Fakat tabi ki onları nasıl bulacağını öğrenmelisin bunu sana öğretebilirim. | Open Subtitles | ولكن بالطبع عليك تعلّم كيفية كشفهم ولكن يمكنني تعليمك |
Fakat tabi ki onları nasıl bulacağını öğrenmelisin bunu sana öğretebilirim. | Open Subtitles | ولكن بالطبع عليك تعلّم كيفية كشفهم ولكن يمكنني تعليمك |
Anlaşılan o ki onları bulmamızı istemiyorlarmış. | Open Subtitles | من الواضح أنّهم لم يرغبوا في أن يتم كشفهم |
Bana bu teknolojiyi veren kişiler çok ciddiler ve ortaya çıkarılmak istemiyorlar. | Open Subtitles | الأشخاص الذين أعطوني هذه التكنولوجيا خطرين للغاية، ولا يُريدون أن يتم كشفهم |
Kimliklerinin ortaya çıkmasından korkuyorlar. | Open Subtitles | إنهم قلقون من أن يتم كشفهم |
Ve düşmanlar ortaya çıkarıldı. | Open Subtitles | وأعداء تم كشفهم. |
onları istasyonda, ellerinde bavullarla yakalamalıyım. | Open Subtitles | بـإمكاني كشفهم مع الحقائب في المحطة |
Ama tabii onları nasıl bulacağını öğrenmen gerek. | Open Subtitles | ولكن بالطبع عليك تعلّم كيفية كشفهم |
onları göz önüne çıkarmanız gerek. "Göz önüne çıkarmaktan" kastınız nedir? Birilerinin isimlerini mi vereceksiniz? | Open Subtitles | -علينا إظهارهم إلى الضوء ما الذي تعنيه بـ "كشفهم"؟ |
onları ifşa edemeden önce Delphine'i öldürdüler. | Open Subtitles | قتلوا دلفين قبل ان تتمكن من كشفهم |
Bu onları iş üzerinde yakalamakla aynı şey. | Open Subtitles | ذلك قد يعتبر كشفهم في الجُرم |
Harika kolların var. onları göstermelisin. | Open Subtitles | لديك ذراعات قوية , عليك كشفهم |
Çok sinirsin... Sana söyledim. Şu an onları açamam. | Open Subtitles | ...أنت مزعــج لقد أخبرتك لايمكنني كشفهم |
- Peki ya o da onları gördüyse? | Open Subtitles | وماذا لو كان كشفهم هو؟ |
- onları çıkarabilirim. - Ya da satarsın. | Open Subtitles | يمكنني إخراجهم - أو كشفهم - |
Ve bunları ortaya çıkarmanın ne kadar tehlikeli olabileceğini. | Open Subtitles | وكم هو خطير محاولة كشفهم. |
- onları ortaya çıkararak... | Open Subtitles | -عن طريق كشفهم ... |