LaTour kavga hakkında yalan söylüyor. Bazı şeyleri gizliyor. | Open Subtitles | ان لاتور كذب بشأن المشاجرة, انه يخفى شيئا بداخله |
İsmi hakkında yalan söylemiş olabilir mi? | Open Subtitles | واعتقد انه كذب بشأن اسمه من الغباء ان تكذب باسمك |
Lex çok yalan söyledi. O kadınlar hakkında yalan söyledi. | Open Subtitles | كذب ليكس بشأن أمور كثيرة كذب بشأن النساء كلهن |
Bir konu hakkında yalan söylüyordu sonra da aynı şey hakkında gerçeği anlatıyordu. sonra tekrar geri dönüp ilk söylediği şeyle ilgili yalan söylüyordu. | Open Subtitles | كذب بشأن شىء واحد و بعد ذلك أخبرنا بحقيقة ما حدث . ثم عاد ليكذب ما قاله فى البداية |
Adıyla ilgili yalan söyledi, ...belki kız arkadaşlarıyla ilgili de yalan söylüyordur. | Open Subtitles | لقد كذب بشأن اسمه, اذاً ربما كذب بشان صديقاته. |
Polislik yapmış. - 9 ay için. Ordudan atılışı konusunda yalan söylediği anlaşılınca tekmeyi basmışlar. | Open Subtitles | ، عندما إكتشفوا بأنه كذب بشأن إقالته .قاموا بطردته |
Evliliğimizi ilk açtığımızda bekar olduğu konusunda yalan söyleyen biriyle beraber oldum. | Open Subtitles | عندما اتفقنا أوّل مرّة على الزواج المفتوح، عاشرتُ رجلاً كذب بشأن كونه وحيداً |
Her konuda yalan söylemiş... şimdi de sözüne inanılmasını isteyen bir adam. | Open Subtitles | الرجل الذي كذب بشأن كل شيء ويريد الآن أن تؤخذ كلمته بصدق |
Tabii adı, yaşı hakkında yalan söyleyip, bu otomatik 800'lü numarada çalıştığı müddetçe. | Open Subtitles | فقط لو كذب بشأن اسمه وعمره ومهنته حينما يتصل بهذا الرقم الآلي |
Şifreler ve staj hakkında yalan söyledi. | Open Subtitles | كذب بشأن كلمة السر وبشأن الزمالة التدريبية. |
Ayrıca, kilosu hakkında yalan söylerken kızardı. | Open Subtitles | لا يبدو الأمر منطقياً بالإضافة إلى ذلك فقد إحمر خجلاً حين كذب بشأن وزنه |
Ağlaması, babamın, onun kardeşi hakkında yalan söylediğini haykırması. | Open Subtitles | وهي تبكي وتصرخ بأنّ والدي كذب بشأن أخيها |
Eleman azlığı hakkında yalan söyledi. | Open Subtitles | لقد كذب بشأن انه يعاني نقص في الايادي العاملة |
Kafasının iyi olması ile ilgili yalan söyledi. Quinn'in isminden bile bahsetmedi. Ondan hala haber alamadın mı? | Open Subtitles | أجل، لقد كذب بشأن تعاطى المخدرات ولم يذكر اسم "كوين" حتى |
Hayır, Pinehurst'deki oyundan sonra sakatlığınla ilgili yalan söylediğini kimseye anlatmadım. | Open Subtitles | و لا ، لم أخبر أي شخص أنّك كذب بشأن إعاقتك "عندما لعبنا "بينهورست ---------------------- * أحد ألعاب الجولف |
Peluş ayıyla ilgili yalan söylenir mi? ! | Open Subtitles | من كذب بشأن تيدي بير؟ |
Ona kendisini internetten araştırdığımı söylediğimde biraz kafayı yedi ama o da evli olduğu konusunda yalan söyledi, yani ödeşmiş olduk, değil mi? | Open Subtitles | هو كان مُستغرِباً من الأمر قليلا عندما أخبرتُه أنا بَحثتُ عنه في الإنترنت ولكنه كذب بشأن زواجه لذا نحن متعادلين،صحيح |
Babanın ambar konusunda yalan söylediğini düşünüyorsun ve ilk hamlen bu mu? | Open Subtitles | تظنين بأن أبيك قد كذب بشأن الزنزانه وأول خطوه لكِ هي الإقتحام والدخول؟ |
Ya olanlar konusunda yalan söylediğimi anladıysa? | Open Subtitles | ماذا لو أنه يعلم أنني كذب بشأن ماحصل؟ ،اهدأي. |
Çocuğun tekinin kafasına vurdu. Sonra da bu konuda yalan söyledi. | Open Subtitles | لقد ضرب صبياً بقطعة تثبيت كرة القدم ثم كذب بشأن ما فعل |