Aslında, bu akşam buraya, ülkemizin baskı altında bulunduğu gerçek meseleleri konuşmak için gelmiştim. | Open Subtitles | لقد أتيت هنا لأناقش المشاكل الحقيقية التى تضغط على دولتنا |
Onca yolu havadan sudan konuşmak için gelmedim ancak buz gibi olduğu da ortada. | Open Subtitles | لم أسافر كل هذه المسافة لأناقش الطقس المتجمد جدا على فكرة |
Şimdi bu medya yasağı yüzünden, ...bu hükmün şartlarını konuşmak için özgür değilim, ...ama şu kadarını söyleyebilirim bugün oldukça mutluyuz. | Open Subtitles | الآن... تبعًا لنظام الهفوة، ليس لديّ الحريّة لأناقش شروط الحكم، لكن كافي أن أقـول... إنّنا سعيدون جدًّا اليوم. |
Hiçbir mahkumun suçlu veya masum olduğunu tartışmak için burada değilim. | TED | لست موجودا هنا لأناقش إن كان السجين مذنبا أو بريئا. |
Bir toplantıya gidip en iyi arkadaşımın sevgilisinin yarı-kardeşine olan bağımlılığımı tartışmak istemiyorum. | Open Subtitles | لن أحضر مقابلةً جماعيةً لأناقش هوسي بنصف شقيقةِ حبيبةِ أعزّ أصدقائي |
Görünüşe göre, Joan Callamezzo Pawnee Today'e çıkmamı istiyor... şu Porter denen kadınla sandalyelerim hakkında konuşmak için. | Open Subtitles | على ما يبدو، جون كاليميزو تريدني أن أظهر "في برنامج "باوني اليوم لأناقش كرسيي مع تلك الـ بورتر |
- Kralın önerilerini konuşmak için. | Open Subtitles | لأناقش عرض الملك |
- Adım bayan Keener .. sizinle geleceğiniz konuşmak için burdayım. | Open Subtitles | اسمي الآنسة (كينر) وجئت اليوم لأناقش مستقبلك |
Arayan Kelly. Hafta sonu ne yapacağımızı konuşmak için onu arayacağımı söylemiştim. Tamamen unutmuşum. | Open Subtitles | هذه (كيلي)، لقد أخبرتها أنني سأتصل لأناقش أمر عطلة الأسبوع، لقد نسيت هذا كليًا |
Bir geri çekilme hakkında konuşmak için geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأناقش التنحي |
Davası hakkında konuşmak için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لأناقش قضيته |
Kocanızın hesabıyla ilgili konuşmak için aramıştım. | Open Subtitles | ,وأنا أتصل لأناقش حساب زوجكِ |
Eski dedikoduları konuşmak için burada değilim. | Open Subtitles | لستُ هنا لأناقش هذا الكلام. |
Dale'yi de dövüyor musun? Eski dedikoduları konuşmak için burada değilim. | Open Subtitles | لستُ هنا لأناقش هذا الكلام. |
Jessica'nın ayarlamasıyla ilgili seninle konuşmak için geldim. | Open Subtitles | -أتيت لأناقش عرضك على (جاسيكا ) |
Bayanlar ve baylar, bu akşam buraya şehrimizde artmakta olan suç sorununu tartışmak için geldim. | Open Subtitles | أيها السيدات والسادة، انا هنا اليوم لأناقش معك مشكلة زيادة الجريمة في مدينتنا |
Sayın Yargıç, Bay Hathaway ile bu konuyu tartışmak için birkaç dakika izin istiyorum. | Open Subtitles | حضرتك ,أريد بضع دقائق لأناقش هذا مع ,السيد هازواي |
Ömer Hayyam'ın dizelerini tartışmak için gelmedim. | Open Subtitles | إنني لم أحضر إلى هنا لأناقش "أبيات " عمر الخيام |
Şu anda bu konuyu tartışmak istemiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | لست هنا لأناقش هذا الأمر، مفهوم؟ |
Bunu şu anda tartışmak istemiyorum. | Open Subtitles | ليس لدي وقت لأناقش معك هذا. |
- Bu konuda tartışmak istemiyorum. | Open Subtitles | -لست بحاجة لأناقش هذا |