Buradaki herkesin tıbbi marijuana lisansı var mı? | Open Subtitles | هل كل واحد هنا لديه رخصة صالحة للتجارة بالحشيش |
Hem Buradaki herkesin daha önce ormanda bir insan yavrusu görmediğini unutma. | Open Subtitles | وتذكّر، ليس كل واحد هنا سبق له وأن رأى شبلاً في الغابة من قبل. |
Buradaki herkesin tıbbi marijuana lisansı var mı? | Open Subtitles | هل كل واحد هنا لديه رخصة صالحة للتجارة بالحشيش |
Burada herkesin uğruna savaşacağı bir şey var. | Open Subtitles | كل واحد هنا لديه ما يقاتل من أجله |
Burada herkesin bir görevi vardır. Igor bizim terzimizdir. | Open Subtitles | كل واحد هنا له دوره، (إيغور) هو خياطُنا. |
Tanrım! Buradaki herkes süper güçleri olan bir savaşçı değil. | Open Subtitles | يا الهي ليس كل واحد هنا هو صاحب قوة خارقة |
Sanırım Buradaki herkes sayın savcı Margaret Wheeler'ı tanıyor. | Open Subtitles | أعتقد أن كل واحد هنا يعرف مساعدة المدعي الأمريكي مارجريت ويلر |
Eminim ki Buradaki herkesin testisleri çalışıyordur. | Open Subtitles | اراهن بأن كل واحد هنا قد تحركت اعضاؤه |
Peki Buradaki herkesin bugün kendisine sormasını istediğim soru değişimin kendiliğinden olmadığı, birinin değişimi mümkün kıldığına dair görüş-- bu kişi olmak ister misiniz? | TED | لذا أريد من كل واحد هنا أن يسأل نفسه اليوم إن كان التغيير لا يقع بالصدفة، ولكن بفعل فاعل -- هل تودون أن تكونوا ذاك الفاعل؟ |
Ben sahip çıktım. Buradaki herkesin desteğine bağımlıyım. | Open Subtitles | انه يعتمد على كل واحد هنا |
Buradaki herkes ağız ve burunlarını tişört, havlu, ceket ne olursa hattaelleriilekapatmışdurumda,Neil . | Open Subtitles | كل واحد هنا يلف على وجههـ المناديل والسترات والجاكيتات مهما يكن ماوقعت عليه أيديهم يانيل |
Buradaki herkes sana bol şans diliyor demek. | Open Subtitles | اعني بأن كل واحد هنا يتمنى لك كل الحظ كل الحظ الذي بالعالم |