Bununla Herkesi uyandırmıştım. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أَكْسرُ كُلّ شخصَ فوق بذلك الواحد. |
Yüzbaşı Harris hariç Herkesi karşıladık. | Open Subtitles | حَيّينَا كُلّ شخصَ ماعدا النّقيبِ هاريس. |
Geçen yıl yüzbaşı rütbesinin üstündeki Herkesi tutuklayıp hepimizi hapse atmışlardı. | Open Subtitles | السَنَة الماضية، إعتقلوا كُلّ شخصَ فوق رتبةِ النقيب وَضعَنا كُلّنا في السجنِ. |
herkese selam söyle ve akşam yemeğinden sonra beni arayın. | Open Subtitles | حَسناً سأعطى كُلّ شخصَ حبِّي وستكلموننى مباشرةً بعد العشاءِ، حسناً؟ |
Peki geleceğini herkese söylerim. | Open Subtitles | عظيم. أنا سَأُخبرُ كُلّ شخصَ أنت تَجيءُ. |
Bunu bana o yaptı çünkü herkesin kendisi gibi acı çekmesini istiyor. | Open Subtitles | هو هو لي لأن يُريدُ كُلّ شخصَ أَنْ يَعاني مثل هو عَمِلَ. |
- Söylemesi kolay ama benim işim herkesten şüphelenmek. | Open Subtitles | ذلك سهلُ لَك أَنْ يَقُولَ، لكن شغلَي أَنْ يَتوقّعَ كُلّ شخصَ. |
Senin tek şansın var, o da benle... veya dostun olacak kardiyanla Severnaya'daki Herkesi kim öldürdü . | Open Subtitles | أَو أتبعي رجال دولتك الذين قَتلَوا كُلّ شخصَ في سيفرينيا |
-Evet. Herkesi öldürdü ve ALTINGÖZ ü çaldı. | Open Subtitles | نعم, قَتلَ كُلّ شخصَ وسَرقَ العين الذهبيه |
Herkesi mutfağa sorguya alacağım. | Open Subtitles | أنا سَآخذُ كُلّ شخصَ إلى المطبخِ لإستجواب، |
OLUP Herkesi KENDiNE DUSMAN ETMEYi KESMELiSiN. | Open Subtitles | يُثيرُ عداء كُلّ شخصَ و تَعلّمَ قليلاً تواضع. |
Radyodaki hemen hemen Herkesi değiştirebilirsiniz - ben hariç. | Open Subtitles | أنت يُمْكِنُ أَنْ تَستبدلَ عملياً كُلّ شخصَ ما عدا ذلك في المحطةِ ماعداي. |
İçeri gidip, telefon defterini almanı ve okuldan tanıdığın Herkesi arayıp buraya gelmelerini söylemeni istiyorum. Tamam mı? | Open Subtitles | أُريدُك أَنْ تَذْهبَ داخل، تَجِدُ وتَدْعو كُلّ شخصَ تَعْرفُ مِنْ المدرسةِ وتُخبرَهم لمَجيء هنا، حَسَناً؟ |
Sağlık sorunumuz olduğu konusunda Herkesi uyarabilir misin? | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْك رجاءً فقط تُأعلئَ كُلّ شخصَ بأنّنا عِنْدَنا مشكلة صحةِ هنا. |
Bir basın toplantısı yapıp herkese dua etmesini söylemeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لَنْ أَتّصلَ مؤتمر صحفي ويُخبرُ كُلّ شخصَ للبَدْء بالصَلاة. |
Senin için önemliyse, herkese zengin beyaz çocuğu ipe aldığını söyleyebilirsin. | Open Subtitles | إذا هو حقاً مهم إليك، أنت يُمْكِنُ أَنْ تُخبرَ كُلّ شخصَ أصبحتَ ولد أبيض غني على حبل. |
Neden herkese, sağ çoraplarını sağ çekmecede, sol çoraplarını, sol çekmecede sakladığını söylemiyorsun? | Open Subtitles | الذي لا تُخبرُ كُلّ شخصَ حول كَمْ تَبقي جواربكَ اليسرى في ساحبِكِ اليسارِ وجوارب صحيحة في ساحبِكِ الصحيحِ. |
Dünyayı yerinden sarsacağız herkese göstereceğiz | Open Subtitles | نحن سَنُغيّرُ هذه الأرضِ نحن سَنُوري كُلّ شخصَ |
herkese olayı büyük bir savaşçıdan duyduğumu söyledim, yoksa bir kadına kimse kulak asmazdı. | Open Subtitles | أنا كان لا بُدَّ أنْ أُخبرَ كُلّ شخصَ انى سمعت تلك الخطة من محارب عظيم ما عدا ذلك لا أحد كان سيستمع الى امراة |
Ben sıkıcı adam, sen ise herkesin sevdiği kadındın. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ رجلَ ضَجَر جداً وأنت كُنْتَ كُلّ شخصَ الواحد أحبَّ. |
Sen herkesin aslında iyi olduğunu düşünüyorsun ve hemen onlara kanıyorsun. | Open Subtitles | تُفكّرُ كُلّ شخصَ جيدَ أساساً، وأنت تُعجبُ بهم مباشرةً. |
herkesten, ateş edildikten sonra nerede duruyorsa... yine orada durmasını istiyorum. | Open Subtitles | أَحتاجُ كُلّ شخصَ للوَقْف بالضبط أين هم كَانوا... بعد الطلقاتِ أُطلقتْ. |