open Subtitles | هذه الكلمات التي اعتاد كتابتها مراراً وتكراراً |
| İlk denemen, bir kitap yazdın ben yıllardır bunu yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | فيأولمحاولةلكِ ,كتبتِرواية ... كنت أحاول كتابتها منذ أعوام |
| Hadi ama, gitmek istiyorsan bana yardım etmelisin. Tıbbı tedaviyi reddetme nedenini yazmam gereken kağıtlar var. | Open Subtitles | هيّا، يجب أن تُساعدني هناك العديد من أوراق العمل التي يجب عليّ كتابتها مفسراً سبب رفضكَ للعلاج الطبّي |
| Her şeyi yazabilirim ama siz sadece adınızı yazsanız yeter. | Open Subtitles | بإمكاني كتابتها جميعاً و لكن توقيعكَ هو من سيكون بالأسفل. |
| Tekrar yazdım. Okuduğum zaman çok daha muğlak olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | لقد أعدت كتابتها وعندما أقرأُها الآن أجدها غامضة أكثر ممّا ينبغى |
| Büyük annemde bunama vardı ve farklı bir insanmış gibi el yazısı değişirdi. | Open Subtitles | كانت جدتي تعاني من الخرف، وكانت كتابتها تتغيّر كما لو كانت شخصاً مختلفاً. |
| Ama asla onay alamayacaksın. Tekrar yazman gerekiyor, tamam mı? | Open Subtitles | و لكنك لن تتمكن من إثباتها عليك أن تعيد كتابتها موافق ؟ |
| - Belki yeniden yazarız. | Open Subtitles | -ربما سنعيد كتابتها |
| Senin de yeniden yazmanı istiyorum, sonra da yeniden. | Open Subtitles | ومن ثم أريدُ منكِ إعادة كتابتها و ومن ثم إعادة كتابتها ثانية. |