Birkaç yıl içinde, çocuk felci yok edilmesine başlayan her ülke burada gördüğünüz dört ülke haricinde her üç çocuk felci virüsünüde hızla yok etti. | TED | في خلال سنوات قليلة، كل دولة بدأت بالتخلص من شلل الأطفال بدأت بالقضاء على جميع الأنواع الثلاثة من المرض، باستثناء الدول الأربع التي ترونها هنا. |
Güney ve Orta Amerika'daki neredeyse her ülke ve şehirde bu problem var. | TED | ففعلياً كل دولة أو مدينة في أمريكا الجنوبية أو الوسطى تعاني من هذه المشاكل. |
Bugün her ülke GSYİH istatistikleri üretmektedir. | TED | وفي يومنا هذا، كل دولة تقدم إحصائيات للناتج الإجمالي المحلي. |
Her ülkenin bu hedefleri uygulamak ve vatandaşlarına ulaştırmak için | TED | تحتاج كل دولة لخطة خاصة بها لتحقيق أهداف التنمية المستدامة وإيصال هذه الأهداف لمواطنيها. |
Avrupa'da işgal edilen her ülkeden insanlarındı. | Open Subtitles | أفراد من كل دولة ترزح تحت الاحتلال بأوروبا |
Bu kuşağın hepsinin gençliği, 1968 ve sonrası her ülkede kavga etmekle geçmişti. | TED | ومضى صغارهم يقاتلون بعضهم البعض ضمن حدود كل دولة في عام 1968 وبعد ذلك. |
Bu her kıta, her ülke ve kazandığımız her seçim için bir uğur. | Open Subtitles | إنه يمثل كل قارة.. كل دولة و كل فترة رئاسة فاز بها. |
her ülke seçkin birliklerinde... farklı taktikler üzerinde durulur. | Open Subtitles | كل دولة لها تكتيكات مختلفة قليلاً عن الدول الآخرى مع قوات النخبة خاصتهم |
Bu duvara bir harita asmak ve gittiğim her ülke ya da şehri haritada işaretlemek istiyorum. | Open Subtitles | .. أريد أن أعلق خريطة على هذا الحائط . وفي كل دولة أو مدينة أزورها ، سأضع فوقها علامة عندما أعود |
- Çünkü önemli. Bölgedeki her ülke nokta atışlı bir füze sistemi ister. | Open Subtitles | لأنها مهمة، كل دولة في المنطقة تريد نظام توجيه صواريخ |
Göreve asker yardımı sağlayan her ülke böyle bir olasılık olduğunu bilir. | Open Subtitles | حسناً، كل دولة ساهمت بالجنود تعرف تماماً أن أمر كهذا محتمل |
her ülke farklı ve çok karmaşık, değil mi? | TED | كل دولة مختلفة وهذا مربك , حسنا ؟ |
Ürdün krali Abdullah görünsede, her ülke kendi planina sahipti. | Open Subtitles | للملك "عبد الله" من وادى الأردن إلا أن كل دولة كان لها خطتها |
Ancak Her ülkenin kendi salgınlarını durdurmak için elinden gelenin en iyisini yapabileceği bir dünya görmek istiyoruz. | TED | لكننا نرغب في رؤية العالم حيث كل دولة تستطيع القيام بأقصى ما عندها لإيقاف انتشار الأوبئة عندها. |
Bayım, günümüzde Her ülkenin bir milli marşı var. 2000 yıl önce de milli marşlar var mıydı? | Open Subtitles | ،سيدي ، اليوم كل دولة لديها نشيد وطني هل كان لديهم نشيد وطني قبل ألفان عام؟ |
Her ülkenin kendi düşünce tarzı, bir kültürü vardır. | Open Subtitles | كل دولة لديها أسلوبها الخاص في التفكير و الثقافة |
Dünyadaki her ülkeden en az bir kadınla sevişme hayalimi biliyorsun. | Open Subtitles | أتعرف أن حلمي هو أن أضاجع امرأة على الأقل من كل دولة على الأرض؟ |
Başlarında her ülkeden eski ya da yeni bir ajan mevcut. | Open Subtitles | يترأس كل دولة عميل سابق أو حالي |
Bu baloncukların büyüklüğü, buradaki baloncukların büyüklüğü her ülkede kaç kişinin enfekte olduğunu gösteriyor, renkler de kıtaları gösteriyor. | TED | وحجم الفقاعات، الفقاعات الموجودة هنا تعكس عدد المصابين في كل دولة واللون هنا يمثل القارة |
her ülkede biraz farklıdır ama asla can sıkıcı olmazlar. | Open Subtitles | تحظى كل دولة بإختلاف طفيف، ولكني لا أسأم أبدًا |
Bu hafta, merak edip de baktığınız her hafta gibi, her ülkede birbirini öldürmeye çalışan insanlar göreceksiniz, böyle olmadığı zamanlarda bile, aralarında bir çekişme var, her biri diğerini geçmeye çalışıyor. | TED | هذا الأسبوع، كأي أسبوع سترى، ستجد أشخاصا يحاولون قتل بعضهم من بلد لآخر، وحتى عندما لا يحدث ذلك، تبقى المنافسة بين الدول، كل دولة تحاول أن تطلق الرمح على الأخرى. |