"كُلّ شخصَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Herkesi
        
    • herkese
        
    • herkesin
        
    • herkesten
        
    Bununla Herkesi uyandırmıştım. Open Subtitles أنا كُنْتُ أَكْسرُ كُلّ شخصَ فوق بذلك الواحد.
    Yüzbaşı Harris hariç Herkesi karşıladık. Open Subtitles حَيّينَا كُلّ شخصَ ماعدا النّقيبِ هاريس.
    Geçen yıl yüzbaşı rütbesinin üstündeki Herkesi tutuklayıp hepimizi hapse atmışlardı. Open Subtitles السَنَة الماضية، إعتقلوا كُلّ شخصَ فوق رتبةِ النقيب وَضعَنا كُلّنا في السجنِ.
    herkese selam söyle ve akşam yemeğinden sonra beni arayın. Open Subtitles حَسناً سأعطى كُلّ شخصَ حبِّي وستكلموننى مباشرةً بعد العشاءِ، حسناً؟
    Peki geleceğini herkese söylerim. Open Subtitles عظيم. أنا سَأُخبرُ كُلّ شخصَ أنت تَجيءُ.
    Bunu bana o yaptı çünkü herkesin kendisi gibi acı çekmesini istiyor. Open Subtitles هو هو لي لأن يُريدُ كُلّ شخصَ أَنْ يَعاني مثل هو عَمِلَ.
    - Söylemesi kolay ama benim işim herkesten şüphelenmek. Open Subtitles ذلك سهلُ لَك أَنْ يَقُولَ، لكن شغلَي أَنْ يَتوقّعَ كُلّ شخصَ.
    Senin tek şansın var, o da benle... veya dostun olacak kardiyanla Severnaya'daki Herkesi kim öldürdü . Open Subtitles أَو أتبعي رجال دولتك الذين قَتلَوا كُلّ شخصَ في سيفرينيا
    -Evet. Herkesi öldürdü ve ALTINGÖZ ü çaldı. Open Subtitles نعم, قَتلَ كُلّ شخصَ وسَرقَ العين الذهبيه
    Herkesi mutfağa sorguya alacağım. Open Subtitles أنا سَآخذُ كُلّ شخصَ إلى المطبخِ لإستجواب،
    OLUP Herkesi KENDiNE DUSMAN ETMEYi KESMELiSiN. Open Subtitles يُثيرُ عداء كُلّ شخصَ و تَعلّمَ قليلاً تواضع.
    Radyodaki hemen hemen Herkesi değiştirebilirsiniz - ben hariç. Open Subtitles أنت يُمْكِنُ أَنْ تَستبدلَ عملياً كُلّ شخصَ ما عدا ذلك في المحطةِ ماعداي.
    İçeri gidip, telefon defterini almanı ve okuldan tanıdığın Herkesi arayıp buraya gelmelerini söylemeni istiyorum. Tamam mı? Open Subtitles أُريدُك أَنْ تَذْهبَ داخل، تَجِدُ وتَدْعو كُلّ شخصَ تَعْرفُ مِنْ المدرسةِ وتُخبرَهم لمَجيء هنا، حَسَناً؟
    Sağlık sorunumuz olduğu konusunda Herkesi uyarabilir misin? Open Subtitles يُمْكِنُ أَنْك رجاءً فقط تُأعلئَ كُلّ شخصَ بأنّنا عِنْدَنا مشكلة صحةِ هنا.
    Bir basın toplantısı yapıp herkese dua etmesini söylemeyeceğim. Open Subtitles أنا لَنْ أَتّصلَ مؤتمر صحفي ويُخبرُ كُلّ شخصَ للبَدْء بالصَلاة.
    Senin için önemliyse, herkese zengin beyaz çocuğu ipe aldığını söyleyebilirsin. Open Subtitles إذا هو حقاً مهم إليك، أنت يُمْكِنُ أَنْ تُخبرَ كُلّ شخصَ أصبحتَ ولد أبيض غني على حبل.
    Neden herkese, sağ çoraplarını sağ çekmecede, sol çoraplarını, sol çekmecede sakladığını söylemiyorsun? Open Subtitles الذي لا تُخبرُ كُلّ شخصَ حول كَمْ تَبقي جواربكَ اليسرى في ساحبِكِ اليسارِ وجوارب صحيحة في ساحبِكِ الصحيحِ.
    Dünyayı yerinden sarsacağız herkese göstereceğiz Open Subtitles نحن سَنُغيّرُ هذه الأرضِ نحن سَنُوري كُلّ شخصَ
    herkese olayı büyük bir savaşçıdan duyduğumu söyledim, yoksa bir kadına kimse kulak asmazdı. Open Subtitles أنا كان لا بُدَّ أنْ أُخبرَ كُلّ شخصَ انى سمعت تلك الخطة من محارب عظيم ما عدا ذلك لا أحد كان سيستمع الى امراة
    Ben sıkıcı adam, sen ise herkesin sevdiği kadındın. Open Subtitles أنا كُنْتُ رجلَ ضَجَر جداً وأنت كُنْتَ كُلّ شخصَ الواحد أحبَّ.
    Sen herkesin aslında iyi olduğunu düşünüyorsun ve hemen onlara kanıyorsun. Open Subtitles تُفكّرُ كُلّ شخصَ جيدَ أساساً، وأنت تُعجبُ بهم مباشرةً.
    herkesten, ateş edildikten sonra nerede duruyorsa... yine orada durmasını istiyorum. Open Subtitles أَحتاجُ كُلّ شخصَ للوَقْف بالضبط أين هم كَانوا... بعد الطلقاتِ أُطلقتْ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more