Ama onu getiren adam işim daha bitmeden onu almaya geldi. | Open Subtitles | لكن الشخص الذي أحضره إلى هناك جاء لأخذه قبل انجازي للحلاقة |
Zorlamak istemem ama ben de seninle Frederick'i almaya hava alanına gelebilir miyim? | Open Subtitles | هذا يذكرني , لا أريد الفرض لكن هلا أذهب معك لأخذه من المطار ؟ بالطبع , فقط علينا تغليف الهدايا أولاً |
Terapistime, onu tekrar kollarıma almak için karşı konulmaz bir istek duyduğumu söyledim. | Open Subtitles | أخبرت مُعالجتي النفسية أنني أشعر دائماً بتلك الحاجة الملحة لأخذه في حضني ثانية |
Sınıra vardığımızda onu almak için dönebiliriz. | Open Subtitles | عندما نصل إلي الحافة ، من الممكن أن نعود لأخذه |
Aslında onu alacak başka birini bulsan çok iyi olur. | Open Subtitles | في الحقيقة, سيكون من الأفضل اذا أرسلت أحد لأخذه اليوم. |
Bu isimden bir sürü hava parası alınır. Bunu alacağım. | Open Subtitles | الكثير من حسن الحظ متصلٌ بذلك الاسم، سأضطر لأخذه |
Arabası bozulmuş, onu araba tamircisinden almam gerek. | Open Subtitles | سيارة والدكِ قد تعطلت ويجب أن أذهب لأخذه من ورشة السيارات |
Polisler onu bulmuşlar. almaya gidiyorum. Yalan. | Open Subtitles | صحيح ، إنه عند الشرطة وأنا في طرقي لأخذه |
, Antika dükkanının bekledikleri mi? Adam almaya gelir. | Open Subtitles | , كان في متجر أثريات ينتظر أن يأتي رجل لأخذه |
, Antika dükkanının bekledikleri mi? Adam almaya gelir. | Open Subtitles | , كان في متجر أثريات ينتظر أن يأتي رجل لأخذه |
Hiç, ailesi onu almaya gelmeyen çocuklara bebek bakıcılığı yaptığımız hissine kapıldınız mı? | Open Subtitles | ألا تشعرون بأننا عالقون في مجالسة طفل هل يأتي والديه لأخذه ؟ |
Yani, sadece oraya gitmeye ve onu almaya niyetlisin? | Open Subtitles | أنه خطير لذا أستذهب إلى هناك لأخذه فحسب ؟ |
- Orada bir ok bile olacak. Ama sakın almaya gitme. - Neden? | Open Subtitles | حتى انهم سيضعون قوس هناك , لا تذهبي لأخذه لم لا؟ |
Onu aramanı ve, onu almak için geldiğimizi söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تتصلي به وتخبرينه أنكِ قادمة لأخذه |
Fidyeciler, geri gelip almak için parayı farklı yerlere saklamış olmalı. | Open Subtitles | لابد وأن المختطفين اقتسموا المال وسيعودون لأخذه لاحقاً |
NSA, Interpol, FBI son 2 yıIda onu gözaltına almak için toplamda 9 teşebbüste bulundu. | Open Subtitles | وكالة الأمن القومي، الانتربول، جعلت مكتب التحقيقات الفدرالي مجتمعة تسع محاولات لأخذه إلى السجن في العامين الماضيين. |
Çocuk Hizmetleri onu ne zaman alacak? | Open Subtitles | متى سيأتون لأخذه من قسم خدمات رعاية الأطفال؟ |
Yerime kız kardeşini alacak olmaktan mutluluk duyuyordu. | Open Subtitles | كان مسروراً لأخذه أُختكَ بدلاً عنّي |
Daniel Wells işyerindeymiş. Uğrayıp alacağım. | Open Subtitles | أجل " دانييل ويلز " في العمل سوف أقوم بالزيارة لأخذه |
- Onu gözaltına almam için izin verin. | Open Subtitles | لأخذه تحت وصايتنا و إن كان يساعد أخبر رؤسائك |
Şayet bunun hiç işinize yaramayacağını düşünürseniz sizden seve seve geri alırım. | Open Subtitles | إذا لم تجد منه أى فائدة ، سأكون مسرورة لأخذه منك |
Onu aldığın için teşekkürler, anne. Pratik yapması gerek. | Open Subtitles | حسنا.شكرا لأخذه ياأمي.هو يحتاج الى الممارسة |