Eğer birlikte olursak herkes için daha iyi olur bence. | Open Subtitles | ان كنا سننضم لبعضنا سيكون هذا أفضل للجميع كما أعتقد |
Onun sınavı ve bence adadaki yaşantısı onun gerçek hayatıydı. | Open Subtitles | امتحانه هو، وحياته في الجزيرة كانت حياته الحقيقيّة كما أعتقد |
Ve gerçek şu ki; o, bütün bu ünlü dergiler için kapak hikayesiydi. size önceden onun önemiyle ilgili bir fikir verir, bence. | TED | و حقيقة أنها كانت موضوع الغلاف لكل هذه المجلات المشهورة يعطيكم فكرة بالفعل حول أهميتها، كما أعتقد. |
sanırım Marilyn sadece aktris değil, kadın olarak da kendini geliştirme sansı bulmuştu. | Open Subtitles | مارلين، كما أعتقد شعرت أنه بإمكانها أن تنطلق ليس كممثلة فحسب بل كإمرأة |
...adı galiba, "Hipnoz Yoluyla Suç Meydana Getirme Deneyleri". | Open Subtitles | كما أعتقد .. تجارب فى التنويم المنتج للجريمة. |
Sen herhalde Dört Kapı Yumruk şampiyonu... | Open Subtitles | كما أعتقد لابد وأنك بطل قبضة الأربع أبواب |
Bazen düşünüyorum da benimle nasıl da alay ederdi. | Open Subtitles | في بعض الأحيان كما أعتقد هو كان يسخر مني |
bence bu bulgular son derecede önemli ve güçlü, ve birçok insana yeni umutlar ve seçim olanakları sağlıyor. | TED | وهذه النتائج قوية للغاية كما أعتقد وتعطي العديد من الأشخاص أمل جديد وخيارات جديدة |
Garip ama bence artık bunu çözmeye hazır. | TED | غريب، ولكنه الآن جاهز ليحلّها، كما أعتقد |
İleride oyunlardan alacağınız interaktifliğin derecesi bugüne kıyasla çok daha farklı olacak bence. | TED | درجة التفاعل التي سنحصل عليها هي مختلفة تماما ، كما أعتقد ، على ما حصلنا عليه الآن. |
bence olay sağlıklı bir dengeyle alakalı. | TED | وفي الواقع، فالشيء هو، أنها حول التوازن الصحي كما أعتقد. |
Hatırlanabilir, bence, gerçekten bizim dünyamız, dünyanın ne olduğunu düşündüğümüz şey. | TED | و ما هو جدير بالتذكر، كما أعتقد ، هو حقا عالمنا ، ما نفكر أنه العالم. |
Ve bence trajedinin bize mesajı budur ve çok çok önemli olmasının nedeni de, sanıyorum. | TED | و اظن ان هذه هي رسالة المأساة الينا، و هذا ايضا سبب كونها مهمة جدا جدا، كما أعتقد. |
bence bunun en önemli örneklerinden biri çocuk felci. | TED | كما أعتقد إن شلل الأطفال هو أفضل الأمثلة. |
O bir kalp krizi geçirdi. Bu onun kez, ben sanırım. | Open Subtitles | لقد أتته نوبة قلبية . لقد حان وقته ، كما أعتقد |
Ve sanırım ona uyuşturucunun tehlikeleriyle ilgili sıkı bir uyarı vermek üzereyim. | Open Subtitles | كما أعتقد أني بصدد ارسال تحذير صارم إليه، من مخاطر ادمان المخدرات. |
Oldukça güzel bir kızdı sanırım. sanırım onu bu yüzden bıraktın. | Open Subtitles | وكانت فتاةٌ جميلة، كما أعتقد ذلك غالباً، سبب تركك لها تذهب |
Gençler dışarda yarış yapıyor galiba. | Open Subtitles | بعض الشباب يتسابقون بالخارج كما أعتقد لا بد أن |
İyi görünür herhalde. Raporu sen yazdın. | Open Subtitles | سيدو مناسباً كما أعتقد فأنت أرسلت التقرير |
Chaya geceleyin şehrin en güzel manzarasını görmek istediğini söyledi ben de güney batı rıhtımının üstü olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | و هى كما أعتقد فى القطاع الواقع بالجنوب الغربى |
- En azından birinin olması lazım herhâlde. | Open Subtitles | ينبغي أن يكون أحدهما على الأقل كذلك، كما أعتقد. |
Eğer burası onun için sandığım kadar önemliyse satmayı düşünmen bile büyük ayıp. | Open Subtitles | اذا كان هذا المكان يعني له الكثير كما أعتقد أنت أسوأ مما ظننت |
Tahminimce yıl MS 1300 ve ölümüme sürükleniyorum. | Open Subtitles | تقريباً كما أعتقد السنة 1300قبل الميلاد و أنا مسحوب إلى موتي |