Ancak her gece uçan yüz binlerce yarasının hepsi buradan sağ çıkamaz. | Open Subtitles | لكن مَع 100,000 خفاش طائر كُلَّ لَيلة , لَيسَ الكُلّ يخرج حيّ. |
Ayrıca her gece arabaları getirip kapının arkasına park edeceksin. | Open Subtitles | نأتي بالسيارات الي الداخل. وتُوقفُ السيارات وراء السياج كُلَّ لَيلة |
Evde oturabilirdim her gece | Open Subtitles | أنا يُمْكِنُ أَنْ أَبْقى في البيت كُلَّ لَيلة |
Konserler verir, her gece radyoda söylerdim. | Open Subtitles | الحفلات الموسيقية و وبعد ذلك غَنّيتُ كُلَّ لَيلة على الهواءِ. |
Her akşam eve gidemiyor ve onun bana dokunmaya çalışmasına dayanamıyorum. | Open Subtitles | لا أَستطيعُ الذِهاب إلى البَيْت كُلَّ لَيلة لا أستطيع تحمل لمسته لى |
her gece huzur ararım her gece huzur ararım | Open Subtitles | الصدقات تنمو على الشجرات وأنت تَنَامُ خارجاً كُلَّ لَيلة |
Yani her gece boşu boşuna mı uğraşıyoruz? | Open Subtitles | تَعْني بأنّنا نُجامع كُلَّ لَيلة بلا شيء ؟ |
Biliyorum bunu şaşırtıcı bulacaksın, 007... ama her gece evimde oturup uluslararası bir olay olsun diye dua etmiyorum... sonra buraya gelip James Bond' u etkilemek için. | Open Subtitles | توقعتك ستجد ذلك مذهلا 007 لَكنِّني لا أَجْلسُ كُلَّ لَيلة في البيت أصلي من أجل حادثة عالمية كي أتي الى هنا بكامل زينتي لإثارة إعجابك جيمس بوند |
her gece yatarken bıçaklanan bir kadını düşünüyorum. | Open Subtitles | أَذْهبُ للنَوْم كُلَّ لَيلة أفكر في إمرأة بـ 8 جروحِ طعن |
her gece beraber olacağımızı hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | أنا مَا إعتقدتُ نحن سَنَكُونُ سوية كُلَّ لَيلة. |
İhtiyacı olan tek şey her gece güzel uzun bir yürüyüş. | Open Subtitles | هو فقط يحتاج للمشي طويل بعض الشيء كُلَّ لَيلة. |
her gece masanın altından beni emerdi. | Open Subtitles | كُلَّ لَيلة هي تَشْربُني تحت المنضدةِ الداعرةِ. |
Bu yüzden her gece evde kalıp o çirkin kanepesinde oturmaktan hoşlanıyordur. | Open Subtitles | لِهذا يَحْبُّ لبَقاء في البيت كُلَّ لَيلة ويَجْلسُ على صوفاه القبيحِ. |
Noel'e kadar her gece bunu yapacak mısın? | Open Subtitles | أنت سَتَعمَلُ هذا كُلَّ لَيلة حتى عيد الميلادِ؟ |
her gece eve gitmenin nasıl olduğunu biliyorum saklanıyormuşsun gibi hissediyorsun. | Open Subtitles | أَعْرفُ مثل هذه الامور نذِهب إلى البيت كُلَّ لَيلة واحسُّ أنك تَختبئ. |
her gece aydınlık ve davetkar pencereleri izliyormuş. | Open Subtitles | فقط يُراقبُ أولئك اللامعِ , نوافذ ترحيبية كُلَّ لَيلة. |
her gece bıçağımı temizlemek zorunda kalırdım. | Open Subtitles | أنا أُستَعملُ لتَنظيف يَجِبُ أَنْ سكينَي كُلَّ لَيلة. |
her gece eve başka bir adamla gelen bir kızının olması bir anne için zor bir şey olsa gerek. | Open Subtitles | حَسناً،أَتخيّلُ ان بنتي بترْجعُ للبيت مَع رجل مختلف كُلَّ لَيلة يَجِبُ أَنْ يَكُونَ صعبَ علي الأمّ. |
Kimber her gece güzel bir yemekle geliyor. | Open Subtitles | تحُصُل على كامبر مَع وجبة طعام حارة كُلَّ لَيلة. |
her gece saat 9:00 da arayacağına bana söz vermeni istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُك أَنْ تَعدَ إدعُني كُلَّ لَيلة في 9: 00. |
Her akşam o koca kıçını oraya oturtmanla alakası yok. | Open Subtitles | ما كَانَ عِنْدَهُ شيء ليَعمَلُ مَعك سُقُوط طائرة جمبوكَ يُمْكِنُ أَنْ في هناك كُلَّ لَيلة. |