Sadece fotoğraf makinemi ...unuttuğum için kendime kızgınım... Yoksaaa? | Open Subtitles | إنني غاضب لأنني نسيت كاميرتي أو هل فعلت؟ |
Oskar törenlerinde ismini unuttuğum için kendimi tekmelettireceğim bir adam varsa o da odur. | Open Subtitles | هو الرجل الذي سأركل نفسي لأنني نسيت شكره في خطاب الأوسكار. |
Fırını söndürmeyi unuttuğum için evi yaktığımda ya da huzur evinin bir köşesindeki sallanan sandalyede otururken değil. | Open Subtitles | ليس بعد أن أشعل المنزل لأنني نسيت إغلاق الفرن أو بعد أن أجلس على الكرسي الهزّاز |
Tüm bunları misafir havlularını değiştirmeyi unuttuğum için bile yapıyor olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن تفعل هذا لأنني نسيت أن أغير مناشف الضيوف المرأة غريبة الأطوار |
Unuttum da ben. | Open Subtitles | لأنني نسيت. |
Unuttum da ben. | Open Subtitles | لأنني نسيت. |
Sizin suçunuz yok, Mösyö Gustave. Parfümü unuttuğum için sinirlendiniz. | Open Subtitles | ليس خطأك يا سيد (غوستاف) أنت منزعج لأنني نسيت عِطرك |
Ve şu an bunu anlıyorum, tamam mı? Ve unuttuğum için öyle. Defol! | Open Subtitles | وأنا أدرك ذلك الآن، وهذا لأنني نسيت |
Cüzdanımı unuttuğum için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف، لأنني نسيت محفظتي. |
Marge, ödemeyi göndermeyi unuttuğum için kızgın mısın? | Open Subtitles | (مارج) ، هل أنتِ غاضبة لأنني نسيت أن أرسل الدفعة؟ |
Mutlu yıllar, Ben. unuttuğum için kusura bakma. | Open Subtitles | عيد ميلاد سعيد يا (بين) متأسف لأنني نسيت |
Hal, davet etmeyi unuttuğum için özür dilerim. | Open Subtitles | (هال), أنا آسفة جدا لأنني نسيت دعوتك. |
Dinle Piggy, unuttuğum için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أصغي (بيغي)، أنا آسف جدّا لأنني نسيت |