kendin için değilse bile, filmin uluslararası kulvarda da yarışacağını düşünüp yapmalısın. | Open Subtitles | إن لم يكن لأجل نفسك ..فلأجل جعل الفيلم مشهوراً وللأسواق الخارجية التي أصبحت ذات أهمية أكثر من أي وقت مضى |
Bunu kendin için yaptığına eminsin değil mi? | Open Subtitles | هل أنت متأكد أنك تريد فعل هذا لأجل نفسك ؟ |
O paraya ihtiyacın yoktu. kendin için yaptın. | Open Subtitles | لم نكن بحاجه لذلك المال قط فعلت ذلك لأجل نفسك |
kendin için savaştığın gerçeğiyle yüzleş. | Open Subtitles | إعترف بالأمر، أنتَ حاربت لأجل نفسك |
Bunu kendin için yap. | Open Subtitles | لأن تفعلي هذا لأجل نفسك لأجل نفسك فقط |
Geçmişimi kendin için eşeledin Castle, benim için değil. | Open Subtitles | لقد كشفت معلومات ماضيّ لأجل نفسك يا (كاسل)، |
Buraya sırf kendin için gelmedin. | Open Subtitles | أنت لست هنا لأجل نفسك فقط. |
kendin için yapıyorsun. | Open Subtitles | انتي تفعلينها لأجل نفسك |
Elbette kendin için savaşacaksın. | Open Subtitles | بالطبع تقاتل لأجل نفسك |
Her zaman sadece kendin için savaştın. | Open Subtitles | دوماً ستقاتل لأجل نفسك فحسب |
Benim için, kendin için değil. | Open Subtitles | لأجلي، وليس لأجل نفسك |
Edgar herkese, tüm dünyaya yalan söyleyebilirsin kendin için, Büro için fakat bana yalan söyleyemezsin. | Open Subtitles | (إدغار)... يمكنك الكذب على الجميع، لأجل نفسك أو لأجل المكتب... لكن لا يمكنك الكذب عليّ. |
kendin için öldürdün... | Open Subtitles | أقتل لأجل نفسك |