Burada gördüğünüz gibi Pleurobot yürüyebiliyor ve ileride göreceğiniz gibi aynı zamanda yüzüyor. | TED | كما ترون هنا، بليوروبوت يستطيع المشي، و سترون لاحقًا، أنه يستطيع السباحة أيضًا. |
gördüğünüz gibi, etçil bir hayvan değil; onunla birlikte yüzebilirsin. | TED | إنه لا يأكل اللحوم لذا تستطيعون السباحة معه، كما ترون. |
gördüğünüz gibi birinin sıçıp batırması herkesin mutluluğunun içine sıçtı. | Open Subtitles | كما ترون إذاً، خطأ رجُل أفسدَ على جميع الآخرين سعادتهُم |
görüyorsunuz ki, pil burada bu olanağı sağlayan anahtar cihaz. | TED | كما ترون, البطارية هي المفتاح الذي يعمل على تشغيل الجهاز. |
Sonra benzer bir şekilde, parainfluenza-3 ile enfekte ettik bu bir paramiksovirüs'tür -- ve burada küçük barkodu görüyorsunuz. | TED | و كما سبق نقلنا العدوى بفيروسُ الباراالانفلونزا 3 انها حُمّة النظائر المخاطية و كما ترون هناك شفرة خيطية صغيرة |
Gördüğün gibi bir kitabı kapağıyla değerlendiremezsin. | Open Subtitles | كما ترون , لا يمكنك الحكم على الكتاب من غلافه |
gördüğünüz üzere, benim tarafımdan üretilen, ana levhada hiçbir hata yer almıyor. | Open Subtitles | كما ترون اللوحه الأم التي صنعت من مُركبي هي التي لم تتلف |
Sizin de gördüğünüz gibi, fotoğraftaki adam patlayıcı bir cihaz taşıyor. | Open Subtitles | كما ترون ، فإن الرجل في الصورة هو يحمل عبوة ناسفة. |
gördüğünüz gibi bir çocuğun ihtiyacı olan her şeyi temin ettim. | Open Subtitles | كما ترون , هذا يمد كل طفل بأي شيء قد يحتاجه |
gördüğünüz gibi kaplanlar geldiğinizin farkında, o yüzden bugün gösteriş yapıyorlar. | Open Subtitles | كما ترون فإن النمور تعلم بأنكم هنا وبالتالى فإنهم يتباهون اليوم |
gördüğünüz gibi burada altı ay süreyle rahat yaşayabilecek şartlara sahibiz. | Open Subtitles | كما ترون نحن لدينا ما يكفي لعيش براحة لمدة ستة اشهر |
Arkamda gördüğünüz gibi Wilco çipleri ile yeni kişileri işe alıyorlar. | Open Subtitles | كما ترون خلفي، لقد استدعوا أناس جدد بأستخدام شرائح ويلكو التكنلوجية. |
Komutan beni şimdi gördüğünüz gibi hancı kılığında bilgi toplamam için atadı. | Open Subtitles | وشوغن المخصصة لي لجمع المعلومات في ستار فندقي، كما ترون لي الآن. |
gördüğünüz gibi, herşey yeni yüzyıl devrine göre dekore edilmiş. | Open Subtitles | كما ترون جميعكم، كل شيء حقيقي الى أن ينتهي القرن |
Çünkü görüyorsunuz ya, Hindistan'da hiçbir şey sonsuza kadar sürmez, ölüm bile. | TED | لانه كما ترون لا شيء يدوم للابد في الهند، ولا حتى الموت |
görüyorsunuz, bazıları için eğlenceli olan şey diğerlerine iğrenç gelebilir. | Open Subtitles | كما ترون ما يبدو مزحة للبعض قد يعتبره الآخرين تهجم |
görüyorsunuz, bazıları için eğlenceli olan şey diğerlerine iğrenç gelebilir. | Open Subtitles | كما ترون ما يبدو مزحة للبعض قد يعتبره الآخرين تهجم |
Oh, bombalar patlasın, bombalar patlasın benimki de patladı, Gördüğün gibi | Open Subtitles | اوه قنابل العيد قنابل العيد لغم انفجر كما ترون |
gördüğünüz üzere, evin önceki sahipleri burayı evlatları gibi severlerdi. | Open Subtitles | كما ترون الملاك القدامى احبو هذا المكان حقأً كأنه ابنهم |
Ve görüldüğü gibi, ilk tren yolcularının bazıları domuzlar ve koyunlardı. | TED | و كما ترون, بعض أوائل ركاب القطار كانوا خنازير و خراف |
görebildiğiniz gibi az bakım gerektiren Formica masasının bulunduğu yemek odasında oturuyoruz. | Open Subtitles | كما ترون نحن جالسون في حجرة الطعام يزينها طاولة فورمايكا سهلة الاستخدام |
Bugün hafif yağmur çiseliyor ve görebileceğiniz gibi biraz ıslandık. | Open Subtitles | لدينا أمطار متقطعة اليوم و نحن متبللون ، كما ترون |
Burayı Gördünüz mü? | Open Subtitles | كما ترون هنا, أصابعهُ تركت طبعة داخل الحذاء |
Görebildiğiniz üzere, bağımsız atılım modelimizle, rakamlarımız Brenda'nın %3'lüğüyle aynı düzeydeler. | Open Subtitles | كما ترون باستخدام نموذجنا الارتجاعي المستقل والتي وضحته أرقامنا |
anlayacağınız, yasada kurbanların failleri affetmelerine izin vererek hapisten kurtulmak için bir boşluk vardı. | TED | كما ترون هناك ثغرة في القانون تسمح للضحية بمسامحة الجاني وبالتالي يتجنبون السجن. |
Toyota burada çok kötü bir başlangıç yapıyor, görebilirsiniz, ve Birleşik Devletler Ford şurada yol dışına çıkıyor. | TED | بدأت التويوتا بداية سيئة للغاية في الأسفل كما ترون, و تخرج الفورد الأمريكبة عن الطريق هناك |
bildiğiniz gibi bu terim aslını orada, Antik Yunanistan'da, Antik Atina'da bulmuştur. | TED | كما ترون ، في اليونان القديمة ، في أثينا القديمة نشأ مصطلح هناك |
Şimdi görebileceğiniz üzere bir meshugenah(çılgın, çatlak) gibi etrafta koşturuyorum. | TED | كما ترون الآن، فأنا أمشي كالمجنون بألبسة " ميشوجينة " |
Gördüğün üzere körüm ve psişik olarak bunlara bağlıyım yani son birkaç saate ait anılarım hâlâ burada kayıtlı olmalı. | Open Subtitles | فأنا أعمى كما ترون ومتصل بها جسدياً لذا فذاكرتي للساعات الماضية ستبقى محفوظة هنا |
görüldüğü üzere morfin isteği muazzam. | Open Subtitles | كما ترون ، حاجته إلى المورفين هائلة |