"كل ما أملك" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Sahip olduğum tek şey
• Sahip olduğum her şeyi
• her şeyimi
• benim her şeyim
• Tek sahip olduğum şey
• Elimde sadece
• Tek varlığım
• başka kimsem yok
• benim her şeyimsin
• Elimde bir tek
• Elimde ne varsa
• Elimdeki tek şey
• Bütün birikimimi
• hiçbir şeyim yok
• Elimde kalan tek şey

Burası Sahip olduğum tek şey, müşterilerimi kaybetmek istemiyorum.
هذا المطعم هو كل ما أملك. أريد الاحتفاظ بزبائني المعتادين.

Sahip olduğum her şeyi satarım ama yeterli bile olmaz.
يمكنني بيع كل ما أملك ولن يكون قريبا من الكفاية

O geminin ilk seferinde olmak için her şeyimi verirdim.
أعطي كل ما أملك لأكون على متن تلك الرحلة البحرية

benim her şeyim sensin, bunu biliyorsun.
انت تعلم انك كل ما أملك وأنتِ كل ما أملك

Gidin! Kedilerimi almadan çıkmam. Onlar Tek sahip olduğum şey.
اذهب بعيدا لن أغادر دون قططى إنهم كل ما أملك

Elimde sadece parktaki ahmakların apışlarına tuttuğum bu müthiş lazer var.
كل ما أملك هو قلم إشارة بالليزر, أقوم بتوجيهه على المهووسين في الحديقة.

Ciddiyim, millet. Şu anda Sahip olduğum tek şey sizlersiniz, sır istemiyorum.
أنا جاد يا رفاق أنتم كل ما أملك الآن ، لذا لا مزيد من الأسرار

Geçen sonbaharda okulun Sahip olduğum tek şey olduğunu anladığım bir an vardı.
كانتهناكلحظةفيالخريفالماضي.. عندما عرفتُ أن المدرسة هي كل ما أملك.

Sahip olduğum her şeyi satarsam belki sana yemek ısmarlayabilirim.
حسناً، لنَر.. إن بعت كل ما أملك فربما أستطيع دعوتك على الغداء

Sahip olduğum her şeyi satsam bile... 300.000 tomandan fazla etmez.
حتى لو جمعت كل ما أملك لن تزيد عن 300،000

Hayır. Demek istediğim, her şeyimi o restorana yatırdım.
لا، المسألة هو أني وضعت كل ما أملك في هذا المطعم

İçeri bir kere daha girmek ve o hayret verici fabrikaya neler olduğunu görmek için her şeyimi verirdim.
مستعد لإعطاء كل ما أملك لأعود هناك ثانية وأري ما أصبح عليه هذا المصنع

Bu iş benim her şeyim, arkamı koruyan başkomiser yardımcısı babam da yok.
هذه الوظيفة هى كل ما أملك وأنا لا أمتلك نائب رئيس قسم كأب لى يقوم بمراقبة خطواتى

Tek sahip olduğum şey bu.
أتوسل إليك ليس في الوجه هذا كل ما أملك

Yo-yo'yu ya da tokat bileziğini almalıydım şimdi Elimde sadece aptal şapka var.
كان يجب أن آخذ اليويو أو سوار الصفعة والآن كل ما أملك هو تلك القبعة الغبية

Tek varlığım o. Kısa süre sonra görüşeceğiz.
فهى كل ما أملك ساراك خلال فترة قصيرة.

Seema bu kelime Annemden başka kimsem yok.
أنا أسف يا سيما في هذا العالم، هى فقط كل ما أملك

Bebeğim, sen benim her şeyimsin. Hayatımın geri kalanını birlikte geçirmek istiyorum.
عزيزتي، أنت كل ما أملك أريد أن نكمل بقية حياتنا معاً

Elimde bir tek o kaldı; istediği tam olarak buydu.
إنه كل ما أملك الآن، وهذا ما أراده تحديداً

- Elimde ne varsa verdim sana. - Koçum, bize üç dolar daha lazım.
أعطوني نقوداً, لقد أعطيتك كل ما أملك إننا بحاجة إلى ثلاث دولارات

Kızım, Elimdeki tek şey.
إبنتي هى كل ما أملك

Bütün birikimimi bu daireye yatırdım.
و بضعة مشاجرات أنفقت كل ما أملك على هذا المنزل

Şimdi hiçbir şeyim yok.
الآن خسرتُ كل ما أملك.

Ailemin hayali, olduklarını sandığım şey, Elimde kalan tek şey.
صورة والداي والطريقة التي أتخيلهم بها هي كل ما أملك