Sonra da film için satarsınız. Standart bir hikaye değil mi? | Open Subtitles | ربما تبيعها للسينما, كقصة سمكة خارج الماء, صحيح؟ |
Adaya rastgele bir çamur at, sonra da bana inkar etmem için gel böylece sen de inkarı hikaye olarak kullanabilirsin. | Open Subtitles | تلقين بأي قذف عشوائي على المرشح, وتجبرينني على إنكارها لتستطيعين استخدام هذا الإنكار كقصة. |
Evrenin oluşumundan buyana geçen zamanın çok büyük çoğunluğunda, bu kayadaki atomların hikayesi ile benim bedenimdeki atomların hikayesi aynıydı. | Open Subtitles | بالنسبة للغالبية العظمى من عمر الكون، قصة الذرات التي في هذه الصخرة كانت هي نفسها كقصة الذرات التي في جسدي. |
Tıpkı, Arthur Martinez olarak doğan Alexis Martinez'in hikayesi gibi. Şikago'da, Harold Ickes projesinde, | TED | كقصة أليكسس مارتنز؛ المولودة بمشاريع هارولد آيكز بشيكاغو بصفتها آرثر مارتنز. |
Dediğin gibi, yaşanmadı. Yalnızca bir hikâye, değil mi? | Open Subtitles | مثلما قلت , أنه لم يحدث فقد كقصة , حسناً؟ |
Bu bir zengin hikâyesi, ama her zaman düşük seviyelere bayılmışımdır. | Open Subtitles | إنها كقصة كفاح فقير أصبح غنياً لطالما وجدت حصص التاريخ أكثر واقعية |
Bir peri masalı gibiydi, beni güçlü kolları ile tutuyor ve güven dolu yatağıma yatırıyordu. | TED | كانت كقصة خيالية، ذراعاه القويتان تحوّطاني، ويضعني بأمانٍ في سريري. |
Bunun arkasında, kuğunun hikayesindeki gibi, milyonlarca yapılması güç olan şeyler var. | TED | اسفل هذه .. كقصة البجعة التي فيها مليون أمر صعب يجب القيام به |
Dostum, sırf eğlence olsun diye yapardım. Anlatacak bir hikaye olsun diye. | Open Subtitles | أسمع, أنا أفعل ذلك للإستمتاع كقصة للنشر |
Ama bu hikaye senin gibi aşağılık bir vampiri ilgilendirmez. | Open Subtitles | لكن بالتأكيد , ليست كقصة القمامة مثلك |
Çünkü bundan müthiş bir hikaye çıkar diye düşündün. | Open Subtitles | لأنك ظننت أن ذلك يصلح كقصة كبيرة |
Her şeyi bir hikaye ya da bir oyun gibi görüyorsun değil mi? | Open Subtitles | ترى كل شيء كقصة او مسرحية ألست كذلك؟ |
Gerçi bu yollardan ikisi neredeyse aynı şey, ve üçüncüsü nerdeyse bir Cadılar Bayramı hikayesi olmaya adaydı. | Open Subtitles | وحتى الطريقة الثالثة، ربّما كانت ستنجح كقصة لعيد الهالويين |
Bu iyi bir Michael Westen hikayesi olurdu, eğer izin verilseydi. | Open Subtitles | هذه كانت ستصلح كقصة من قصص مايكل ويستن لو كان مسموحا للناس تداول قصص مايكل وينستن |
Romeo ve Juliet'in hikayesi değil bu. | Open Subtitles | إنه ليس كقصة روميو وجولييت, أردته أن يحدث |
Sence bir gün iyi bir hikâye olur mu bundan? | Open Subtitles | أتظن أن هذا سيصلح كقصة جيدة يوماً ما؟ |
hikâye mi, ben senin biraz yumuşak olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | كقصة أعتقد نوعا ما ربما |
Neredeyse yepyeni bir hikâye çıktı, değil mi? | Open Subtitles | - تبدو لي كقصة للاخبار أليس كذلك |
Mary Talbert'in hikâyesi gibi Buffalo'da siyahi seçkinlerin varlıklı bir lideri, yaşadığı yerin ırksal gerçeklikleriyle uzlaşması gerekiyor. | TED | وقصص أخرى كقصة ماري تالبرت، الزعيمة الثرية من مجتمع النخبة في بافلو، التي كان عليها أن تتصالح مع واقع العنصرية في بلادها. |
hikâyesi yüzyıllar boyunca efsane olarak görüldü. | Open Subtitles | لعدة قرون اعتُبرت روايته كقصة أسطورية |
Hepimizin bildiği günah keçisi masalı. | Open Subtitles | إنها كقصة الحَمَل الضحية القديمة القديمة |
Ben de David Sedaris hikayesindeki gibi severim, gerçek bir hayat seçeneği olarak değil. | Open Subtitles | انا ايضا، كقصة لـديفد سيديرس ليس كخيار واقعي للحياة الحقيقية هيا |