"لآنك" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Çünkü
• için

İyi, Biliyormusun, Hayır, benim kararlarımı vermiyorsun Çünkü kovuldun.
حسنآ، لا يمكنك أتخاذ القرارات بالنيابة عنى لآنك مطرودة

Tabii, Çünkü büyük sahte göğüslerin var ve onlar gibi delisin.
أكيد، هذا لآنك تملكين صدراً كبيراً زائفاً و مجنونة

Çünkü yılların ya da paranın bir anlam ifade etmediği bir şirketle savaşıyorsun.
أنت لم تعد شاب لماذا؟ لآنك تحارب شركة التي لا

Kölen bana saldırdığı için, bunun senin işin olduğunu düşünmüştüm.
كنت أعتقد أنك من فعل ذلك. لآنك حارسك قد هاجمنى.

'İlk önce Peter geldi, İsa'nın doğumunu hazırlamak için' duymadın mı?
لآنك أتيت بعدي هذا يعني انك أتيت من اجلي

Çünkü polislerin uyuşturucuları bulmasını istemiyorsun.
لآنك لا تريد أن تعثر الشرطة على المخدرات

Eğer gelişmiş göğüs kasları isteyeceksen geç kaldın Çünkü sende zaten var.
حسناً, إذا كنت ستتمنى عضلات صدر مفتوله فأنت متأخر جداً لآنك تملكهم بالفعل

Çünkü şu anda, bu savaşta mücadele edebilecek tek kişi sensin.
لآنك أنت الوحيد القادر على أن ينهى تلك المعركة

Beni bırakmalıydın, Çünkü şimdi başın büyük belada.
عليك أن تدعى أذهب. لآنك فى مشكلة كبيرة الأن.

Çünkü yaparsan, öyle ya da böyle, kaybedebilirsin.
... لآنك إذا فعلت بطريقة ما ستكون خاسراً

Arkadaşlarının kim olduklarını unutma, Çünkü eğer arkadaşım değilsen, düşmanımsındır, anladın mı?
لا تنسى من هم أصدقائك كيني لآنك إن لم تكن صديقي فإنك عدوي -هل فهمت هذا؟

Çünkü onu sevmiştin. Çünkü her kabahatini bağışlamıştın.
لآنك أحببتها, غفرت لها عن كل شيء

Aklıma sen geldin Çünkü bu tür kadınlarla içli dışlı olmuşsundur.
.... فكرت بك ِ لآنك ِ مختلطة مع هذا النوع من المرأة التي

Çünkü sıçtığını biliyorsun, değil mi?
لآنك تعلم بأنني أفسدت الآمر. أليس كذلك؟

Çünkü bana ihtiyacın var.
. لآنك بحاجة لى

- Çünkü duygusal bir neden sunuyorsun.
ـ لآنك تستخدم حجة عاطفية

Çünkü çok tatlısın.
هذا لآنك جميلة جداً

Ben sadece, sen onun tarafını tuttuğunun için böyle davrandığını söylüyorum.
أنا أقول أنها تتصرف هكذا لآنك دائما تنحاز إلى جانبها

Geldiğim durumdan nefret ettiğin için beni aramadığını sanıyordum.
انت توقفت عن الاتصال بي لآنك تكره ما اصبحت عليه

Durumumdan nefret ettiğin için aramayı bıraktığını sanıyordum.
انت توقفت عن الاتصال بي لآنك تكره ما اصبحت عليه