"كل ما نفعله" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yaptığımız her şey
• Tek yaptığımız bu
• yaptığımız her şeyin
• yaptığımız tek şey
• tek yaptığımız şey
• tüm yaptığımız sizin

Sürekli bu konuda şaka yapıyorum... ama hayatta yaptığımız her şey, biraz daha sevilmek için değil mi?
نحن نسخر من ذلك دوماَ أليس كل ما نفعله في حياتنا لأجل أن نكون محبوبين ؟

Bazı günler, yaptığımız her şey sanki toksin sızdırıyor gibi.
في بعض الأيام يبدوا أن كل ما نفعله هو تسميم الغذاء

Burada yaptığımız her şey riski en aza indirmek için,..
كل ما نفعله هنا هو من أجل أن نقلل الخطر

Tek yaptığımız bu, işbirliği.
التعاون هو كل ما نفعله

San Pablo'da yaptığımız her şeyin amacı bu.
هذا هو الغرض من كل ما نفعله في سان بابلو

Ama bugün endişelendiğim şey; ya yaptığımız tek şey daha çok araba ve kamyon satmaksa?
لكنني اليوم قلق بخصوص, ماذا لو كان كل ما نفعله هو بيع المزيد من السيارات والشاحنات؟

Ayrıca, burada olsa bile tek yaptığımız şey çörek yemek.
بالإضافة،حتى لو لم تكن كل ما نفعله هو اننا نأكل خبز البيغل.

Ayrıca, tüm yaptığımız sizin geminizin fişini benim pilime takmak.
بجانب أن كل ما نفعله هو توصيل سفينتك الى بطارياتى

ARC'ta yaptığımız her şey, daha büyük bir fayda için.
أعني كل ما نفعله في المركز هو للصالح العام

ISS'te yaptığımız her şey dünyada yaptıklarınız gibi.
‫كل ما نفعله في المحطة ‫مشابه لما تفعلونه في الأرض ‫

Sonuçta yaptığımız her şey, günün birinde ülke dediğimiz bu karışık, ataerkil, kurumsal cumhuriyete iz bırakma şansımız olsun diye bizi first lady yapabilecek bir adamla yatma ihtimalimize yönelik.
كل ما نفعله قائم على احتمال أن يساعدنا على مضاجعة شاب ما قد يجعل إحدانا في يوم من الأيام السيدة الأولى. لذا لدينا فرصة لترك علامتنا في هذه الجمهورية الرجعية

yaptığımız her şey saf bir keşif.
كل ما نفعله هو الإبتكار البحت.

yaptığımız her şey L'in emirleri doğrultusunda.
كل ما نفعله يستند على توجيهات إل

- Sence Tek yaptığımız bu mu?
-هل تعتقد بأن هذا كل ما نفعله ؟

Tek yaptığımız bu.
هذا كل ما نفعله

- Tek yaptığımız bu.
- هذا كل ما نفعله

Neredeyse yaptığımız her şeyin doğa üzerinde olumsuz bir etkisi var.
تقريباً كل ما نفعله يترك أثرًا سلبيًا على البيئة.

Bu hayatta yaptığımız her şeyin bir amacı vardı:
كل ما نفعله بالحياة

Koca gün yaptığımız tek şey, kale duvarlarını onarmak için taşları saymak.
كل ما نفعله طوال اليوم هو إحصاء الحجارة لأصلاح أبواب القلعة

Dünya zor durumda. Onlar da düzeltiyorlar. yaptığımız tek şey, onlara engel olmak.
العالم محطم، إنهم يصلحونه كل ما نفعله هو إعاقتهم

tek yaptığımız şey, derin fikirlerimizi ve hislerimizi paylaşmak. Çocuklar, bize biraz müsaade eder misiniz lütfen?
كل ما نفعله هو تشارك أفكارنا و مشاعرنا العميقة أيمكنكم ترك الغرفة يا أطفال من فضلكم ؟

Bizim tüm yaptığımız sizin gibi özel vatandaşlar için aynı fırsatı sağlamak.
كل ما نفعله هو أن نوفر نفس الفرصة للمواطنين أمثالك