Ya Her şey hakkında herkese gerçeği söylerse? | Open Subtitles | ألسوء ما زالَ وأكثر قليلاً من المحتمل ماذا إذا قال الحقيقةَ حول كُلّ شيءِ لكُلّ شخصِ؟ |
Pek iyi uyuyamadım, Her şey hazır mı? | Open Subtitles | أنا لم أَحْصلُ على النومِ الكثيرِ كُلّ شيءِ جاهز للذِهاب، صحيحّ؟ |
Her neyse yakın gelecekte her şeyin kontrolü bize, yani Seishinkai'ye geçecek. | Open Subtitles | على أية حال، في المستقبل القريبِ نحن، سيشيناكاي، سَتُسيطرْ على كُلّ شيءِ. |
Havadan sudan, naber nasılsın falan. Neler yapıyorsun, Herşey yolunda mı... | Open Subtitles | ثرثرْ، يُثرثرُ، كيف احوالك، ما الجديد، هَلْ كُلّ شيءِ اوكي ؟ |
Bu canavarın, bizden Her şeyi alıp götürmesine izin vermeyeceğimden bahsediyorum. | Open Subtitles | أَتحدّثُ عن لا أَتْركُ هذا كُلّ شيءِ واردِ الوحشِ بعيداً عنّا. |
herşeyi kaldırabilecek, o adamı zaptetmeyi becerecek kadar gücü varmıydı. | Open Subtitles | لو كَانتْ قوية بما فيه الكفايةَ لأَخْذت كُلّ شيءِ هي تَستطيعُ ان تغزوة |
Tanrım. Eskiden Her şey için bir eşya varmış, değil mi? | Open Subtitles | طيبتي، كَانَ عِنْدَهُمْ أثاثُ لظهرِ كُلّ شيءِ ثمّ، أليس كذلك؟ |
Neden Her şey kontrol altındaymış gibi davrandı? | Open Subtitles | الذي عَمِلَ هي فعلَ مثل كُلّ شيءِ هَلْ كَانَ الاوكي؟ |
Ama yarın Her şey tam olarak planlandığı gibi gitmezse, üzülmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لَكنِّي لا أُريدُك لكي تُزعَجَ إذا كُلّ شيءِ لا يَذْهبُ بالضبط كما هو مخطط غداً. |
sakin ol.Her şey yolunda. | Open Subtitles | إرتحي كلّ شيء بخير تكلّمت مع الوكلاء الإتحاديين كُلّ شيءِ على ما يرام |
Masadaki Her şey inceledim. | Open Subtitles | حَسناً، حتى الآن، نَظرتُ في كُلّ شيءِ على المنضدةِ. |
Geçmişte yaşanan her şeyin sırf seni savunduğum için düzeleceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | كُلّ شيءِ حَدثَ في الماضي هَلْ فجأة أصبح جيد لأنى أُدافعُ عنك؟ |
her şeyin doğal ve taze olması fikri hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أَحْبُّ فكرةَ إمتِلاك كُلّ شيءِ جديد و طبيعي |
Ayrıca her şeyin kopyasını istiyorum. Gazetelere vermek için. | Open Subtitles | وأنا أريد الحصول على نسخة من كُلّ شيءِ لتوصيلها إلى الصُحُفِ |
ama Herşey yolunda değil mi? Müşterilerle bir sorun... çıktı o kadar. | Open Subtitles | لكن، أَعْني، كُلّ شيءِ على ما يرام، صحيح؟ |
Herşey değişir, değişimin kendisi hariç. | Open Subtitles | كُلّ شيءِ يتغير إلا إذا تغيّرِت من نفسها |
- Herşey normale döndü. | Open Subtitles | - كُلّ شيءِ عاد إلى الوضع الطبيعي. مع السلامة. |
Her şeyi tek başıma yapmayı bırakıp dizginleri paylaşmam lazım. | Open Subtitles | أَحتاجُ للتَوَقُّف عن عَمَل كُلّ شيءِ بنفسي ويَشتركُ في الأزمّةِ. |
Bu topluluğun bir parçası olacaksam Her şeyi bilmem gerek. | Open Subtitles | إذا سَ يَكُونُ جزءُ هذه الزمرةِ، أَحتاجُ لمعْرِفة كُلّ شيءِ. |
Adada yapılabilecek Her şeyi öğrendim. | Open Subtitles | تعلّمتُ إتْقان كُلّ شيءِ في جزيرتِي ماعدا نفسي. |
Bu senin herşeyi kontrol ettiğin fen deneylerine benzemez. | Open Subtitles | هذا لَيسَ مثل أحد تجارب عِلْمكِ حيث تَصِلُ إلى كُلّ شيءِ السيطرةِ. |
Andy'nin özel hayatı ile ilgili herşeyi bilmek istiyorum . | Open Subtitles | أُريدُ معْرِفة كُلّ شيءِ حول حياة ، أندي الشخصيه |
Yani ben suşi diyene kadar yiyelim dediğim her şeye hayır diyeceksin. | Open Subtitles | أنت فقط ذاهِب إلى الرأي لا إلى كُلّ شيءِ حتى أَقُلْ سوتشياً. |
Şimdi, Speaker City, çağrı cihazından, DVD'lere kadar her şeyde indirim yapıyor | Open Subtitles | الآن، مجاملة من فرقتنا التي تحطم الأسعارَ على كُلّ شيءِ ,مِنْ الأعماق إلى مشغّل الدي في دي |
her şeyden çok sıkıldım. | Open Subtitles | نعم، أنت صحيح. أَنا لذا ضجر مِنْ كُلّ شيءِ. |