Sırf onu görmek için uyanmayı istediğim sabahları hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكَّرُ رغبتي في أستيقظٌ في الصباحِ لأراها وحسب |
Bir defasında onu görmek için erken kalktım. | Open Subtitles | ولكني أستيقظ مبكراً، خصيصاً لأراها |
Ama beni göl evinden aradı ve ben de Onu görmeye gittim. | Open Subtitles | ولكنها بعد ذلك، اتصلت بي من منزل البحيرة وقدت السيارة إليها لأراها |
Elime fırsat geçer geçmez Onu görmeye gideceğim. | Open Subtitles | وسوف آتي لأراها في أقرب وقت ممكن أنا آسف |
Tamam sanırım onu bir sonraki görmeliyim. | Open Subtitles | حسناً,اعتقد انه من الافضل ان اذهب لأراها تالياً |
Ne kadar uzun yolculuk yaparsam yapayım, her zaman görecek yeni dünyalar vardı. | Open Subtitles | لم يكن مدى ترحالي بذي شأن، كانت هناك دومًا عوالم جديدة لأراها. |
Belki gidip onu görsem iyi olacak. | Open Subtitles | ربما على أن أذهب لأراها |
Eski gelinliğimle nasıl göründüğünü görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | اوه , أمي , لا أطيق الانتظار لأراها كيف تبدو بفستان زفافي القديم |
Bir defasında onu görmek için erken kalktım. | Open Subtitles | ولكني أستيقظ مبكراً، خصيصاً لأراها |
Annem düşmüş. Gidip onu görmek zorundaydım. | Open Subtitles | أمي سقطت كان لا بد أن أذهب لأراها |
onu görmek için birisiyle vardiya değişimi yaptım. | Open Subtitles | بدلت مناوبتي مع زميل لي لأراها |
Şey çünkü ne zaman Onu görmeye otobüsle gelsem otobüste bir sürü vakit kaybediyorum. | Open Subtitles | ...لأنّ كلّ مرّة آتي لأراها عند الأتوبيس كلّ مرّة أضيع الوقت عند الأتوبيس |
Ve Onu görmeye gitmedim. | Open Subtitles | و لم أذهب لأراها كانت في وجهتي فحسب |
Onu görmeye gidiyorum, ...çünkü buna ihtiyacım var. | Open Subtitles | وأنا سأذهب لأراها لأني بحاجه لذلك |
Onu görmeliyim. Onu görmeliyim! | Open Subtitles | يجب أن أذهب لأراها يجب أن أذهب لأراها! |
- Gidip onu görmeliyim. | Open Subtitles | -يجب ان اذهب لأراها |
Bebek bezinden çıktığını görecek kadar uzun yaşamayacağım. | Open Subtitles | لن أعيش طويلاً كفاية لأراها تتخلى عن حفاظاتها |
Orada bir saniyeliğine bunu görecek kadar yaşayıp yaşamayacağımı bilemedim. | Open Subtitles | قبل دقائق لم أظن أنني سأعيش لأراها |
Ben oraya gidip onu görsem iyi olur. | Open Subtitles | يجب أن أذهب لأراها |
Onu bir daha görmek için partiye katılıp, broşür dağıtmalıydım. | Open Subtitles | وكانت الطريقة الوحيدة لأراها مجدداً بالتحاقي بالحزب وتوزيع المنشورات. |
Ve trene atlayıp Onu görmeye gittim. | Open Subtitles | لذا أخذت القطار عائدة لأراها |
Yerinde olsam şimdi gidip, onu görürdüm, ahbap. | Open Subtitles | لو كنت محبطاً وكانت لدي حبيبة كنت أذهب لأراها |