Benim işim, eksiksiz bir şekilde, olayın nasıl olduğunu öğrenmek. | Open Subtitles | إنّها وظيفتي أن أقدّم محاسبة شاملة عن كيفية حدوث ذلك |
Şimdi 250 yıl sonra, sanırım bunun nasıl olduğunu bir an için görebiliyoruz. | TED | و الآن و بعد 250 سنة, أعتقد اننا بدأنا نسترق النظر في كيفية حدوث هذا. |
Ama bunun nasıl olduğunu bilmen için ayrıntıları kendim açıklamak isterim. | Open Subtitles | لكن أحتاج أن أشرح لكِ التفاصيل بنفسي لكي تعرفي كيفية حدوث الأمر |
Bunun tam olarak nasıl olduğuyla ilgili henüz bilmediğimiz çok şey var. | TED | ما زلنا لا نعرف الكثير عن كيفية حدوث هذا. |
Sen sadece nasıl olduğuyla ilgileniyorsun, öyle değil mi? | Open Subtitles | إنك مهتم فقط في كيفية حدوث الأمر وحسب، صحيح؟ |
Kozmologların Bunun nasıl gerçekleştiğine dair pek çok fikri vardır. | TED | ولدى علماء الكون الكثير من الأفكار حول كيفية حدوث هذا. |
Ve bu da bir şeylerin nasıl olduğuna baktığın sorularla aynı şeydir. | TED | وهي نفس الشئ في النظر لهذه الاسئلة عن كيفية حدوث الاشياء. |
Bazı zamanlarda bazı şeylerin nasıl gerçekleştiği ilginçtir. | Open Subtitles | من المضحك كيفية حدوث الاشياء في اوقات معينة |
Bunun nasıl olduğunu sorabilir miyim? | Open Subtitles | أتمانعين إن سألت عن كيفية حدوث هذا الشيء بالضبط ؟ |
Belki ikiniz birden dirildiğiniz ve bunun nasıl olduğunu öğrenmek isteyen sadece ben olduğum içindir! | Open Subtitles | ربما لأنكما عدتما فجأة من الموت ويبدو أنه وحدي من يريد معرفة كيفية حدوث هذا |
Bunun nasıl olduğunu merak ettiğinize eminim. | Open Subtitles | وأنا متأكدة بأنكم تتسائلون عن كيفية حدوث ذلك |
Şimdi bunun nasıl olduğunu merak ediyorsundur. | Open Subtitles | والآن لا بد بأنك تتسائل عن كيفية حدوث ذلك |
İşte bu yüzden Kâhin, nasıl olduğunu öğrenmek için her şeyi yapacaktır. | Open Subtitles | ولهذا سيفعل المستبصر أيّ شئ ليعلم كيفية حدوث هذا |
Ne olduğunu anlamaya başlayınca nasıl olduğunu izlemeye başladım. | Open Subtitles | وفور أن فهمت كيفية حدوث الأمر تابعت المضمار لأراه وهو يحدث |
nasıl olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | ليس لدينا فكرة عن كيفية حدوث هذا |
Ve şimdi nasıl olduğuyla ilgili başlayacaksın yine bana seninle, hep göze görünenden fazlası vardır falan filan. | Open Subtitles | والآن ستبدأ في التحدث معي عن كيفية حدوث هذا معك ، هُناك دوماً أكثر من نظرات الأعين |
nasıl olduğuyla ilgili bir çok söylenti var, ama fark etmez. | Open Subtitles | الكثير من التخميات عن كيفية حدوث ذلك ولكن لا يهم |
Bir o kadar da Bunun nasıl gerçekleşebileceği ve bu yolculukların nasıl olabileceği hakkında hikayeler yazmaya başladılar. | TED | وبنفس القدر من الأهمية، بدأوا بكتابة قصص حول كيفية حدوث ذلك وما الذي قد تكون عليه تلك الرحلات |
Bunun nasıl olduğuna dair ortaya çıkan bir teoriye göre gezegenin erken evrelerinde Mars'ın kuzey yarım küresine bir cisim çarptı ve dış katmanın büyük bir kısmını yerinden kaldırdı. | Open Subtitles | نظرية انبثقَت عن كيفية حدوث ذلك أنه في باكورة تاريخ الكوكب ضرب جسيم النصف الشمالي للمريخ |
Olayın nasıl gerçekleştiği konusunda daha iyi bir fikriniz var mı? | Open Subtitles | هل نملك أي فكرة عن كيفية حدوث هذا؟ |