karbon kirliliği yaratmamak gibi büyük bir avantaja sahip. | TED | ولديها فائدة كبيرة أنها لا تُنتج تلوث كربوني. |
Bu tek kullanımlık karbon şerit, hassas görüntü elde etmek için | Open Subtitles | هذا شريط كربوني قابل للفصل لصورة هشه جداً |
Bu bir hançerden kopmuş. Ya karbon çeliğidir ya da paslanmaz çelik. | Open Subtitles | مما يعني انه اما فولاذ كربوني او فولاذ مقاوم للصدأ |
karbon çeliğinden 12,7'lik hançerler üstte. | Open Subtitles | الصف الاعلى خناجر خمسة انشات,فولاذ كربوني |
Uygun bir karbon kaynağını yakıt olarak kullanarak kendilerini kopyalamaya programlılar. | Open Subtitles | إنهم مبرمجون للتناسخ الذاتي بإستعمال أي مصدر كربوني متوفر |
Sahip olduklarınız için çok çalışmadığınızı ima etmiyorum ama şu anda burada bazı o kadar eski paralar var ki, bunların kökenlerini saptayabilecek bir karbon testi olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | انا لااعني انكم لم تعملوا بجد مقابل ماحصلتم عليه ولكن هناك بعض المال هنا وهو قديم جدا لااعتقد ان هناك اختبار مواعدة كربوني للتحقق من اصله |
Daha önce görmediğim bir karbon yapısına sahip ve Kentucky'de üretilmiş geri dönüşümlü kağıda sarıImış, | Open Subtitles | ولها طرف كربوني لم أراه من قبل " والغلاف مصنوع من ورق تكرير مصنع في " كنتاكي |
(Kahkaha) karbon dengelememi her zaman oldugu gibi başka sekilde yapmalıyım. | TED | (ضحك) يجب علي أن أقوم بتعويض كربوني بطريقة أخرى, كما افعل في كل وقت. |