ويكيبيديا

    "كل ما أعرفه هو أنه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Tek bildiğim
        
    • Bütün bildiğim
        
    • Tüm bildiğim
        
    Tek bildiğim; bana o elbise konusunda indirim yapmaya söz verdiği. Open Subtitles كل ما أعرفه هو أنه وعدني بخصمٍ على ذلك الفستان
    Bence önce aile dinamiklerini ortaya çıkarmamız gerekiyor. Tek bildiğim, geçen yıl çok şeker ve cici bir kızımın olduğu; Open Subtitles كل ما أعرفه هو أنه في العام الماضي كان لدّي فتاة صغيرة حلوة وحبوّبة.
    Tek bildiğim, birşey yüzünden çok üzgün olduğu. Open Subtitles كل ما أعرفه هو أنه كان مستاء جداً بشأن شيء ما
    Bütün bildiğim arabasına atlayıp uçarcasına gittiği. Open Subtitles كل ما أعرفه هو أنه قد قفز فى سيارته و طار
    Bütün bildiğim aniden öldüğü. Warren Raporu yayımlanmadan hemen önce. Open Subtitles كل ما أعرفه هو أنه توفي فجأة قبل أن يصدر تقرير لجنة وارن
    Tüm bildiğim, Noel'e iki gün kaldı ve hala bir ağacım yok. Open Subtitles كل ما أعرفه هو أنه تبقى يومان على الكريسماس ومازلت بدون شجرة
    Tek bildiğim, birşey yüzünden çok üzgün olduğu. Open Subtitles كل ما أعرفه هو أنه كان مستاء جداً بشأن شيء ما
    Tek bildiğim, hayal ettiğim gibi değildi. Open Subtitles كل ما أعرفه هو أنه لم يكن كما حلمت أن يكون
    Tek bildiğim sen doğmadan önce öldüğü. Open Subtitles مالذي حدث له. ؟ كل ما أعرفه هو أنه مات قبل ولادتك.
    Tek bildiğim onunla ilgilendiğim anda bana olan ilgisini kaybetti. Open Subtitles كل ما أعرفه هو أنه عندما بدأت بإظهار اهتمامي به، فجأة فقد كل اهتمامٍ يشعره اتجاهي.
    Tek bildiğim siz dördünüze yakın olunca insanın başına iyi şeyler gelmediği. Open Subtitles كل ما أعرفه هو أنه لا شيء جيد يحدث في كل مرة نقترب فيها منكم الأربعة
    Tek bildiğim, bu kadından bir arabaya yalnızca bir tane sığar. Open Subtitles كل ما أعرفه هو أنه يمكنكَ أن تضع واحدة مثلها فقط في سيارة.
    Tek bildiğim sesini alçaltıyorsun ve daha ciddi konuşuyorsun. Open Subtitles كل ما أعرفه هو أنه عليك خفض صوتك والتحدث بجدية
    Tek bildiğim şu, o deli değil, saplantılı. Open Subtitles كل ما أعرفه هو أنه ليس مجنوناً، بل مهووساً.
    Tek bildiğim Körfezde bir yerde çalışıyor olduğu. Open Subtitles كل ما أعرفه هو أنه عمل في مكان ما في الخليج.
    Tek bildiğim bunu yaşanılabilir kılmaktı ama artık yapamıyorum. Open Subtitles كل ما أعرفه هو أنه سيجعل كل هذا قابل للعيش ولا يسعني فعل هذا بعد الآن
    Tek bildiğim çok güçlü bir teknolojinin parçası olduğu. Open Subtitles حسنا، كل ما أعرفه هو أنه قطعة تكنولوجيا قوية جدا
    Tek bildiğim eğer Taylor akıllıysa anlaşmayı yapar. Open Subtitles كل ما أعرفه هو أنه إذا كانت تايلور ذكية ستقوم بالتوصل لتسوية مع المدعين
    Bütün bildiğim yasadışı bir iş yapıyormuş gibi hissettiğimdi. Open Subtitles كل ما أعرفه هو أنه يشعر بطريقة أو بأخرى غير مشروعة.
    Bütün bildiğim bir şeyler hakkında gerçekten üzüldüğüydü. Open Subtitles كل ما أعرفه هو أنه كان مستاء جداً بشأن شيء ما
    Bütün bildiğim önümüzdeki 48 saat içerisinde ülkeden ayrılmış olmalıyız. Open Subtitles كل ما أعرفه هو أنه يجب علينا مغادرة هذه الدولة خلال الثماني و الأربعين ساعة القادمة
    Fred Bayliss'in üstündeki kumlara ilişkin Tüm bildiğim NY'deki bir sahilden olmadığı. Open Subtitles الرمال جمع من فريد بايليس، أنا لا أعرف من أين جاء. كل ما أعرفه هو أنه لم يأت من الشاطئ في نيويورك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد