ويكيبيديا

    "كثير من الأحيان" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sık
        
    • çoğu zaman
        
    • Çoğu
        
    • genelde
        
    • sıklıkla
        
    • genellikle
        
    • sürekli
        
    • sıkça
        
    • bazen
        
    • çoğunlukla
        
    Kızımın ölümünden beri bunu çok sık düşünür oldum, eğer yaşasaydı... onun bir şirketi yönetmesi... çok olağandışı bir şey olurdu. Open Subtitles أنا في كثير من الأحيان منذ وفاة ابنتي إذا كانت قد عاشت، أنها كان يمكن أن يكون المحتمل لادارة الأعمال التجارية.
    sık sık toyluktan tecrübeye uzanan bir maceradaki genç bir adamdır bu. Open Subtitles في كثير من الأحيان لا، شاب في رحلة من البراءة إلى الخبرة.
    çoğu zaman aile üyeleri hastalardan önce fark eder bunu. Open Subtitles في كثير من الأحيان فرد من العائلة يلاحظ قبل المريض
    İşçiler çok nadiren yaptıkları ürünler hakkında konuşurlardı. Ve çoğu zaman ne yaptıklarını tarif etmekte güçlük çekerlerdi. TED العمال نادرا ما تحدثوا عن المنتجات التي صنعوها، وكان لديهم في كثير من الأحيان صعوبة كبيرة في شرح ما فعلوه بالضبط.
    Mutsuz bir çocukluk genelde insanların konuşmak isteyeceği bir şey değildir. Open Subtitles حسناً، طفولة حزينة شيء لا يناقشه الناس في كثير من الأحيان.
    Ama daha sıklıkla bu sinyal seviyesi güçlü ya da zayıf olarak tanımlanır. Open Subtitles لكن في كثير من الأحيان, الأتصال يكون موصوف بكل بساطة بالقوة أو الضعف.
    genellikle bu davalara hüküm verilmiyor. TED وفي كثير من الأحيان هذه الحالات لا يتم الفصل فيها.
    Belki seninle bu şekilde konuştuğum için kendimi kaybetmiş olmalıyım fakat sürekli seni düşündüm. Open Subtitles ربما أنا لاأجــلكِ بالتحدث معكِ بهذه الطريقة ولكن لقد كنتُ أفكــرُ بكِ في كثير من الأحيان
    - Doğal bir yeteneğin var ama çok sık duygularının kaçmasına izin veriyorsun. Open Subtitles لديك موهبة طبيعية ولكن في كثير من الأحيان أن تدع عواطفك تذهب معك
    - Bunu sık sık ödünç almam lazım. - Aynen öyle. Open Subtitles أنا بحاجة إلى اقتراض هذا في كثير من الأحيان نعم صحيح
    MS: Pekala, hepimiz Tom markası olamayız tabi, ama ben kendimi sık sık cazibeli ve rahat takılma aralığında bulmuyor değilim. TED أم أس: حسنا لا يمكن أن نكون كلنا ماركة توم، ولكن أجد نفسي في كثير من الأحيان عند تقاطع بريق الظلام والطيران عادية.
    sık sık diğer taşıyıcı karınca ile karşılaşmayı umarım. TED وأتوقع أن ألتقي بنملة أخرى باحثة عن الطعام في كثير من الأحيان.
    Fizikçilerle de çalışıyorum ve çoğu zaman küresel iklim değişimiyle ilgililer. TED أنا أعمل ايضا مع علماء الفيزياء، وهم في كثير من الأحيان مهتمون بتغير المناخ العالمي.
    Bu bizi önemli bir noktaya getiriyor, öyle ki, çoğu zaman asıl belirleyici faktör nasıl yaptığımız değil, ne yaptığımız oluyor. TED وهذا ينقلنا إلى الاستنتاج ، وهو ، أنه في كثير من الأحيان أن .. ما تفعله ، ليس كيف تفعله.. هو العامل الحاسم ..
    çoğu zaman onları sevmeyen insanı ortadan kaldırmak isterler. Open Subtitles فى كثير من الأحيان ، إنهم يريدون القضاء على الشخص الذى يشعرون بأنه لا يحبهم
    Dövüşçü ringde bir dövüş kaybettiğinde, bu Çoğu kez dövüşçünün hatasıdır. Open Subtitles عندما يخسر الملاكم في الحلبة. كثير من الأحيان اللوم على الملاكم.
    Çoğu insan, evlerinin ne durumda olduğunu Virtual Earth'den gördü. TED في كثير من الأحيان كان أول ما يرون ما حدث لمنازلهم كان في الأرض الإفتراضية
    Parmak izleri genelde yakılır ceset de bir nehre atılır veya kokuyu yok etmek için kimyasallarla birlikte gömülür. Open Subtitles بصمات الأصابع في كثير من الأحيان تحرق والجسد يلقى في نهر أو يدفن مع المواد الكيميائية للقضاء على الرائحة
    sıklıkla, onları korkutmaya yeter. Ama bazen bu tür yerler biraz uzlaşmasız olabiliyor. Open Subtitles في كثير من الأحيان هذا يكفي لاخافته لكن في بعض الأحيان يمكنه التعنت
    genellikle karar verme sürecimizi etkileyen basmakalıplardır. TED إنها صورٌ نمطية تؤثر في كثير من الأحيان على صنع قراراتنا.
    Babalarının hayatını nasıl kazandığını veya neden sürekli taşındıklarını bilmezlerdi. Open Subtitles لم يعلموا كيف يقتات أبيهم أو لماذا ينتقلون في كثير من الأحيان
    Bak, bu şeyler sıkça aynı şekilde biter sadece sıkıcı olur. Open Subtitles تبدو هذه الأمور تلعب بها بنفس الطريقة في كثير من الأحيان ، فإنه يحصل فقط مملة.
    Hatta bazen bunu tedavi etmek için fikirler üreten bir kadınla. Open Subtitles في كثير من الأحيان, ولديه بعض الأفكار عن كيــــفية التعامل معها.
    çoğunlukla telefondaki yaşlı der ki: "Bana tavsiye verir misiniz?" TED في كثير من الأحيان كبار السن يسألون في المكالمات الهاتفية من فضلك هل يمكنك أن تعطيني بعض النصائح ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد