Etrafınıza ve kendinize bir bakın, ve Roma'nın büyüklüğünü görün. | Open Subtitles | أنظروا حولكم و انظروا لأنفسكم و سوف ترون عظمة روما |
Asıl çıkarım, kendinize hangi ürünü alacağınız konusunda düşünmeyi bırakmak ve bunun yerine birazını başkalarına vermeye çalışmaktır. | TED | حول أي منتج ستشترون لأنفسكم وعوض ذلك ، أن تحاولوا منح البعض منه للآخرين |
Doğrusu, iyi bir hikaye yakaladığınızda övgüyü kendinize saklamak istersiniz. | TED | ولأكون صريحاً، عندما تحصلون على قصة جيدة، ترغبون في الإحتفاظ بالمجد لأنفسكم. |
Kendinizi insan olarak gördüğünüzü biliyorum, ben ise sizleri yaklaşık olarak şöyle görüyorum. Bu figür, | TED | انا أدرك أنكم تنظرون لأنفسكم كبشر، وهذا تقريباً كيف أفكر بكم هذا الرجل يُفترض أن يمثل |
Yani, su halinize bir bakin. Bir avuç ahlaksiz satisçilarsiniz degil mi? | Open Subtitles | أعني انظروا لأنفسكم أنتم مجموعة من البائعين السيئين |
Bak, arkamı kolladığın için sağ ol ama tüm bunları kendiniz çözmelisiniz. | Open Subtitles | إسمعوا ، اقدر انكم تحمون ظهري لكن عليكم جميعاً إكتشافُ حلٍ لأنفسكم |
Yani diyorum ki: Ölmeden önce, tam bir Güneş tutulmasını görmeyi, kendinize borçlusunuz. | TED | لذا دعوني أخبركم بالتالي: قبل أن تموتوا: أنتم مدينون لأنفسكم بتجربة كسوف شمسي كامل. |
Sizden şunu istiyorum: kendinize anlatıyor olduğunuz ancak size iyi hizmet etmeyen bir hikâye düşünün. | TED | وأريد أن أبدأ بسؤالكم في التفكير في القصة التي تحكونها لأنفسكم الآن هذا لن يخدمكم جيّدا. |
Sadece kendinize saklayacağınıza yemin ederseniz verebilirim. | Open Subtitles | أعطيها لكم فقط لو أقسمتم بجدية أن تحفظوها لأنفسكم |
Bakin, ne olursa olsun kendinize hakim olun, burda kalin. | Open Subtitles | أنظر, مهما يحدث فإبقوه لأنفسكم حتي تخرجوا من النادي |
Yapmayın. kendinize bir bakın. Tek yaptığınız ders çalışmak. | Open Subtitles | هيّا يا رفاق ، انظروا لأنفسكم كل ما تفعلوه هو الدراسة |
Derinin bir bölümü soyulmuş. Bunu kendinize saklasanız iyi edersiniz. | Open Subtitles | ومن الأفضل أن تحفظوا هذا لأنفسكم لم يكن هناك أيدي، أو أقدام ، أو أسنان |
Bunu kendinize saklasanız iyi edersiniz. Eller yok, ayaklar yok, dişler yok. | Open Subtitles | ومن الأفضل أن تحفظوا هذا لأنفسكم لم يكن هناك أيدي، أو أقدام ، أو أسنان |
kendinize bakın. Harika bir çift oldunuz. | Open Subtitles | إنظروا لأنفسكم, فكل منكم الشريك المناسب للآخر |
Hepinizin gidip kendinize yeni bir araba almanızı istiyorum. | Open Subtitles | و لذلك أريدكم كلكم خارجا و أبتاعوا لأنفسكم سيارات جديدة |
kendinize sorabileceğiniz tek soru: | Open Subtitles | السؤال الوحيد الذي يجب أن تسألوه لأنفسكم: |
Bu gece burada olmak büyük bir zevk. Kendinizi de alkışlayın. | Open Subtitles | من الجيد التواجد هنا اللية صفقوا لأنفسكم |
Kendinizi kandırmamalısınız. Bu şekilde konuştuğum için özür dilerim. | Open Subtitles | يجب أن تنتبهوا لأنفسكم أكثر أسف لأحباطكم بهذا الشكل هذا عملي |
Hadi, bırakın Kendinizi ve bana neyiniz var gösterin. | Open Subtitles | هيا, اطلقوا العنان لأنفسكم و اظهروا لي شيئاً |
Yani, su halinize bir bakin. Bir avuc ahlaksiz satiscilarsiniz degil mi? | Open Subtitles | أعني انظروا لأنفسكم أنتم مجموعة من البائعين السيئين |
- Şu hâlinize bir bakın. Yaşlı insanlardan çalıp çırpıyorsunuz. | Open Subtitles | انظروا لأنفسكم , تسرقون من كبار السن |