Uyuyana kadar bekleyip sonra yatağına mı atlasam ya da onu omzuma atıp çalılıklara doğru mu koşmalıyım bilemiyorum... | Open Subtitles | لا اعرف اذا كان يجب ان انتظر ليذهب للنوم و اقفز للسرير اضعه علي كتفي واجري به في الغابه |
Bir seferinde, ben uyurken bir tanesi gelip sikini omzuma koymuştu. | Open Subtitles | ذات مرة، أحدهم جاء ووضع خصيتاه على كتفي بينما كنت نائمة |
Ve kötü durumuna ağladığı zaman konforlu Omzum onu bekliyor olacak. | Open Subtitles | وعندما ستبكي على حالتك الصعبة اعدك ان كتفي سيكون وسيلة راحتها |
O, Omzum çıkmadan önceydi. | Open Subtitles | هذا كان قبل أن ينخلع كتفي إضطررت لفتح باب السيارة بأسناني |
Eğer omzumu bok edersen bir daha doktorluk yapmamanı sağlarım. | Open Subtitles | لذا اعبث مع كتفي وسأحرص أنك لن تمارس الطب مجددا |
Bakın, o hemşire önlük giymemi istedi ama omzumda ben vardı... | Open Subtitles | كانت تلك الممرضة قد طلبت منّي أن أرتدي عباءة ولكن كنت أشكو من شامة على كتفي |
Ve ilk gün koroya gittiğimde, baslarla beraber oturdum ve omzumun üzerinden ne yaptıklarına baktım. | TED | و ذهبت الى يومي الاول في الجوقة و جلست مع عازفي الباس و نظرت نوعا ما من فوق كتفي لارى ماذا يفعلون |
Bir keresinde Omuzum çıktı. İstediğimde çıkartabiliyorum. | Open Subtitles | خلعت كتفي مره ومنذ ذلك الحين افعلها وقت ما اشاء |
omzuma biri dokundu, dönüp baktığımda kapüşonlu kazağı olan kocaman bir kız bana doğru yürüdü. | TED | شعرت بالضغط على كتفي والتفت حولي لأرى فتاة عملاقة تخرج من الجمهور |
Atış sırası bana geldiğinde, babam tüfeği omzuma koymama yardım etti ve yaklaşık 27 metre ötedeki hedefe nasıl nişan alacağımı anlattı. | TED | حين جاء دوري لإطلاق النار، ساعدني أبي على حمل البندقية على كتفي وشرح لي كيف علي أن استهدف الهدف على بعد 30 ياردة. |
Fakat konuşmanın durakladığı bir anda Rosie omzuma hafifçe dokundu. | TED | ولكن خلال لحظة صمت أثناء الحوار، لمست روزي كتفي. |
Evet, oraya geliyorum. Şimdi, beni boş ver çünkü kötü bir Omzum var. | Open Subtitles | حسناً، أنا قادم، اهدأوا قليلاً لأن كتفي يؤلمني، اتفقنا؟ |
İkinci Lig'de, Omzum çıktı ve her şey bitti. | Open Subtitles | في المستوى الثاني, ثم تمزق كتفي وانتهى الأمر |
Ve sol Omzum üzerinden baktığında.. ...gördüğün adam centilmen birine mi benziyor? | Open Subtitles | ومن الدكّة فوق كتفي الأيسر، السيّد ذو النظارات الشمسيّة؟ |
Sonunda, omzumu hafifçe sıvazladı, aynı bir yüzücü koçunun yapacağı gibi | TED | وفي النهاية، ربت على كتفي كما يفعل مدرب السباحة. |
Yük beygirlerimiz tüm yiyecekle beraber kaçtı, ben de attan düştüm ve omzumu sakatladım. | Open Subtitles | سقظت خيولنا بكل امتعتها وسقطت انا وانكسر كتفي |
Posta çantasını bunca yıldır hep sağ omzumda taşıdığım için leğen kemiğimde dengesizlik oluştuğunu söylüyorlar ama ben onların dediklerine katılmıyorum. | Open Subtitles | يقولون بإنه عدم اتزان في الحوض بسبب حمل أكياس البريد على كتفي الأيمن طوال هذه الفترة لكنّي لا أتفق معهم |
Jiminy Cricket'in omzumda oturup ban ne yapıp yapmamam gerektiğini söylemesini istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لَستُ بِحاجةٍ إلى كريكتِ جامني لجُلُوس على كتفي |
Tam o sıralarda, biri ortaya çıkıp omzumun üstünden bakarak bir kemanın ince ve keskin sesi gibi kulağıma fısıldamaya başlamıştı. | Open Subtitles | و عندئذ بدا شخص يهمس من وراء كتفي صوت رفيع واضح كصوت الكمان |
Omuzum berbat durumda ve sadece birisi öyle istedi diye burada bir sürü masum insan öldürülmüş. | Open Subtitles | أشعر وكأن كتفي مشتعل على النار وهناك حفنة من الأشخاص الأبرياء قرر شخص ما بأن يجعلهم طعام سمك |
Ama Amazon'daki karanlık varlığın... .. omuzuma değen soğuk bir el kadar gerçek biçimde... .. bir anda üzerime gelmesini hiç beklemiyordum. | Open Subtitles | ولكنلمأكنأتوقع . أن الوجود المظلم من منطقة الأمازون . سيلحقني فوراً إلى هنا . حقيقي مثل اليد الباردة على كتفي |
Biliyorum... arkama yaslanacağım ve saçlarımı omuzlarıma dökeceğim. | Open Subtitles | أعرف ، فأنا سأميل بظهري وأضع شعري على كتفي |
Burada yedi yaşındayım. Bir Buda tapınağının önündeyim, omuzumda bir maymun var. | TED | هذه أنا عندما كنت في السابعة من عمري أقف أمام معبد بوذي قديم ويوجد قرد على كتفي. |
Bunu bana son söylediğinde omuzlarım yuvalarından fırlamak üzereydi. | Open Subtitles | آخر مرة طلبت منى فعل ذلك، كاد كتفي ينخلعا من وقبهما. |
Hedeflediğini vuruyorsan, omuzumu nasıl vurdun onu söyle. | Open Subtitles | لو كنت تصيب ما تصوّب عليه ففسر لي اصابة كتفي. |
Aynı şekilde omuzlarımı da kullanabilirim. | TED | حسنا. أنا أستطيع تحريك كتفي أيضا. |
Kafam hala omuzlarımın üstünde. | Open Subtitles | حسنا ، على الأقل لا يزال لدي رأس على كتفي |
Tanrım, Meg'in şu koca omuzlarına ve incecik askılarına baksana! | Open Subtitles | يا إلهي .. انظر إلى كتفي ميج البدينة في أشرطة المعكرونة تلك |