Ya bütün o insanları başka biri öldürdüyse? | Open Subtitles | ماذا لو أنّ شخصًا آخر قتلَ كلّ أولئك الأشخاص ؟ |
Her şey hakkında yalan söyledin, ikimiz bütün o kadınlar. | Open Subtitles | كذبتَ عليّ حيال كلّ شيء، حيال علاقتنا، حيال كلّ أولئك النساء. |
Bomba patladığında hiçbir zaman patlama merkezinde olup bütün o ölümlerin senin elinden olduğunu bilmedin. | Open Subtitles | لم تكوني هناك أبدا، في أرض المعركة، أين تنفجر القنابل، معرفة أنّ كلّ أولئك الموتى في رقبتكِ. |
Burada nesiller boyu, yüzlerce yıldır yaşayan insanları, tüm o hayatları düşünüyorum da Tanrım, çok üzücü. | Open Subtitles | تفكّرين في كلّ الناس الذين عاشوا هنا أجيال بعد أجيال مئات ومئات من السنين كلّ أولئك البشر |
Bu gece gelen tüm o insanlar gördüklerini inkâr edemezler. | Open Subtitles | كلّ أولئك النّاس، لا يستطيعون إنكار ما رأوه. |
Senin adına onca insan öldürdüm. Şimdi öylece çekip gidecek misin? | Open Subtitles | قتلتُ كلّ أولئك الناس لأجلك، وترحل الآن ببساطة؟ |
Dövüş sanatlarını öğrendikten sonra beni tartaklayanları dövmek istiyorum. | Open Subtitles | بعد تعلّم فنون الدفاع عن النفس أريد هزيمة كلّ أولئك الرجال الذين أرعبوني |
bütün o insanların önünde bunu nasıl yapabildim ben? | Open Subtitles | كيف أنا أعمل ذلك أمام كلّ أولئك الناس؟ |
bütün o insanları sen mi öldürdün? | Open Subtitles | تقول لي أنّك قتلت كلّ أولئك الناس؟ |
Dolaşımı sağlayan plates bantları olmazsa bütün o insanlar ölebilir. | Open Subtitles | تعرف، بدون pilates تربط المقاومة للإبقاء توزيعهم يتدفّق، كلّ أولئك الناس يمكن أن يموتوا. |
Dikkatlerini çekmişti. bütün o insanlar oradaydı. | Open Subtitles | لقد لفت انتباههم كلّ أولئك المتظاهرين |
Ölen bütün o insanların boşa ölüp ölmediği... değil mi? | Open Subtitles | سواء مات كلّ أولئك النّاس هباءً أم لا... فالأمر برمّته يعتمد عليك |
bütün o çocuklar... | Open Subtitles | كلّ أولئك الأطفال |
bütün o insanların önünde! | Open Subtitles | -و أمام كلّ أولئك الناس! |
tüm o delilerin bu etkinlik için dışarıda kuyruk oluşturmasının sebebi benim. | Open Subtitles | أنا السبب في كون كلّ أولئك المجانين يصطفّون لأيّام خارج المُؤتمر. |
Aslında en heyecanlandığım şey, tüm o insanların önünde evlilik yemini etmek. | Open Subtitles | في الواقع، الشيء الوحيد الذي لستُ مُتحمّسة له هُو قول نذوري أمام كلّ أولئك الناس. |
Kocanızın, onca sene birlikte olduğu kadınlardan birini hamile bırakmasından korkmadınız mı hiç? | Open Subtitles | كلّ أولئك النساء على مرّ السنين... . ألم تكوني خائفة أن تحمل أحداهن؟ |
Seni tartaklayanları dövdükten sonra ne olacağını hiç düşündün mü? | Open Subtitles | لهذا دائما تفكر به بعد هزيمة كلّ أولئك الرجال ما هي الوسائل؟ |