"كثرة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kadar çok
• aşırı
• Çok fazla

Bu kadar çok ilişkinin olması kavgaları kaçınılmaz kılar.
كثرة هذه العلاقات تجعل الشجارات أمرا لا مفر منه.

Sanırım burada neden bu kadar çok aptal insan olduğu ortada.
وكما أظن فهذا يفسر كثرة الأغبياء هنا بالجوار

Susuz beyinde artan antidiüretik hormonun aksine, aşırı nemli beyin, suyu kana karıştırmak için yavaşlar, ya da durabilir.
عندما يصل الجفاف الى الدماغ يفرز هرمون منع ادرار البول كثرة المياه قد تبطئ عمل الدماغ او توقفه مفرزاً

O zaman orada öylece duracaksın rakibin aşırı yumruk atmadan bitkin düsene kadar.
سوف تقف هناك حتى يتعب منافسك من كثرة لكماته.

Para saymaktan ellerime kramplar girdi... onun için cevap: "Çok fazla".
إن يداي تؤلماني من كثرة العد و لكنني سأقول كثيراً جداً

Bugün, Çok fazla bilginin aktığı zamanlarda yaşıyoruz, büyük veri, vücutlarımızda dolaşan bir sürü bilgi.
حاليًا نحن نعيش في زمن كثرة المعلومات بيانات ضخمة ومعلومات لامتناهية عن أمور داخل أجسادنا

Bu fotoğraf yapan alet senin bu kadar çok konuşmanı engeller mi?
هل بوسع هذه الصورة أن تمنعك عن كثرة ثرثرتك ؟

Ayakta izledim. O kadar çok güldüm ki karnım ağrıyor. Cidden.
لقد كنت اقف هناك و قد تعبت من كثرة الضحك

Çocuklarımızdan ne kadar çok saklandığımız konusunda endişelenmeli miyiz?
ألا يجب أن نقلق من كثرة ما نخفيه عن أولادنا؟

Çünkü kurtulamayacakları kadar çok fazla ölü vardı.
بسبب كثرة الجثث وصعوبة التخلص منها

Sanırım .. Buraya o kadar çok geliyorum ki beni bir garson zannettiler.
أعتقد, بسبب كثرة مجيئ الى هنا..

Beynin aşırı alkol tüketiminden veya yetersiz beslenmeden dolayı hasar görmesi. Bu durumda sanırım sebep ikincisi.
مخها تدمر بسبب كثرة الشرب أو نظام غذائي سئ، واضح أنه السبب الثاني

Belki de beynin aşırı paylaşmaktan bitap düşmüştür.
ربما عقلك قد سئم من كثرة كتابتك على تلك المدونة.

Bir zamanlar, buradaki tek sorunumuz Doğu Londra'dan gelen aşırı hevesli çiçekçilerdi.
كان يا مكان ، المشكلة الوحيدة التي واجهناها ، هي كثرة بائعات الأزهار أزهار يا سيدي؟

Bu adamın göğüs kafesinde aşırı sigaraya bağIı belirtiler var.
هذا الرجل لديه تندب في الصدر بسبب كثرة التدخين

aşırı yemek yemesinden dolayı mide asidinin artmasıyla oluşmuş.
نتيجة لزيادة في الحوامض بسبب كثرة الأكل؟

Bu durumda felç olma durumu, Çok fazla seçeneğin olmasının bir sonucudur.
إذاً العجز عن اتخاذ القرار أحد عواقب كثرة الخيارات.

Çok fazla demir. Demir depolama hastalığı olabilir.
كثرة الحديد، قد تكون نسبة الحديد عالية بالدم هذا وراثي

Çok fazla mala vurdum diye mi?
هل هو بسبب كثرة النساء الذي حصلت عليهم ؟

Belki de başkalarının seni algılayışına Çok fazla odaklanmış durumdasın bu da kim olduğunu sana unutturuyor.
ربما من كثرة تركيزك على كيفية تصورك الناس لكي لم تعودي تعرفي نفسك

Tüm saygımla efendim, muhtemelen sarhoş ve Çok fazla tavuk yemekten dolayı yiyecek komasında.
مع احترامي, سيدي غالباً هي سكرانه و في غيبوبة اكل بسبب كثرة الدجاج المقلي