Tatlım senin uğraştığın şey senin için ölecek veya öldürecek anne ve baba. | Open Subtitles | يا فتاة، ما حصُلتِ عليه هو والدين مستعدين لأن يَقتُلا أو يُقتَلا لأجلِك. |
Bu demektir ki sizin için avlanacak birini buldunuz. | Open Subtitles | ممّا يعني على الأرجح أنّك وجدتَ . شخصاً مستعد ليصطاد لأجلِك |
Senin için insanlar ölüyor, sense onları satacak mısın? | Open Subtitles | أناس ماتوا لأجلِك وأنت ستشي بهم بهذه البساطة؟ |
Bir erkek seni severse, senin için hayatını riske atmalı. | Open Subtitles | ان احبك رجلاً, فإنه يضحى بحياته لأجلِك. |
- Sirketin yarIsI senin için burada. | Open Subtitles | نصف موظفي الشركة موجودين هُنا لأجلِك |
- Senin için yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء أستطيع فعله لأجلِك |
Senin için hayatımı bir kenara atmıştım. | Open Subtitles | لقد تركت حياتى لأجلِك. |
Ama senin için dua ederim. | Open Subtitles | لكني سأُصلي لأجلِك |
- Bak, senin için bunu araştırdım. | Open Subtitles | - انظُر، لقد بحثتُ بالأمر لأجلِك |
Senin için tüm yaptıklarımdan sonra. | Open Subtitles | بعدَ كُل ما فعلتهُ لأجلِك |
- Senin için sevindim. | Open Subtitles | - أنا سعيدٌ لأجلِك |
Abby'nin amfiyi kasabadan alması gerek, kaslı bir erkeğin yardımı iyi olabilir. Senin için elimden geleni yaparım Maxine. | Open Subtitles | -أى شىء لأجلِك , "ماكسين ". |
Kendin için çektin o tetiği. | Open Subtitles | -كلا . كلا، بل قتلت لأجلِك. |
Senin için tetik çektim. Hayır. | Open Subtitles | -وقتلتُ لأجلِك . |