Buraya, bu gece seninle film izleyemeyeceğimi söylemek için geldim. | Open Subtitles | أوه , جئت لأخبرك أنني لا أستطيع مشاهدة فيلم معك الليلة |
Arabayı çaldırdığımı söylemek için şimdi iyi bir zaman mı? -Bu sadece olağanüstü! | Open Subtitles | هل سيكون الآن وقتاً مناسباً لأخبرك أنني فقدت السيارة ؟ |
Selam, sana bu sene 110% vereceğimi söylemek için aradım. | Open Subtitles | أتصل لأخبرك أنني سأكرس طاقتي 110 بالمئة هذه السنة |
Buraya seninle ya da planınla hiçbir ilgim olmayacağını söylemek için geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأخبرك أنني لست مشتركة معك أو مع خططك |
Tim seni ziyarete gelmediği için, ne kadar üzgün olduğumu söylemeye geldim. | Open Subtitles | مررت لأخبرك أنني آسفة لأن تيم لم يحضر لرؤيتك |
Sana söylemek için iyi bir zaman olduğunu düşünüyorum Weight Watchers'a 1996 yılında katıldım ve aylık üyeliğimi iptal etmeyi unuttum. | Open Subtitles | أظن الآن الوقت المناسب لأخبرك أنني إنضممت لبرنامج التخسيس في 1996 ونسيت أن ألغي إشتراكي الشهري |
Sizi, artık hizmetinize ihtiyacım olmadığını söylemek için çağırdım. | Open Subtitles | اتصلت بك لأخبرك أنني لم أعد أحتاج إلى خدماتك |
Evlatlık olduğumu söylemek için tam vakti gibi. | Open Subtitles | هذا يبدو وقتًا مناسبًا لأخبرك أنني متبناة. |
Seni görmek istediğimi söylemek için aradım. | Open Subtitles | اتصلت لأخبرك أنني أريد أن أراك |
Umurumda olmadığını söylemek için ki umurumda değil ve... | Open Subtitles | .. لأخبرك أنني .. لا أهتمّ .. لا أهتم |
iyi olduğumu söylemek için aradım. | Open Subtitles | مرحبا ، اتصلت فقط لأخبرك أنني بخير |
Seni, evleneceğimi söylemek için arıyorum. | Open Subtitles | أنا أتصل بك لأخبرك أنني سأتزوج |
Sana Ceci'yi cumartesi saat onda alacağımı söylemek için aradım. | Open Subtitles | طلبتك لأخبرك أنني سآتي لآخذ (ساسي) يوم السبت الساعة 9 |
Bak, buraya birkaç ayarlama yaptığımı söylemek için gelmiştim. | Open Subtitles | جئت لأخبرك أنني صنعت بعض الترتيبات |
Aslında buraya işi bıraktığımı söylemek için geldim. | Open Subtitles | في الواقع، أتيت لأخبرك أنني مستقيلة |
İşte bu yüzden sana seni sevdiğimi söylemek için üç yıl bekledim. | Open Subtitles | لهذا استغرقت 3 سنوات لأخبرك أنني أحبك |
Sana inandığımı söylemek için buradayım. | Open Subtitles | اه .. أنا هنا لأخبرك أنني اؤمن بيكي |
Sana şunu söylemek için buluşmak istedim, ben... | Open Subtitles | .. لهذا أردت ان اقابلك لأخبرك أنني |
Hayır, geçen birkaç ayda kendime yaptığım utanç verici şımarıklıklar için ne kadar üzgün olduğumu söylemeye geldim. | Open Subtitles | لا, قطعت كل هذه الطريق لأخبرك أنني أسف على إنغماسي الذاتي المخجل خلال الأشهر الماضية |