| Biliyor musun, anekdotlarla dolu bir konuşma ezberledim, ama tek bir kelimesini hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لقد جهزت كلاماً حتى أقوله لك ولكني لا أتذكر أي شئ |
| Benim yerime konuşma. | Open Subtitles | لا تقولين كلاماً لم أقله تهديد في منتصف الليل |
| Saçma sapan spor metaforlarıyla dolu başka bir konuşma daha dinleyecek hâlde değilim. | Open Subtitles | ليس كلاماً أخر حماسي نمطي مليئٌ بالاستعارات الرياضية التافهه |
| Burada onca yıldır sadece senden nazik sözler duydum. | Open Subtitles | طول السنين التي قضيتها هنا، لم أسمع كلاماً طيباً إلا منكِ |
| Bu konuşmayı duyan diğer kişilere, biz tamamen saçma sapan konuşuyoruz. | Open Subtitles | فبالنسبة لأي شخص آخر يستمع لهذه المحادثة، سيسمع كلاماً غير مترابط |
| Yersiz bir laf etmek istemiyorum ama Felty ve Sarah hiç misafirperver değiller. | Open Subtitles | لا أريد أن أخرج كلاماً بدورِ هنا .ولكن فيلتي وساره لن يبقوا كداراً للضيافة |
| Yok be, hep Lafta kalıyordu. | Open Subtitles | إنه كان فقط كلاماً |
| Saçma sapan spor metaforlarıyla dolu başka bir konuşma daha dinleyecek hâlde değilim. | Open Subtitles | ليس كلاماً أخر حماسي نمطي مليئٌ بالاستعارات الرياضية التافهه |
| Servis yaparken ya da başka bir zamanda yakası yanan ceket hakkında bir konuşma duydunuz mu? | Open Subtitles | هل سمعتي مرة من المرات كلاماً عندما تنتظرين في طاولة الطعام أو أي وقت آخر من حرق في صدر السترة؟ لا |
| Sırf konuşma değildi. Gerçekti. Bizimle kalmana seviniyorum. | Open Subtitles | لم يكن كلاماً مشجعاً، إنها الحقيقة يسرني أنك ستبقين معنا |
| So bir konuşma, yapmak istiyorum, ama o... | Open Subtitles | إنتظر. أريد أن أقول... كلاماً أخيراً، ولكن... |
| Bu kadar kanlı konuşma Fare! | Open Subtitles | لا تتكلم كلاماً لعيناً، أيها "الجرذ" |
| Artık bu kadar konuşma yeter. | Open Subtitles | حسناً، يكفي يكفي كلاماً |
| Sus,konuşma,Lütfen bak.. | Open Subtitles | كفى كلاماً كفى كلاماً |
| Çok konuşma. Seyret. | Open Subtitles | كفى كلاماً فلنراقب ما يحدث |
| - Bu hastaneyi seviyorum. - Evet, konuşma yok. | Open Subtitles | كم أحبُّ هذا المشفى - أجل، يكفي كلاماً... |
| Papağan öyle aşağılık sözler söylüyordu ki, ben bile utanırdım. | Open Subtitles | "قالت البغباء كلاماً بذيئاً حتى أنا أشعر بالخجل من ذكرها" |
| Geri alamayacağınız sözler söylemeyin. | Open Subtitles | مهلاً ، دعنا لا نتبادل كلاماً جارحاً |
| Yetişkinler böyle konuşmayı sevseler de biz çocuklar neyin daha iyi olduğunu bilirdik. | Open Subtitles | يحب الراشدون أن يقولوا كلاماً مماثلاً ولكن الأطفال يعون جيداً كنا نعلم جيداً أنه من الأفضل ألا يُمسك بك |
| Bu odadaymışım gibi konuşmayı bırakın. | Open Subtitles | توقفو كلاماً عني كأنني لست في هذه الغرفة. |
| Geçitten kimseye bahsettin mi? laf arasında bile olsa. | Open Subtitles | هل ذكرتِ أبداً وجود الطريق السري لأيٍ كان حتى ولو كان كلاماً عابراً ؟ |
| - Fakat sana küçük bir sorum var. - En büyük laf ebesi de bu. | Open Subtitles | هنالك سؤال أود أن أطرحه عليك هذا الشخص هو أكثرهم كلاماً |
| Yok be, hep Lafta kalıyordu. | Open Subtitles | إنه كان فقط كلاماً |