ويكيبيديا

    "كفن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Kefeni
        
    • tabut
        
    • torbasında
        
    • kefen
        
    • sanat
        
    • tabuta
        
    • kefenini
        
    • kefene
        
    • sanatı
        
    • tabutun
        
    • kefenle
        
    • cenaze taşıtı
        
    Ya da emredin, yeni kazılmış bir mezara girip. Kefeni içinde saklanayım bir ölünün! Open Subtitles أو أننى أوضع فى قبر جديد أو أختبئ فى كفن رجل ميت
    Sanırım Torino Kefeni'nindeki kanından DNA örnekleri alacaklardı. Open Subtitles أظن أنهم سيأخذون الحمض النووي من الدماء الموجودة على كفن تورينو
    Israr etti, mumyalamak yok, açık tabut yok, cenaze yok. TED أصر على ذلك، لا تحنيط ولا كفن مفتوح، ولا جنازة.
    Bir daha saha görevine gidersek, ceset torbasında dönerim. Open Subtitles لقد اعادونى الى الشجيرات وسوف اعود فى كفن
    Sarma işi ritüelistik olabilir, bir nevi kefen. Open Subtitles الغطاء ممكن أن يرمز إلى نوع من الشعائر، مثل كفن من نوع ما.
    Bir sanat olarak varoluşumun üç boyutlu dokuması gibiler. TED إنهم نوعاً ما مثل نسيج ثلاثي الابعاد من وجودي حيث أعيش كفن
    Seni bir tabuta koyup yanına da yılan koysam orada kalabir miydin? Open Subtitles سوف أضعك في كفن ثم أضع أفعى في الكفن ماذا ستفعل ؟
    Torino kefenini duydun mu, Dr. Cehennemde Yanacak? Open Subtitles هل سمعت عن كفن تورن أو الدكتور اذهب الى الجحيم؟
    Torino Kefeni'nin tadını da merak ediyorum. Open Subtitles أتسائل كيف يبدو طعم كفن تورينو ؟
    O elindeki Turijn'in Kefeni. Open Subtitles آه؛ أنت تستخدم كفن تورينو
    Ben buna Montenegro Kefeni diyorum. Open Subtitles أنا أدعوها كفن مونتينيغرو
    Burada hepimiz evliyiz de, ve bir gün bu kiliseye bir tabut içinde gireceğiz. Open Subtitles وتزوجنا كلنا هنا أيضاً وسنحضر للكنيسة فى كفن ذات يوم
    Bu kutu oyuncak ayım için mükemmel bir tabut olacak. Open Subtitles الصندوق يصلح ليكون كفن جيد. للدب اللعبة.
    Annemin kızarmış tavukları yüzünden babama çok büyük boy tabut almamız gerekmişti. Open Subtitles فبسبب الدجاج المقلي الذي تعده أمي اضطررنا لشراء كفن ٍ من القياس الكبير لوالدي
    Ceset torbasında eve dönüş'ü seyrettim ve o filmi sevdim. Gerçekten sevdim o filmi ben. Open Subtitles (لقد شاهدت ( عائد للوطن في كفن لقد أحببته، أنا لم أكذب
    Ceset torbasında eve dönüş filmini çeken herif. Open Subtitles (قام بإنتاج (عائد للوطن في كفن
    Makineyle kurutulmuş bu saçtan kefen, Jovi'ye daimi bir gölge oluşturuyordu, adam adeta yıkılmaz bir kaleydi. Open Subtitles إنه كفن مجفف الذي يُغلف (جوني) في ظل دائم ومُستمر الذي يجعله يبدو راسخ.
    Bir sanat eseri olarak yaşarken düşüşler ve çıkışlarla karşılaşmak zorunda kaldım. TED لقد اضطررت لمواجهة صراعات وانتصارات بينما أعيش حياتي كفن
    Hayat bedenimi terk ettiğinde, beni tabuta yerleştirecek, kefenimle sarmalayacak, ve sonra da... kapağı kapatacaksın. Open Subtitles 'عندما تخلت عن الحياة جسدي' أنت نفسك سوف يضع لي في نعش، التفاف لي في كفن لي،
    Torino kefenini duydun mu, Dr. Cehennemde Yanacak? Open Subtitles هل سمعت عن كفن تورن أو الدكتور اذهب الى الجحيم؟
    Onu dikkatle kefene sarmış. Open Subtitles لقد كفن بدقة وحساسية، باستثناء مراسم الدفن الحقيقية
    Bir Görüntü sanatı olarak sinema, realitenin kendisini anlatır. Open Subtitles السينما كفن مظهري تخبرنا شيئاً ما عن الواقع نفسه
    tabutun altında bir delik olacak ve oradan yılanı içeri göndereceğim. Open Subtitles سأفعل بـ 5000 دولار كفن به ثقب سفلي ندخل منه الأفعى
    Göreneklerine göre Yahudiler, cesedin sadece kefenle gömüldüğü durumda ölümün dengeleneceği inancını taşırlar. Open Subtitles على حسب معتقدات اليهود, فإن الموت يجعل الناس سواسية, يتم دفن الجثة في كفن فقط.
    Evet, iyiyim. Dinle, uzay gemisi aslında bir cenaze taşıtı. Open Subtitles نعم بخير , لذا اسمعي السفينة الفضائية أنها كفن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد