Hayır, bu özel günü benimle paylaşmaya karar verdiğin için müteşekkirim. | Open Subtitles | لا أنا شاكر لأنك قررت أن تشاركني هذا اليوم المهم |
Umarım Joker davasında beraber çalışmaya karar verdiğin için aramıza dönmüşsündür. | Open Subtitles | آمل أن تعود لأنك قررت العمل معا على قضية جوكر. |
Takıma katılmaya karar verdiğin için çok memnun oldum. | Open Subtitles | أنا سعيدة لأنك قررت الانضمام للفريق |
Ben mezar açma emrini imzalamaya karar verdiğiniz için beni tehdit ettiğinizi düşünüyordum. | Open Subtitles | ظننت بانك كنت تهددني لأنك قررت أن توقع على امر نبش الجثة |
Gitmem gerektiğine karar verdiğiniz için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة لأنك قررت مغادرتى. لقد فكرت |
Sen şehri kötülerden temizleyeme karar verdin diye bu suçla mücadeleyi bir aile mesleği yapmıyor. | Open Subtitles | فقط لأنك قررت أن تخلي المدينة من الجرائم.. |
Ve bir şeylere karar verdiğin için mi buradasın? | Open Subtitles | وأنت هنا لأنك قررت شيئاً ما؟ |
Beni de bu işin içine almaya karar verdiğin için çok heyecanlıyım Callie. | Open Subtitles | حسنا، أنا سعيد فقط لأنك قررت السماح لي أن تأتي على متن الطائرة، (كالي). |
Sen Green Arrow olmaya karar verdiğin için hayatlarımız daha iyi. | Open Subtitles | حياتهم، حياتي أفضل لأنك قررت الغدو (السهم الأخضر). |
Sen ağacı süslemeye yardım etmemeye karar verdiğin için Şef, geleneksel zencefilli şirin kurabiyelerini pişirmek yerine süslemeye yardım etmek zorunda kaldı. | Open Subtitles | لأنك قررت أن لا تساعد في تزيين الشجرة، كان يتوجب على (طباخ) أن يتقدم بالمساعدة في التزيين بدلاً من أن يخبز كعك الزنجبيل السنفوري التقليدي، |
Sen özel bir gün olduğuna karar verdin diye benim için de öyle olmak zorunda değil. | Open Subtitles | ليس لأنك قررت أن هذا يوم مميز, أن يكون يوماً مميزاً لي أيضاً. |
Sırf sen Nate'in bu ailenin geleceği olduğuna karar verdin diye mücadele etmeden her şeyden vazgeçmemi mi? | Open Subtitles | أنني سأتخلى عن كل شيء دون قتال فقط لأنك قررت أن نيت هو مستقبل العائله ? |