Burasıyla ilgili kendimi iyi hissetmemi sağladığın için sağ ol, Luke. | Open Subtitles | شكرا لأنك جعلتني أُغير شعوري للأفضل اتجاه هذا المكان |
Dün gece babamla konuşmamızı sağladığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | هي شكراً لأنك جعلتني و ابي نتحدث الليله الماضيه |
Gelmemi sağladığın için memnun değil misin Baba? | Open Subtitles | هل أنت سعيد لأنك جعلتني أذهب ، يا أبى؟ |
'Gül gibi' açmak sağladığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | -شكراً لك لأنك جعلتني " لأتفتح " كالوردة |
Ben, bunun bir parçası olmama izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | بين ، أشكرك لأنك جعلتني جزء من هذا |
Kefaletini ödememe izin verdiğine sevindim ya da Cece'yi de aramama izin verdiğin için, çünkü annene inat mezuniyet balonu kaçırman...biraz... | Open Subtitles | حسناً, امم,إنني سعيد لأنك جعلتني ادفع كفالتك أو جعلتني أكلم سيسي لأنه إضاعة الحفل فقط لإغاضة أمك, إنه نوعا ما هي كانت ستفعله, أجل |
Kendimi daha iyi hissetmemi sağladığın için sağ ol. | Open Subtitles | شكرا لأنك جعلتني أشعر بالتحسن. |
bu şekilde görünmemi sağladığın için! | Open Subtitles | لأنك جعلتني أبدو هكذا! |
İçeride bana güven verdiğin için çok teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لأنك جعلتني أشعر بالأمان هناك |
Çünkü benim akıl sağlığımı, gerçeklik hissimi sorgulamama izin verdiğin için mi? | Open Subtitles | ... لأنك جعلتني أشكك برجاحة عقلي أو بإدراكي للواقع؟ |