İzleri saklamak için kurbanları sakatlardık. Basına yazdığımız o gülünç mektuplar. | Open Subtitles | في تشويه الضحايا لإخفاء الآثار و الرسائل السخيفة التي كتبناه للصحافة |
Elbette, Google bunu o zaman yakalayamadı, bu nedenle bunu yazdığımız makaleye ekledik. | TED | الآن بالطبع، غوغل لم يلاحظ ذلك آنذاك، وبالتالي أبلغنا عن ذلك في المقال العلمي الذي كتبناه. |
Aynen raporda yazdığımız gibi oldu. | Open Subtitles | دعني لقد حدث الأمر كما كتبناه في التقرير |
Tamam ama bunu Doktor yazmadı. Biz yazdık. | Open Subtitles | حسناً، ولكن الدوك لم يكتب هذا نحن كتبناه |
Biliyoruz. Biz yazdık. | Open Subtitles | عارفين،احنا اللى كتبناه! |
Başkalarının önünde söyleyemediğimiz ya da telefonda konuşamadığımız her şeyi yazardık. | Open Subtitles | كل شيء لم نستطع قوله لبعضنا البعض وجهاً لوجه أو على الهاتف ، قد كتبناه |
Geçen hafta yazmıştık zaten. | Open Subtitles | كتبناه الأسبوع الماضي |
Okulda yazdığımız bir şiir gibi "benim hakkımdaki her şey" şiiri. | Open Subtitles | هذا يشبه ذاك الشعر الذي كتبناه فى المدرسة شعر كل شيء عني |
Bırak NSA dijital hayaletini tarasın ve oda arkadaşının kim olduğunu söylediğimiz, yazdığımız veya tıkladığımız şeylere dayanarak söylesin. | Open Subtitles | لانهم سيطلبون ببساطة من وكال الامن الوطني البحث في اثرنا الرقمي وتحديد من سيكون زميل السكن استنادا الى كل ما قلناه او كتبناه او نقرنا علية |
Sihirli mantar yedikten sonra şaka olarak yazdığımız şeye inanıp inanmadığımı mı soruyorsun? | Open Subtitles | أتعني هل أنا مؤمن بشيء كتبناه على سبيل المزاح... حين كان عمرنا 20 عاماً وكنا تحت تأثير فطر الهلوسة؟ |
Sen de bizim yazdığımız şarkıları söylersin. | Open Subtitles | وانت تغني ما نحن كتبناه |
Tracy aşağıda bütün hafta yazdığımız en iyi şeyi prova ediyor. | Open Subtitles | نعم، (ترايسي) في الأسفل حالياً يتدرب على أفضل ما كتبناه طوال الإسبوع |
Liz, Tracy'le yazdığımız ırk ilişkileri skecine ne oldu? | Open Subtitles | لذيذ ليز)، ما الذي حدث للمشهد الذي) كتبناه أنا و (ترايسي)؟ |
Onu birlikte yazdık. | Open Subtitles | لقد كتبناه جميعاً ! |
Onu birlikte yazdık. | Open Subtitles | لقد كتبناه جميعاً ! |
Başkalarının önünde söyleyemediğimiz ya da telefonda konuşamadığımız her şeyi yazardık. | Open Subtitles | كل شيء لم نستطع قوله لبعضنا البعض وجهاً لوجه أو على الهاتف ، قد كتبناه |
Eğer sorumluluklarımızı önceden görebiliyor olsaydık mektuplarımızda milyonlarca kez yazardık, | Open Subtitles | إذا كنا سنحاسب على كل شيء كتبناه منذ الملايين من السنين |
Aman Tanrım! Biz ne yazmıştık ki? | Open Subtitles | يا إلهي ذكّرني بما كتبناه |