bana 30$'ını göster, Çünkü eğer yoksa, beni boşa yorma. Martin, eğer sen, Milhouse ve ben paralarımızı birleştirirsek Radyoaktif Adam'ın 1. sayısını alabiliriz. | Open Subtitles | ارني الـ30 دولار، لأنها لو ليست معك لن أنهض من مكاني |
Ama bunu yapamadım, Çünkü eğer o giderse Walter da gider. | Open Subtitles | ولكني لا أستطيع فعل ذلك لأنها لو رحلت سيرحل والتر |
Çünkü eğer Sarah Walker burada olsaydı, bu iki terbiyesiz kadın buradan yaşıyor olarak çıkamazlardı. | Open Subtitles | لأنها لو كانت هنا لما سمحت لهاتين بالخروج من المنزل حيتين |
Çünkü eğer erkek olsaydı, muhtemelen daha ilk vardiya gününün yarısında "havalı" ve "namlı" | Open Subtitles | لأنها لو كانت رجلاً فما كانوا ليلقوا بالعبارات |
Çünkü eğer konuşursa finallerine çalışmayı kafana takmana gerek kalmayacak. | Open Subtitles | لأنها لو فعلت، لن يكون عليك أن تقلق بشأن الدراسة لأجل تلك الاختبارت النهائية |
Çünkü eğer gerçekten de bir "neredeyse öpüşme" anı idiyse hayat çok karmaşık hale gelirdi. | Open Subtitles | لأنها لو كانت فعلاً لحظة "قاربنا على التقبيل" حقيقية, الحياة ستصبح معقّدة حقاً. |
Çünkü eğer öyleyse, büyük bir hata yapıyorsunuz. | Open Subtitles | لأنها لو كانت كذلك فأنك تقوم بخطأ ضخم |
Hayır, bir daha olmayacak, Çünkü eğer olursa, bana vereceğin hizmet son bulur. | Open Subtitles | لأنها لو حدثت، فخدمتك لي ستكون انتهت |
Çünkü, eğer o ölürse sen benim için sonsuza dek kayıp olursun. | Open Subtitles | لأنها... لو ماتت, سوف تفقدنى الى الأبد |
Çünkü eğer Ben'i beğendiğini sana söylediğimi öğrenirse-- | Open Subtitles | لأنها لو علمت أنني اخبرتك أنها معجبة بـ(بين).. |
Bir çanta dolusu para olmayabilir, Çünkü eğer takip edilemez olsaydı Woodall üzerinde bir baskısı olmayabilirdi. | Open Subtitles | لن تكون حقيبة مال، لأنها لو كان يمكن تعقبها، لن تكون هنالكَ سيطرةٌ على (ودوول). |