Ben sorana kadar ondan bahsetmedin. çünkü onun için üzülmüştün. | Open Subtitles | لم تذكر شيئاً عنها حتّى سألتك لأنكَ كنتَ تشعر بالأسى حيالها |
Şüpheleri ona çekmek istemedin çünkü onun öldürmediğini biliyordun. | Open Subtitles | لم ترد أن تثير الشكوك نحوها لأنكَ كنتَ تعلم بأنها لم تقتله |
Ne yaptınız? Seni köpek kafesine koyduk çünkü delirmiş gibi davranıyordun. | Open Subtitles | لقد وضعناك في قفصِ كلب لأنكَ كنتَ تتصرف بجنون.. |
çünkü ufak, korkak bir sürtük gibi saklanıyorsun benden. | Open Subtitles | هذا لأنكَ كنتَ تختبئُ مني مثل عاهرة صغيرة و خائفة |
Ki gariptir, çünkü benimle çalışmak istemeyen sendin. Futbol oynayacağım demiştin. | Open Subtitles | وهذا غريب، لأنك قلتَ أنك عاجز عن العمل لصالحي لأنكَ كنتَ تلعب كرة القدم |
Hayır, seni hoşgördüler çünkü Abby'yle takılıyordun benden de hep nefret ettiler. | Open Subtitles | كلاّ , لقد تحمّلوكَ لأنكَ كنتَ تقضي وقتكَ بصحبة (آبي) و لطالما كرهوني |
Sana tahammül ettiler çünkü Abby ile takılırdın ama benden her zaman nefret ettiler. | Open Subtitles | كلاّ , لقد تحمّلوكَ لأنكَ كنتَ تقضي وقتكَ بصحبة (آبي) و لطالما كرهوني |
- çünkü Fransız kornosu çalıyordun. | Open Subtitles | لأنكَ كنتَ تعزف على البوق الفرنسي ... -أجل لا... |
Martha'nın cesedi henüz gözükmediği hâlde gözünü kaçırdın. çünkü ne çıkacağını çok iyi biliyordun. | Open Subtitles | لم تظهر جثة (مارثا ساينت كلير) بعد وقمت بإشاحة نظرك، لأنكَ كنتَ تعرف ما سيحصل |
çünkü onunla olman gerekiyor. | Open Subtitles | لأنكَ كنتَ معها. |
Evet çünkü arkamdan Harvey Specter ile şarap yudumluyordun. | Open Subtitles | أجل , لأنكَ كنتَ تصّب النبيذ مع (هارفي سبكتر)من دونِ علمي. |
çünkü onu korumaya çalışıyordun. | Open Subtitles | لأنكَ كنتَ تحاولُ بأن تحميها. |
çünkü sen de istekliydin. | Open Subtitles | لأنكَ كنتَ متحمساً |
Pek de umursamayacağını düşündüm çünkü sen Harvey'le Louis'i kapıştırmakla meşguldün. | Open Subtitles | ولقد إعتقدتُ بأنكَ لم تقترب منها لأنكَ كنتَ مشغولاً جدًا بجعلِ (هارفي)ضدّ (لويس). |