Bu onun başkan yardımcısı olarak | TED | و كانت تلك أولى زياراته لدولة إفريقية كنائب للرئيس. |
Sayın Başkanım, eski Enerji Bakanı yardımcısı olarak, ucuz enerji sağlayabilecek çeşitli projeler duyuyorum. | Open Subtitles | سيدي الرئيس كنائب وزير سابق لوزارة الطاقة والقوة سمعت عن كل الطرق الرخيصة للحصول على الطاقة |
Bay Naylor, ...Tütün Araştırmaları Akademisi başkan yardımcısı olarak, sizden ne beklenirdi? | Open Subtitles | السيد نايلور، كنائب رئيس الأكاديمية دراسات التبغ ماذا تطلب منك؟ |
Senatorlerden Blake and Killoren açıkça senin başkan yardımcılığına karşı olduklarını belirttiler. | Open Subtitles | سناتور (بلايك) و (كيلورين) أعلنا معارضتهما لمنصبك كنائب للرئيسة |
Hala başkan vekili olarak hizmet edebileceğini sana düşündürten nedir? | Open Subtitles | فماذا يجعلك تعتقد أنّك ما زلت مؤهلًا للخدمة كنائب للعمدة؟ |
Sayın Başkanım, eski Enerji Bakanı yardımcısı olarak, ucuz enerji sağlayabilecek çeşitli projeler duyuyorum. | Open Subtitles | بأن لا تغادر موسكو حية سيدي الرئيس كنائب وزير سابق لوزارة الطاقة والقوة |
Başkan yardımcısı olarak 1 milyondan fazla değeri olan mal varlıklarının satışına onay vermek zorunda. | Open Subtitles | كنائب رئيس يحق له الاعتراض في حالة الصفقات التي تفوق المليون دولار |
Lütfen babama yetkili başkan yardımcısı olarak göreve döneceğimi söyle. | Open Subtitles | من فضلكِ أخبري أبي أنني سأعود كنائب المدير التنفيذي |
Göstermelik bir Vali yardımcısı olarak söz dinlemeliydi. | Open Subtitles | كانت تعلم ان منصبها كنائب الجنرال فقط من اجل العرض كان لابد ان تقوم بهذا الدور فقط |
Yani bir saat kadar ne kadar harika olduğuna dair ahkam kesti ama sonra başkan yardımcısı olarak ona katılmamı istedi. | Open Subtitles | أقصد، تحدث لساعة كاملة , عن مدى روعته ثم طلب مني أن أنضم للقافلة كنائب رئيس |
Lahey, hükümeti gelişmelerden haberdar tutabileceğin bir dinleme,gözlem noktası. Senin kesin onayına rehberlik etmek benim başkan yardımcısı olarak en gururlu anım olacaktır. | Open Subtitles | نريد الأطلاع على الأمور والتفاوض مع الحكومات متأكد من إنك ستنجح و هذا فخر لي كنائب رئيس |
Aslında başkan yardımcısı olarak harika bir sicili var. | Open Subtitles | في الواقع ، لديه سجل ممتاز كنائب أول للرئيس. |
Başkan yardımcısı olarak, yüzlerce dosyanın ödemesini yönetme hakkına sahipti. | Open Subtitles | كنائب للرئيس كان لديه الصلاحية على مئات من الملفات |
Bu geceden itibaren başkan yardımcısı olarak daha fazla liderlik pozisyonu alacağım ve bunu nasıl harekete geçirebileceğim hakkında tavsiyene ihtiyacım var. | Open Subtitles | سَآخذُ أدوار قيادية أكبر كنائب رئيس بداية من اللّيلة وأنا أَحتاجُ نصيحتَكَ ككَيفَ أضع ذلك كحركةِ. |
Başkanlık pozisyonunu koruduğunuz vakit başkan yardımcısı olarak işe başlayacağım. | Open Subtitles | اذا استطعت حماية منصبك كرئيس .. فى ذلك الوقت سأتى للعمل كنائب للرئيس |
Ben de böyle şeylerden nefret ederim ama başkan yardımcısı olarak ilk görünüşüm bu. | Open Subtitles | أكره هذه الأشياء أيضاً لكنه ظهوري الأول على الملأ كنائب رئيس |
Kıdemli müdür yardımcısı olarak bu tür ufak şubeler ve yeni hesap yöneticileri ile pek iletişimim yok. | Open Subtitles | كنائب الرئيس التنفيذي فبطبيعة الحال يكون اتصالي ضئيلًا بالفروع بذاك الحجم وبلا أي اتصال مع الموظفين الصغار |
Başkan yardımcılığına getirilecek. | Open Subtitles | سيُعين كنائب للرئيس |
Sayın Bakan, kurultay başkanı olarak başka aday bulunmadığından Claire Underwood'un başkan yardımcılığına ve Francis Underwood'un Başkanlığa aday gösterilmesini teklif ediyorum. | Open Subtitles | سيدتي وزيرة الخارجية بصفتي رئيسة المؤتمر أطالب بأن نقوم بترشيح (كلير أندروود) كنائب رئيس و(فرانسيس أندروود) لمنصب الرئاسة عن طريق الهتاف |
Polisin Yönetici vekili olarak ve Sayu Yagami'nin babası olarak kararımı ben vereceğim. | Open Subtitles | هذا قراري كنائب لمدير الشرطة و والد لـ سايو ياغامي |
Hafta sonları için gönüllü şerif Yardımcısıyım. | Open Subtitles | أنا أتطوع كنائب لرئيس الشرطة بالعطلات الأسبوعية |