Ayrıca akbabaları yakalayıp GPS takma ve yıl boyu uzaktan GPS | TED | كما أنني خضت التجارب بنصب الفخاخ والنسور المزودة بجهاز تحديد المواقع. |
Ayrıca, yatırımlarınızın büyük bir kısmının yurtdışından geldiğini fark ettim. | Open Subtitles | كما أنني لاحظت مصدر الاستثمارات الخاصة بك تأتي من الخارج. |
Ayrıca gece geç saatte o kadar uzun mesafeyi arabayla yapmanı istemiyorum. | Open Subtitles | كما أنني لا أريدك أن تقودي في وقت متأخر على هذا البعد |
Ve Ayrıca Aynı zamanda Google' daki arkadaşlara da Hem bu süreç boyunca ki destekleri Hem de uzakta olduğum zamanlarda beni korudukları için teşekkür ederim. | TED | كما أنني أريد في نفس الوقت أن أشكر أصدقائي في شركة جوجل، من أجل دعمي طيلة هذا العمل وأيضا من أجل تغطية مكاني عندما كنتُ بعيدا. |
Ayrıca dergideki kurşunun üzerinden bir parmak izi parçası buldum. | Open Subtitles | كما أنني حصلت على الطباعة جزئية على رصاصة من المجلة. |
Ayrıca isminizi Savaş Ofisine de gönderdim, ...orada arkadaşlarım var. | Open Subtitles | كما أنني أرسلت اسمك إلى مكتب الحرب لدي أصدقاء هناك |
Ayrıca kesinlikle eminim ki, bugün birçok yardım fakirlere doğrudan verilmesinden daha iyi olmayacak. | TED | كما أنني مقتنعة قطعا أن الكثير من المساعدات اليوم ليست أفضل من إعطاء المال مباشرة للفقراء. |
Ayrıca su altında olmaktan hoşlanmıyorum. | TED | كما أنني لا أحب أن أكون مغمورة في المياه. |
Böyle sorular sormalarının nedeni seks eğitmeni olmam. Ayrıca tıpkı onlar gibi ben de ineğim. | TED | أنا أخصائية في الثقافة الجنسية، ولذلك يسألني أصدقائي مِثل هذه الأسئلة. كما أنني أيضاً مُحِبة للعِلم والدراسة مثلهما؛ |
O kız deli. Ayrıca aşkta ve savaşta her şey mübahtır. | Open Subtitles | إنها مجنونة كما أنني عادلة في الحب و الحرب |
Ayrıca bu dönemki en yüksek notları aldım. | Open Subtitles | كما أنني صاحبة أعلى درجات في مادتي الرياضيات والإنكليزية في اختبارات ربع العام الدراسي. |
İkimiz birbirimizi hep anladık. Ayrıca, saç traşı olmalıyım. | Open Subtitles | نحن نتفاهم دائما كما أنني بحاجة لحلق شعري |
Ayrıca bilgisayar da gerekiyor. Böylece davayla ilgili bir veri tabanına erişebilirim... | Open Subtitles | كما أنني بحاجة إلى أجهزة حاسب، بحيث أتمكن من انشاء مكتبة معلومات حول القضية |
Ayrıca, neden tüm eğlenceyi ona bırakacağız. | Open Subtitles | كما أنني لا أعرف لما هو فقط من يحظى بكل المتعة |
Şey, bir dinar içinde, bir krallık içinde olsa... Ayrıca şu Amazonlu... kadınla halletmem gereken küçük birşeyim var. | Open Subtitles | كما أنني يجب أن أسوي الخلاف بيني وبين تلك الأمازونية.. |
Ayrıca, konu hayatta kalmaya geldi mi yetenekli olduğumu kanıtladım. | Open Subtitles | كما أنني أعتقدُ أني أثبتُ أني فَطِنٌ بما يكفي عندما يتعلَّق الأمر بالبقاء حياً |
Hem hala Anne ile ilişkimi sürdürmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | كما أنني مازلت احاول أن اصلح علاقتي مع آني |
ben de küçük bir yem attım ve büyük balığı yakaladım, tuzağıma düştün. | Open Subtitles | كما أنني رميت طعماً وحصلت على السمكة الكبيرة والان أنت واقع في الفخ |
Burası suçlulara özel bir yurt değil Ve ben senden emir almam. | Open Subtitles | هذا ليس فندق للمجرمين كما أنني لا أتلقى أوامر منكِ |
O firmamın en kıymetli malıydı. Artı, onu severdim. | Open Subtitles | لقد كانت أقيم أصول شركتي كما أنني كنت معجب بها |
Bir de fark ettim ki, düşünce olarak özürlü olmanın nasıl bir şey olduğunu anlayabilirim. | Open Subtitles | كما أنني أدركت فكريا انني قد افهم ما الذي يعنيه ان أكون معاقا |
Ben bir iklim bilimciyim ve havadan nefret ediyorum. | TED | أنا عالمة طقس، كما أنني أكره الأحوال الجوية. |