| bilirsiniz, diğer sporlarda hile hep bu kadar farklı değildi. | Open Subtitles | كما تعلمون الغش في الرياضات الأخرى لم يكن مختلفاً أيضاً |
| bilirsiniz, bir sürü ölü tüccarının toplandığı yer var ya. | Open Subtitles | كما تعلمون , المكان الذى يدير العديد من تجارة الجثث |
| Belki yok ama, bu hastalar hakkında bana kıyasla bir sürü şey biliyorsun ve yapılması gereken pek çok iş var. | Open Subtitles | حسنا، ربما لا، ولكن كما تعلمون المزيد عن هؤلاء المرضى مما كنت سوف من أي وقت مضى، و هناك الكثير لاقامة. |
| Bilirsin, bu ada civarında bir çok korsan aktivitesi var. | Open Subtitles | الكثير من أنشطه القراصنة تدور حول هذه الجُزر، كما تعلمون |
| Biliyor musun, işe otobüsle gitmek çok güzel? | Open Subtitles | كما تعلمون، هناك الكثير من الفضائل في اتخاذ الحافلة إلى العمل ، كما تعلمون. |
| biliyorsunuz, birkaç sene önce Danny Hillis ile tanışma fırsatım olmuştu. | TED | كما تعلمون, كنت محظوظ للغاية بمقابلة داني هيليز قبل عدة أعوام |
| bildiğiniz gibi gelişmekte olan ülkelerin çoğunda bir şirketin ortalama ömrü iki yıldır. | TED | كما تعلمون, في معظم الدول النامية متوسط العمر المتوقع لعمل ما هو عامين. |
| Peki, bilirsiniz yeni bir kelimeyi öğrendiğinizde ve sonra o kelimeyi her yerde görmeye başlarsınız? | TED | الآن، كما تعلمون عندما تتعلم كلمة جديدة، ثم تبدأ في رؤية تلك الكلمة في كل مكان؟ |
| Bu arada, sizler bilirsiniz Birleşik Devletlerde, federal binaların resimlerini çekemezsiniz, ama Google bunu sizin için yapabilir. | TED | وعلى فكرة، كما تعلمون أنه في الولايات المتحدة لا يمكنك تصوير المباني الفدرالية ولكن جوجل يمكنه فعل ذلك من أجلك |
| Hissedersiniz, bilirsiniz, tümüyle korunmuş bir şuura sahipsinizdir ancak bunu belli etmeniz çok indirekt yoldan olur. | TED | تشعرون, كما تعلمون, بان لديكم عقل واعي تماما يمكنكم استرجاعه بطريق غير مباشرة. |
| Ben otonom bir insanım biliyorsun, kendi başıma da işlev görebiliyorum. | Open Subtitles | أنا كائن بشري مستقل ، كما تعلمون لدي وظيفة مستقلة ؟ |
| biliyorsun, dışarıda işte olduğundan daha da kötüsün. | Open Subtitles | فأنتم كما تعلمون, حالكم يصبح أسوء خارج العمل. |
| biliyorsun, Başkan Kennedy cuma günü öldürüldü. | Open Subtitles | كما تعلمون , الرئيس كينيدي اغتيل يوم الجمعة |
| Bilirsin işte, belki birisi birkaç bardak şampanya içer ve fikir değiştirirse diye. | Open Subtitles | كما تعلمون ,فقط في حالة شخص ما لديه اكواب واحدهم قد بدل رأيه |
| Bilirsin, Afrika'da Barış Gönüllüleri üyesiydim. | Open Subtitles | كما تعلمون ،كنت في فيالق السلام في أفريقيا. |
| Biliyor musun, burada, giderek büyüyen bir düş kırıklığı hissediyorum. | Open Subtitles | كما تعلمون , ابن الاستشعار متنامية مستوى الإحباط هنا. |
| Savaş gemimi batırdın Rod. Hem de fena şekilde. Biliyor musun Sue, swing dansını severim. | Open Subtitles | غَرقتَ سفينتي الحربيةَ، رود وانت غرقت بصعوبة. كما تعلمون , سو , أود أن البديل |
| Zehir'in içinde olan kişi, biliyorsunuz, orada sıkışıp kalan Harry Osborn. | Open Subtitles | الشخص الذي بداخل فانم المحبوس كما تعلمون هناك هو هاري أوسبورن |
| bildiğiniz gibi, teknoloji, kendini var eden insanları ve o dönemin kültürünü yansıtır. | TED | كما تعلمون فإن تعريف التقنية يعكس طبيعة الناس وثقافة الشعب في ذلك الوقت. |
| Bildiğin gibi sana yardım etmekten her zaman mutluluk duyarız Barry. | Open Subtitles | نحن دائما سعداء لتقديم المساعدة، باري، كما تعلمون. |
| Biliyor musunuz, kameranızı tamamen yabancı birine verme hareketi o kadar evrensel ki, olağanüstü. | TED | كما تعلمون كم هو مثير جداً التصرف في تمرير آلة التصوير لغريب كلياً لكي يلتقط لك صورة |
| İşte 10, 15 dakika oldu. 20. dakika aniden sizler şöylesiniz; | Open Subtitles | كما تعلمون من 10 إلى 15 دقيقة، وتفاجأت بها 20 دقيقة. |
| bildiğiniz üzere, doğal olarak yine benim, yani Mandyland'nin yayını. | Open Subtitles | إذًا كما تعلمون , عادة يكون البث من أرض ماندي |
| Bu arada ortağım bir Meksikalı-- öğrendiğim şey sizin de bildiğiniz gibi yemek hepimiz için temel bir ihtiyaç ve gayet tabii Meksikalılar için de bu durum böyle. Ama Aslında yemek bundan fazlası. | TED | شريكي مكسيكي.. وكلما تعمقت فيها كما تعلمون الطعام بالنسبه لنا جميعا هو شيء اساسي وللمكسيكيين ايضا, ولكنها اكثر من ذلك |
| Hepinizin bildiği gibi okulda son zamanlarda garip olaylar oluyor. | Open Subtitles | كما تعلمون جميعاً، أشياء غريبة كانت تحدث هنا في المدرسة |
| İyi yavaş, anlıyorsunuz, ailenizle beraber, TV kapalıyken bir yemek yemeye, | TED | والبطيء الحسن، كما تعلمون ، هو أخذ الوقت لأكل وجبة مع عائلتك، و التلفزيون مغلقا. |