- Eh en azından bir zamanlar ona sahip olduğun için şanslısın. | Open Subtitles | حسنا، على الأقل كنت محظوظا أن يكون له. القوس نجاح باهر، وصديق قديم. |
Biliyormusun, o kazadan kırık bir el ve burkulmuş bir bilek ile ... kurtulduğun için çok şanslısın. | Open Subtitles | لقد كنت محظوظا في ذلك الحادث , لتفلت من العقاب , مع يد واحد فقط , وكسر إصابة في الكاحل. |
Ama senin için oraya tekrar gitmek... Geçen sefer dışarı çıkabilmekle çok şanslıydın. | Open Subtitles | لقد كنت محظوظا جدا لكي تهرب في المرة الأولى ولكن من أجل أن تعود لهناك مرة أخرى |
Şanslıymışsın. | Open Subtitles | لقد كنت محظوظا. |
Gerçek şu ki, kendimi şanslı hissediyorum, çünkü dünyanın her yerinde gösterimi sergileme imkanı buldum, Orta Doğuda da birçok kez şov yaptım. | TED | ولكن الحقيقة هي ، لقد كنت محظوظا للحصول على فرصة العرض في جميع أنحاء العالم ، وقمت بالعديد من العروض في الشرق الأوسط. |
Şansım yaver giderse, gelecek Başkanınla bir ilişkim olsun istiyorum. | Open Subtitles | وبعد ذلك، لو كنت محظوظا علاقة وطيدة مع رئيسكم القادم |
Bu teknoloji konusunda oldukça şanslıyım: birden herkes hazırdı, tüm dünya bunu kabul etmeye hazır. | TED | لقد كنت محظوظا حقا مع هذه التكنولوجيا فوجئ الجميع أن هذا الأمر تم والعالم على استعداد لقبول ذلك |
Eğer Şanslıysam, büyüdüğümde senin gibi Air Supply dinlerim. | Open Subtitles | إذا كنت محظوظا,سأكبر وابقى استمع لفرقة اير سبلاي مثلك |
Hatta ben şanslıydım, bazı insanlar kör oluyor, sağır yada felç. | Open Subtitles | لقد كنت محظوظا أيضا، بعض الناس أصيبوا بالصمم أو العمى أو بالشلل |
Eğer gitmişse, gitmiştir. Eğer gerçekten şanslıysanız, aşağıdan büyüyen birşeyler bulabilirsiniz. | TED | إذا انها ذهبت، انها ذهبت، وإذا كنت محظوظا حقا قد تحصل على شيء متزايد من أسفل القاع. |
şanslısın, seni burada İsa'nın gözleri önünde boğazlamıyorum. | Open Subtitles | كنت محظوظا انني لا يمكنك خنق هنا في عيون المسيح. |
Şu an polisi arayıp seni yakalattırmadığımız için şanslısın. | Open Subtitles | كنت محظوظا ونحن لا ندعو للشرطة ولقد ألقي القبض عليك في الوقت الحالي. |
Eski güzel zamanlarda büyüdüğün için şanslısın. | Open Subtitles | انت كنت محظوظا لتكبر في مثل هذه الاوقات المثالية |
Bu sefer gerçekten şanslıydın. Şansını zorlama. | Open Subtitles | كنت محظوظا جدا هذه المرة، لا تتباهى كثيرا |
Bütün o insanları kurtarabildiğin için çok şanslıydın. | Open Subtitles | لقد كنت محظوظا للحصول كل هؤلاء الناس إلى بر الأمان. |
Doğrusunu söylemek gerekirse o konuda şanslıydın. Kahraman değilim dedin. | Open Subtitles | لا ، بأمانة ، كنت محظوظا في هذا أنتقلت،" أنالست بطلاً" |
- Şanslıymışsın. - Evet. | Open Subtitles | لقد كنت محظوظا - نعم - |
Şanslıymışsın. | Open Subtitles | - حسنا، كنت محظوظا. - مم-هم. |
dört kızkardeşim vardı.Fakat tek şanslı ben olabildim. | TED | ولكنني كنت محظوظا باني استطعت الحصول على ذلك التعليم, وكذلك أخواتي الأربع |
Şarkı söyleyebilecek kadar şanslı olsaydım çevremdekileri güzel nağmelerle eğlendirmekten memnuniyet duyardım. | Open Subtitles | لو كنت محظوظا بقدرتى على الغناء لسعدت بالتكرم وأمتاع الحاضرين |
Benim Şansım yaver gitti. Telefon numarasını verdi. | Open Subtitles | كنت محظوظا, فلقد أعطتني رقم هاتفها |
Herkes bunun peşinde. şanslıyım ki aldım. | Open Subtitles | أعنى ، أن الكل سيجن من أجلها كنت محظوظا بالحصول عليها |
Eğer o kadar Şanslıysam, niye hala bana numarayı veremedin? | Open Subtitles | إذا كنت محظوظا لم لم تزودني الرقم الى الآن |
ben şanslıydım, annen hep oğlan doğurdu. | Open Subtitles | لقد كنت محظوظا , دائما محظوظا مع أمك |
Bizim eğitim sistemimizde eğer şanslıysanız bunların hepsini sonradan yaparsınız: spor, tiyatro, müzik. | TED | ان انظمتنا التعليمية تقوم بكل ذلك لاحقا .. ان كنت محظوظا فالرياضة والتمثيل والموسيقى |
şanslısın ki insan hayatına her şeyden fazla değer veriyorum. O hayat sona ermek için bu kadar istekli olduğu halde hem de. | Open Subtitles | كنت محظوظا وأنا أقدر قيمة الحياة, حتى إذا كان ينبغي أن لا يتم حفظ تلك الحياة. |
Şansın yaver gitti, Dr. Savetti. | Open Subtitles | كنت محظوظا د.سافيتي. |
Varlıklı bir işadamı olmak için yeteri kadar şansınız olsaydı ya da etkili bir gazeteci, doktor, belki telefon sahibi olurdunuz. | TED | إذا كنت محظوظا بما فيه الكفاية لتكون رجل أعمال غني أو صحفي مؤثر، أو طبيب، أو شيء من هذا القبيل، قد تحصل على هاتف. |