Kodlama, araştırma. Bu casusluk Oyunları kendi kendini yazmıyor ya. | Open Subtitles | وضع الأكواد والأبحاث، لا يمكن لألعاب الجوسسة هذه كتابة نفسها. |
Bence bu aşırı internet kullanımı, aşırı vide Oyunları ve porografiye ulaşabilme. | TED | أعتقد أنه عموما الإستخدام المفرط للانترنت، الإستخدام المفرط لألعاب الفيديو، الوصول الجديد المفرط للإباحية. |
Bu bir daire değil, bir video oyunu! | Open Subtitles | إن هذه ليست شقة، إنها نادي لألعاب الفيديو |
Onlara uygun bir film yoktu. Ben de bilgisayar oyunu için para verdim. | Open Subtitles | لم أجد أفلامًا تناسبهم فأعطيتهم المال لألعاب الفيديو |
Dünya oyuncak merdiveninin tartışmasız bir numarası. Süpersonik salvo atabilmek için fazlasıyla yaşlıyım. | Open Subtitles | سأظل وبشكل لا نزاع فيه المعلم العالمي لألعاب الغابات |
Böyle oyunlar için vaktimiz yok. Gitmemiz lazım. | Open Subtitles | ليس لدينا الوقت لألعاب كهذه علينا أن نذهب |
Şu anda psikolojik oyunlara hazır değilim. Özellikle de bir pazar sabahı. | Open Subtitles | أنا لست في مزاج ٍ لألعاب الشعوذه خصوصاً في صباح يوم الأحد |
Sonra işi bilgisayar oyunlarına eğlence parklarına, spor sahalarına kadar genişlettik. | Open Subtitles | ثم توسعنا لألعاب الفيديو المنتزهات، ساحات الرياضة |
Bu sene Noel oyuncaklarına ihtiyacımız olmayacak, teşekkürler. | Open Subtitles | لن نكون بحاجة لألعاب عيد الميلاد هذه السنة |
Video Oyunları ve filmler için yüksek kalitede yüz animasyonları yapıyoruz. | TED | نحن متخصصون في رسوم الوجه عالية الجودة لألعاب الفيديو والأفلام. |
Video Oyunları ve filmler için yüksek kalitede yüz animasyonları yapıyoruz. | TED | نحن متخصصون في رسوم الوجه عالية الجودة لألعاب الفيديو والأفلام. |
Bu çizgiye bakın. Bu görünüm şiddet içerikli video Oyunları için. | TED | انظر إلى هذا الخط. هذا مشهد لألعاب الفيديو العنيفة. |
Hadi ama Mori, ninja Oyunları için zamanımız yok. | Open Subtitles | هيا يا مورى ليس لدينا وقت لألعاب النينجا |
Evlilik sadece hayvansı içgüdüleri tatmin etmek, seks Oyunları oynamak demek değildir. | Open Subtitles | ليس هذا عن الزواج ، الحيوان يشتهي لألعاب جنسيه غريبة. ليس كثير ا عن من يكون الكــلب ومــن حنفية الحريق اللّيلة. |
Muhtemelen ağabeyinin çılgın video oyunu girişiminden daha iyi bir yatırım. | Open Subtitles | ربما هذا استثمار افضل من مغامرات أخيكِ المجنونة لألعاب الفيديو |
Uzun süre video oyunu oynamak buna neden olabilir. | Open Subtitles | التعرض الكبير لألعاب الفيديو يمكن أن يسبب ذلك |
Bunun ne kadar Japon oyunu derecesinde çılgın olduğunun farkında mısın? | Open Subtitles | أتعرفين كم يبدو ذلك جنونيًّا مشابهًا لألعاب الاقتراع اليابانيّة؟ |
Burası bir iş yeri, plastik oyuncak yeri değil! | Open Subtitles | هذا مكان للعمل ليس مكاناً لألعاب رجل الجيلي |
Gerçekten güzel oyuncak reklamlarımız var. Söz veriyorum. | Open Subtitles | سنعرض إعلانات لألعاب رائعة ، أقسم |
Aynı şekilde, o aksiyon bilgisayar oyunlarının da birkaç içeriği var gerçekten beyin plastikliği, öğrenme, dikkat, görüş v.s. için güçlü olan ve bunlar bizim için gerekli ve üstünde çalışıyoruz bu aktif içeriklerin ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz onları gerçekten geliştirip daha iyi oyunlar yapalım diye, ya eğitim için ya da hastaların rehabitilasyonları için. | TED | والحال بالمثل بالنسبة لألعاب الفيديو التفاعلية، إذ أنها تحتوي على عوامل قوية مؤثرة على مرونة الدماغ وتعلمه وتركيزه ورؤيته وغير ذلك. إذًا فنحن نحتاج ونعمل على محاولة استيعاب، هذه المكونات النشطة حتى نستطيع الاستفادة منها في إيصال ألعاب مناسبة، سواءً في مجال التعليم، أو إعادة تأهيل المرضى. |
Bakın, çocukça oyunlara zamanım yok. Eğer işimi yapmazsam atom patlayabilir. | Open Subtitles | اُنظرا، لا أملك وقتًا لألعاب صبيانية إذا لم أنجز عملي، فالذرات ستنفجر |
Zenci oyunlarına ayıracak vaktimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا وقت لألعاب الزنوج هذه |
Bu sene Noel oyuncaklarına ihtiyacımız olmayacak, teşekkürler. | Open Subtitles | لن نكون بحاجة لألعاب عيد الميلاد هذه السنة |
Oyun oynayacak vaktim yok. | Open Subtitles | فليس لدى الوقت لألعاب المحققين هذه |