Ve fikir şuydu: Bu karışık konsepti açıklamak için Basit bir metafor kullanacağım. | TED | وهنا كانت الفكرة: سأقوم باستعمال تشبيه مبسّـط لأشرح لكم هذا المفهوم المعقد. |
Ne düşündüğünü biliyorum, ama bana açıklamak için bir şans vermen gerekiyor. | Open Subtitles | أعرف ما تفكرين فيه بالتأكيد لكن يجب أن تعطينى فرصة لأشرح |
Tamam, ikiniz bir sessiz olsanız da açıklamama izin verseniz? | Open Subtitles | حسنا هل من الممكن ؟ أن تهدأو أنتم الاثنين لدقائق وتنتظروني لأشرح لكم? |
Pekâlâ açıklamama izin verirseniz bunu ben açıklayabilirim. | Open Subtitles | حسناً، إذا تركتِ لي الفرصة لأشرح سوف أشرح لك ذلك |
Bir fincan kahve içmeye gidip, açıklama yapmamı ve özür dilememi düşünebilir misin? | Open Subtitles | أيمكننا الحصول علي فنجان من القهوة لأشرح وأعتذر؟ |
Ben burdayım, Tanrının evinde, önceki gün tam olarak olanları size anlatmak için | Open Subtitles | أنا هنا في بيت الله لأشرح لكم الحقيقة عما حدث بالضبط يوم أمس |
Planımı Açıklamam gerekiyor. | Open Subtitles | لقد طلبوا منى المرور على نائب الحاكم لأشرح فكرتى بالتفصيل |
Yine de ayrılırken, büyükbabam bize el sallamıştı. - Ama açıklamaya zamanım olmadı. | Open Subtitles | لكن جدي قد لوح لنا نوعا ما لكنني لم أجد الوقت لأشرح له |
Yaptığım her hareketi Açıklayacak yada doğrulatacak zamanım yok. | Open Subtitles | لا يوجد لدي وقت لأشرح أو أبرر كل خطوة أقوم بها |
Ben bu fırsatı neden osurmanın komik olup fortlamanın olmadığını açıklamak için kullanacağım. | Open Subtitles | أود أن أستغل هذه الفرصة لأشرح لكم.. لماذا يبدو إطلاق الريح للرجال مضحكاً, وإطلاق الريح للنساء ليس مضحكاً. |
Bu şu an açıklamak için çok karışık bir durum. | Open Subtitles | هذه طريقه معقده جدآ لأشرح لك كل شيء الآن. |
açıklamama izin verirseniz... Hangi bölümü açıklamak istersin? | Open Subtitles | انا اعتذر ،فقط اعطيني الفرصة لأشرح لك اي جزء تريد ان تشرح ؟ |
Bu takım değil, bu sadece bir program. açıklamama izin veriseniz eğer. | Open Subtitles | انه ليس فريق,انه برنامج,إذا اعطيتني فرصة لأشرح |
Sana, bir uzaylı konusunda riske girmenin ihtiyatlı olmadığını açıklamama gerek var mı cidden? | Open Subtitles | هل أنا حقاً بحاجة لأشرح لك بأن إعطاء فرصة لأي نوع من الفضائيين هو تصرفٌ غير مسؤول ؟ |
Sana açıklama yapmak zorunda değilim. | Open Subtitles | أنتي، أسمعي لست بحاجة لأشرح نفسك لك |
Bir açıklama yapabilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنني الحصول على ثانية لأشرح لكِ؟ |
Bugün, burada, dünyanın bir çok yüzü olduğunu anlatmak için buradayım. | Open Subtitles | أيها الناس , أنا هنا اليوم لأشرح لكم أن العالم مليء بعدة أوجه |
Burnumu sokuyorum biliyorum ama Açıklamam için bir dakika ver. | Open Subtitles | أنا أعرف بأنني أتدخل , ولكن فقط أعطيني دقيقة واحدة لأشرح لكِ |
O beyandaki yanlışı zenci bir lemura ya da diğer türden ufak bir maymuna açıklamaya tenezzül edecek değilim. | Open Subtitles | ولن أنحدر لأشرح غلطة هذا القول إلى قرد زنجي |
Sana bu söylediğin sözdeki her hatayı Açıklayacak vaktim bile yok. | Open Subtitles | ليس لدى وقت لأشرح لك كل خطأ فى تلك الجملة |
Biliyorum, ben de sana tek bir şey yüzünden olmadığını anlatmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | أعلم ذلك, و ما كنت أحاول لأشرح لكِ إنه لم يكن شيئاً واحداً |
Açıklamanın bir yolunu bulsaydım açıklardım. | Open Subtitles | لو أمتلكت فرصة لأشرح لك كنت سأفعل |