Bence bebekler ve küçük çocuklar sahne ışığı gibi bir idraktan çok fener gibi bir idrağa sahip görünüyor. | TED | أعتقد أن الرضع وصغار السن لديهم وعيٌ هو أقرب إلى ضوء مصباح منه إلى ضوء كشاف مسلط. |
Deprem olursa diye yatağımın altına bir fener koyuyorum. | Open Subtitles | هناك كشاف تحت سريرى لأستخدمه فى حالة حدوث زلزال |
İyi iş, izci. 20 şınav çek! | Open Subtitles | عمل جيد يا كشاف الان اسقط وأعطني عشرين تمرين ضغط |
her sponsor, yetenek avcısı... yeni sörf yıldızını görmek için bugün burada bulunuyor. | Open Subtitles | كلّ ضامن، كشاف موهوب كامل الأجهزة الإعلامية للأمواج هنا اليوم |
Çantamda el Feneri var tabii bulabilirsem. | Open Subtitles | لدى كشاف فى حقيبتى اذا أمكننى الحصول عليها |
Fenerler 20 dolar. | Open Subtitles | "كشاف بعشرين دولار" |
Işık sensörü de siyah koli bandı ile kolayca kapatılır. | Open Subtitles | سيقومون بتغطية كشاف الضوء بواسطة شريط لاصق اسود |
Yanımıza bir fener almalıydık. Donuyorum. | Open Subtitles | لابد أن يكون معنا كشاف على الأقل |
fener getireceğim. Sen iyi misin? | Open Subtitles | أنا سأتي بمصباح كشاف أأنت بخير؟ |
Yatağa uzanır, sen bir fener alıp dizlerini yukarı çekerdin ve dizlerinden birine bir güneş gözlüğü diğerine bir tür şapka koyardın? | Open Subtitles | كنت تستلقي على الفراش وتحضر كشاف ضوء وترفع ركبتيك لأعلى و تضع زوجين من النظارات الشمسية على إحدى ركبتيك و تضع قبعة على الأخرى ؟ |
İyi düşündüm ki bir dedektifin yardımını kullanabilirsin Bir yavru izci gibi giyinmiş birinin değil. | Open Subtitles | حسنـًا، ظننتكم ستستفيدون من مساعدة محقق لا يرتدي زي كشاف صغير |
Az önce beni emniyet müdürü aradı 100 İzci siparişi daha verdi. | Open Subtitles | رئيس الشرطة الروبوتية اتصل بي لأضع طلبية بـ 100 كشاف آخر |
Çadırını arayan izci çocuk olmadığımı nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف عرفت بأنّني لست مجرد فتى كشاف يبحث عن خيمته ؟ |
Mülakatta bir yetenek avcısı olursa Mike'ın açılış gecesinde daha çok şarkıcı olacaktı. | Open Subtitles | لو هُيأ للمغنيين أن هناك كشاف للمواهب سيتزيدون أعدادهم بليلة الغناء المفتوح |
O gece, bir yetenek avcısı vardı. Tommy, şarkısını çaldı. Chris de "piyano adamını" söyledi. | Open Subtitles | كان هنالك كشاف مواهب بإحدى الليالي |
Bir yetenek avcısı geliyor ve ben de onun feleğini yeteneklerimle sikmeye kasıtlıyım. | Open Subtitles | ثمة كشاف سيأتي، أريد أن أفتنه بمهاراتي |
Bakalım. El Feneri, kazıklar, çekiç. | Open Subtitles | انظر هنا,كشاف كهربائي,أوتاد و مطرقه |
Fenerler 20 dolar. | Open Subtitles | "كشاف بعشرين دولار" |
Işık parlamaları. | Open Subtitles | كشاف ضوئي. |
Önce bir gözcü gönder. | Open Subtitles | أرسلي كشاف أولاً |
- Brezilya'da Emile'in izcisi bendim. | Open Subtitles | كنت كشاف اميل في البرازيل. |
Bir öncü! | Open Subtitles | كشاف |
- Onu sahiplenen kim? Bu ülkenin gördüğü en büyük spor simsarını yetiştirdim. | Open Subtitles | من يمتلكه لقد أوجدت أعظم كشاف رياضة |
Güzel bir gece. El fenerim var. | Open Subtitles | أنها ليلة جميلة لدى كشاف. |
Ve yetişkinlerin dikkat ve idrakı bir sahne ışığı gibi duruyor. | TED | فوعي الشخص البالغ وإدراكه يبدو نوعا ما كضوء كشاف مسلط. |