ويكيبيديا

    "لأنه يستطيع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çünkü
        
    çünkü topraktaki minerallerle havadaki gazları kaynaştırarak yenilebilecek şeyler üretirler. Open Subtitles لأنه يستطيع دمج المعادن في الأرض بالغازات من الهواء ويُنتج ما يُستحقّ أكله.
    Rahattı çünkü İngilizce sınavlarını değerlendireceği altı sınıfa not vermekten kurtulmak için bu mazerete alışmak durumundaydı. Open Subtitles مرتاح لأنه يستطيع أستخدام هذا كعذر للخروج من علامات ستة صفوف من أمتحانات اللغة الأنجليزية
    Bu güzel çünkü kızı ve karısı için bir yeri var. Open Subtitles و هذا رائع , لأنه يستطيع أن يشتري منزلاً من أجل زوجته و ابنته
    çünkü orada telefon yok ama seni görüp neşeleniyor. Open Subtitles إنّهم لا يملكون هواتف هناك ولكن لا يهم لأنه يستطيع رؤيتكَ
    - Evet, çünkü istediği herkese sahip olabilir ve kadın bunu biliyor! Open Subtitles لأنه يستطيع ان يحظى بأي شخص وهي تعلم هذا
    çünkü o bilgisayar şeylerini PlayStation'ında yaptı. Open Subtitles لأنه يستطيع العزف على جهازه البلاي ستيشن.
    çünkü kadınlara, eşlerinin dahi veremediği bir hediye veriyor. Open Subtitles لأنه يستطيع ان يمنحهم هدية تلك التي حتى ازواجهن لايستطيعون منحها لهن
    En savunmasız anlarında saldırmayı da biliyordu çünkü GPS'ten her hareketlerini izliyordu. Open Subtitles و كيف عرف متى يهاجم في لحظاتهم الأكثر ضعفا لأنه يستطيع تحديد موقعهم في أي لحطة
    Peşine düşeceğiz çünkü üstesinden gelebilir. Open Subtitles لذا سنطارده لأنه يستطيع أن يتحمّل
    Sonuçta Rossi döndü çünkü dönebiliyorsa, dönmek zorundaydı. Open Subtitles في النهاية "روسي" رجع لأنه يستطيع أن يكون هكذا و يجب عليه أن يكون هكذا
    Evet, evet eder. çünkü seninle bağlantısı kurulursa-- Open Subtitles ... اجل , اجل , مهم لأنه يستطيع ان يربطك به
    çünkü onları sevdiği biriyle geçiriyordu. Open Subtitles ذلك لأنه يستطيع قضاء العيد مع شخص يحبه
    Odaklanması gerekten tek şey "hareket" çünkü hareketi görürse hayatta kalabilir çünkü avcılardan kaçarsa avını yakalayabilir. Open Subtitles ما يحتاج إلى التركيز عليه هي الحركة، لأنه إذا استطاع أن يرى الحركة عندئذ يمكنه البقاء على قيد الحياة، لأنه يستطيع تجنب الحيوانات المفترسة، و يمكنه أن يأكل فريسته.
    çünkü su altında nefes alabilir. Open Subtitles لأنه يستطيع أن يتنفس تحت الماء
    Buna yutan yılan balığı denir çünkü her boyuttaki yiyeceği yutarak yok edebilir. Open Subtitles (يُسمى (ثعبان البحر أو الانقليس المُبتلِع وذلك لأنه يستطيع ابتلاع أي وجبه مهما كان حجمها تقريبا
    Evet, çünkü yapabiliyordu. Open Subtitles نعم، لأنه يستطيع
    Evet çünkü bunu yapabilirdi. Open Subtitles نعم، لأنه يستطيع
    çünkü bunu yapabiliyor. Open Subtitles لأنه يستطيع فعل هذا
    Spinosaurus, bölgenin en büyük katilidir. çünkü çevreyi başarılı bir şekilde kendi çıkarına kullanır. Open Subtitles ،سباينوصوراس) هو أضخم الحيوانات القاتلة في المنطقة) لأنه يستطيع أن يستغل بيئته المحيطة بـنجاحٍ تام
    Tyrion, Joffrey'ye karşı çıkan tek insan. çünkü çıkabiliyor. Open Subtitles (تيرين) الشخص الوحيد الذي يُخالف (جوفري) لأنه يستطيع نوعاً ما

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد