Dün konuşmalardan bir tanesini dinliyordum, Afrika'nın bilgi ekonomisine dönüşmesi gerektiğiyle ilgili konuşmaydı. | TED | بالأمس، كنت أستمع لإحدى المحادثات؛ كانت المحادثة حول ضرورة تغيير أفريقيا إلى اقتصاد معرفي. |
Bir gün Meclis 'te Pierre'i dinliyordum. | Open Subtitles | يوما ً ما فى المجلس البرلمانى كنت أستمع لبييار |
Her neyse onu dinliyordum ve bir anda ağlamaya başladım. | Open Subtitles | على أي حال. لقد كنت أستمع أليه وفجأة وجدت نفسي أبكي |
Durun biraz, durun. Telsiz konuşmalarını dinledim. Kafatasından bir parça kesildiğini söylediler. | Open Subtitles | انتظري للحظة، كنت أستمع للاسلكي وقالوا أنّ جزءاً من جمجمتها قد اقتطع. |
Onları konuşurken dinledim ve yapabileceğim en iyi şeyin görünmemek olduğuna kanaat getirdim. | TED | كنت أستمع إلى حديثهم وأفكر أن أفضل ما يمكنني فعله هو أن أكون غير مرئي. |
Teşekkürler ama aslında buraya ailemi duvardan dinlerken yanlış duyduğumu söylemeye gelmiştim. | Open Subtitles | شكراً, لكنني أتيت لهنا لأخبرك أنني أخطئت السمع حينما . كنت أستمع لوالديّ من خلال الحائط |
sözde bir arkadaşın bir sene önce gizlice bantladığı telefon görüşmelerindeki kendi sesimi dinliyorum. | TED | كنت أستمع إلى صوتي صوتي في مكالمات هاتفية مسجلة خفية قام بها صديق مفترض خلال السنة الماضية. |
İki buçuğa ayarlıyorum ve bunun... doğru seviye olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا كنت أستمع على درجة 25 وبعد ذلك أدركت أن هذا المستوى يناسبني |
Ben de dinliyordum. Bence de söyledikleri inandırıcı. | Open Subtitles | لقد كنت أستمع للمحادثة، وكان الكلام ذات مصداقية بالنسبة لي |
Hayır, rahatlamak için müzik dinliyordum. | Open Subtitles | لا ، لقد كنت أستمع للموسيقى لتساعدني على الإسترخاء |
Ben de Bach dinliyordum. Beri yandan da altıncı sınıf kitabı okuyorum. | Open Subtitles | كنت أستمع لباخ بينما أقرأ على مستوى الصف السادس |
Arkadaşınızla konuşurken sizi dinliyordum da... | Open Subtitles | لقد كنت أستمع عندما كنت تتحدثين مع صديقك |
"...ve biraz sohbet ettik, aslında o konuşuyor, ben dinliyordum..." "...ve beni taciz etmeye başladı." | Open Subtitles | وقد دارت بيننا عدة محادثات هو تحدث وأنا كنت أستمع وقد ضايقنى |
Evet anne seni dinliyordum sadece konuşamadım. Galiba biri deri saplı yeni titanyum golf sopasıyla minibüsüne feci zarar vermiş. | Open Subtitles | نعم أمي، كنت أستمع طوال الوقت ولم اكن أستطيع التكلم يبدو أن أحدهم أخذ مضرب الغولف الجديد بالمسكة الجلدية |
Bana bıraktığın mesajı dinliyordum. | Open Subtitles | كنت أستمع إلى رسالة الرب فى هذا الصندوق الصغير الذى أعطيته لى. |
Sen doktorla konuşurken dinledim. | Open Subtitles | عندما كنت تتحدث الى الطبيب فقد كنت أستمع |
Senin peşine takıldım ve saçmalıklarını dinledim. | Open Subtitles | أنظر , لقد تبعتك في كل مكان و كنت أستمع إلى حكماتك التافهة |
Pilleri bitinceye kadar bütün gün polis kanalını dinledim. | Open Subtitles | كنت أستمع إلى إتصالات الشرطة طوال اليوم حتى فرغت بطاريتي |
Telsiz konuşmalarını dinledim. Kafatasından bir parça kesildiğini söylediler. Beyninin bir parçası eksik mi? | Open Subtitles | انتظري للحظة، كنت أستمع للاسلكي وقالوا أنّ جزءاً من جمجمتها قد اقتطع. |
Eskiden onları dinlerken... sanki hepsi yakın arkadaşlarımmış gibi gelirdi. | Open Subtitles | ... حينما كنت أستمع إليهم كانوا كأنهم أصدقائي المخلصين |
dinlerken şöyle dedim, "Bu adam işini iyi yapıyor." | Open Subtitles | كنت أستمع وأفكر، "هذا الرجل بارع في تأدية عمله." |
Bu masalları 1. sınıftan beri dinliyorum. | Open Subtitles | دومًا ما كنت أستمع لقصصها تلك منذ الصف الأول |
İki buçuğa ayarlıyorum ve bunun... doğru seviye olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا كنت أستمع على درجة 25 وبعد ذلك أدركت أن هذا المستوى يناسبني |